Bu etkinlik çevrimiçi gerçekleşecektir. Kayıt için ↓
Homofobi sadece Nazi rejiminin karanlık günlerinde değil, Holokost'tan sağ kurtulanların anlatılarında da oldukça yaygındır. Bu anlatılarda kadınlara yönelik homofobi daha belirgin olduğu gibi, toplama kamplarındaki kadın eşcinselliği hakkında bildiklerimizin çoğu, hayatta kalan heteroseksüel kadınların tanıklıklarından kaynaklanır. Bu buluşmada, Nazi toplama kamplarında "asosyal" dışlanmışlarla birlikte siyah üçgenle işaretlenen lezbiyenlerin deneyimlerinin karmaşık dokusunu ve zorluklar karşısında nasıl şekillendiklerini keşfedeceğiz.
Yürütücü: Tuğba Yavuz
Kuir Makas’ın yedinci konuğu Tuğba Yavuz, lisans eğitimini İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Medya ve İletişim Sistemleri bölümlerinde, yüksek lisans eğitimini Sabancı Üniversitesi Kültürel Çalışmalar programında kadınların Holokost sonrası yaşam yazını üzerine yazdığı teziyle tamamladı. Toplumsal cinsiyet eşitliği, LGBTİ+ kapsayıcı müfredat, toplumsal hafıza, çatışma çözümü ve barış inşası ve gençlik çalışmaları gibi alanlarda gönüllü ve profesyonel olarak ulusal ve uluslararası kuruluşlarda çalıştı. Şu anda hak temelli bir sivil toplum kuruluşunda Gençlik Çalışmaları Uzmanı olarak çalışmaktadır. Holokost, kuir tarihler ve antisemitizmle mücadele üzerine yazı ve çevirileri ile Avlaremoz'a katkı sunmaktadır.
24 Ekim Salı, saat 19:00'da başlayacak çevrimiçi gerçekleşecek etkinliğimize davetlisiniz! Kayıt için tıkla!
Yeni dönemin ilk Kuir Makas etkinliğinde E. Ege Tektaş ile Hak Söyleminde Bi+ Görünmezliğini Aşmak başlıklı konuşması etrafında bir araya geldik. Tektaş aracılığıyla hem Bi+ Farkındalık Ayı kapsamında bu gündemi öne çıkarmaya çalıştık hem de bifobi ve bi+ silinmesinin akademide, hak savunuculuğunda karşımıza nasıl çıktığını, bi+’lar tarafından nasıl deneyimlendiğini, politikaların, yasaların, karar vericilerin toplulukları nasıl etkilediğini ve monoseksizmin hem yasalar hem de özneler üzerindeki etkisini tartıştık.