"LGBTQ+ arkadaşlarımın biseksüelliğimi en iyi anlayacak ve kabul edecek kişiler olduğunu düşünüyordum. Yanılmışım."
Çeviri: Ayşe G.
Yazar: Jade Sophie Wilson
Yayın tarihi: 10 Ağustos 2018
Yayınlayan: The Establishment
Yazı: When Are We Going To Get Over Biphobia?
...
LGBTQ+ arkadaşlarımın biseksüelliğimi en iyi anlayacak ve kabul edecek kişiler olduğunu düşünüyordum. Yanılmışım.
Bir kadınla ilk kez, tek gecelik bir ilişkide birlikte oldum. Dublin'in en ikonik gey barı The George'da tanışmıştık ve ona delice aşık olmuştum. 80'ler tarzı iki parçalı kot bir kıyafet ve çizgili düğmeli bir gömlek giymiş, kendini sarhoş edici bir özgüvenle taşıyordu. Ben kalabalık bir arkadaş grubuyla gelmişken o yalnızdı; ancak bunun önemi yoktu, sanki bardaki herkesi tanıyor gibiydi. Eski kuir arkadaşlarımın gerçek bir "güçlü lezbiyen"* olarak tanımlayacağı türden biriydi.
Birlikte eve gitmeden önce bana iki kez "kadınlardan hoşlandığımdan emin olup olmadığımı" sordu çünkü "heteroseksüel” görünüyordum. Stereotipikleşmiş "eşcinsel görünümlü" hiçbir şey bende yoktu. Ona erkekleri çekici bulduğumu ama kadınlardan da hoşlandığımı söylediğimde gözlerini devirerek alaycı bir tonda "Oh, sen...biseksüelsin" dedi
Birlikte olduktan sonra yanıma uzandı ve onunla bir gece geçirmem, sanki ilgi duyabileceğim insanlarla ilgili olasılıkları etkilermiş gibi alaycı bir şekilde "Peki hala biseksüel misin?" diye sordu. Bu bana homofobik heteroseksüel erkeklerin lezbiyenlere sık sık "Henüz doğru erkeği bulamamışsındır" demesini hatırlattı. Sorusunun beni ne kadar rahatsız ettiğini fark edince durumu hemen aptalca bir sarhoş şakasına çevirdi ve uykuya daldık.
Şimdi geriye dönüp baktığımda, bu kadar üstten bakan biriyle yattığım için pişmanım. Ancak deneyimlerime göre, eşcinsel insanların biseksüelliği küçümsemeleri tahmin edilenden çok daha yaygın.
Hayatımdaki heteroseksüel insanlara, çıktığım kadınlardan bahsetme konusunda her zaman çok gergindim. Doğal olarak, LGBTQ+ arkadaşlarımın biseksüelliğim konusunda en anlayışlı ve kabullenici kişiler olacağını varsayıyordum. Ancak en iyi arkadaşlarımdan birine (yirmili yaşlarında gey bir erkek) kadınlarla çıkmaya başladığımı söylediğimde güldü ve "Aman Tanrım, hayır! Senin bir kadınla yatma fikrinden nefret ediyorum." dedi. Açılmamdan birkaç ay önce eski erkek arkadaşımdan ayrıldığım için aklımın karışık olduğunu ima etti.
Beklenenin aksine, heteroseksüel annem bu durumu hayatımdaki tüm eşcinsellerden daha iyi karşıladı. Bir kadınla randevuya gittiğimi laf arasında söyledim ve yanıtı şaşırtıcı derecede basit ve olması gerektiği gibiydi: "Güzel, kız iyi miydi?". Aramızda yorucu ya da üzücü bir konuşma yaşanmadı. Açıklanacak ya da savunulacak bir şey yoktu. Kendi kendime, hayatımdaki gey insanların bu şekilde tepki vermelerinin tek nedeninin uzun süredir sadece erkeklerle çıkmama alışmış olmaları olduğunu, tıpkı heteroseksüel insanlar gibi benim de açılmama alışmaya çalıştıklarını söyledim. Ama olayın, benim kafamda kurduğumla yakından uzaktan alakası yoktu.
Eylül 2013'te, tanınmış bir lezbiyen YouTuber olan Arielle Scarcella "Lezbiyenler Biseksüeller Hakkında Ne Düşünüyor?" başlıklı bir video yayınladı ve birkaç gey kadından biseksüelleri tek kelimeyle tanımlamalarını istedi. İlk kadın "Açgözlü" cevabını verdi. Diğer yanıtlar arasında "Kafası karışık", "Kaotik" ve “Nadir – ender görülen tek boynuzlu at gibi bir şey" vardı.
Arielle Scarcella daha sonra kadınlardan kendilerini şu kurgusal durumda hayal etmelerini istedi: "Bir lezbiyen partidesiniz. Odanın diğer ucuna bakıyorsunuz ve partideki en seksi kızı görüyorsunuz. Ona doğru yürüyorsunuz ve biseksüel olduğu ortaya çıkıyor. Aklınıza gelen ilk düşünce nedir?" Kadınlardan biri "Bu çok talihsiz bir durum" diyerek biseksüelliğin lezbiyenler için büyük bir caydırıcı unsur olduğunu ima etti.
Bazen cinsel kimliğini lezbiyen olarak tanımlayan kadınlar bile açılmadan önce erkeklerle yattıkları için yargılanır. "Altın yıldız" lezbiyenler -yani hiçbir erkekle seks yapmamış kadınlar- lezbiyen topluluğu içinde büyük saygı görürler.
Bunun nedeni, ne yazık ki toplumun cinselliğin sınırlı bir şey olduğunu düşünmeye devam etmesi. Oysa cinsellik son derece akışkan bir şey ve çoğu kişi için "anlaması" zaman alıyor. Bu nedenle, biseksüelliğin bir "aşama" olduğunu ve monoseksüelliğin zorunlu olduğunu ima etmek, yönelimini çözmeye çalışan veya biseksüel olarak tanımlanmaktan memnun olacak biri için işleri daha da kafa karıştırıcı hale getirmekten başka bir işe yaramıyor.
Seks oyuncağı sitesi olan Adam & Eve tarafından 18 yaş üstü 1.000 kişi arasında yapılan bir araştırmada, katılımcıların %47'sinin biseksüel biriyle çıkmaya hiç niyeti olmadığını, %19'unun kararsız olduğunu ve sadece %35'inin buna açık olduğunu ortaya koymuştur.
Çalışmada katılımcılardan cinsel yönelimlerini belirtmeleri istenmemiş olsa da “bi-silme”* ve bifobinin sadece LGBTQ+ topluluğu dışında değil, içinde de var olduğu açık. Peki neden bazı lezbiyenler ve gey erkekler biseksüel kişileri “TUTAR listeleri”nden dışlama eğilimindedir?
Psychology of Sexual Orientation and Gender Diversity (Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Çeşitliliği Psikolojisi) dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre bu durum, insanların biseksüelleri genellikle kadınlardan çok erkeklere ilgi duyan kişiler olarak algılamasıyla bağlantılı olabilir. Özellikle biseksüel kadınlar, sadece "eğlence" için ya da genellikle kadınlar arası seksi fetişize eden heteroseksüel erkekleri tahrik etmek için kadınlarla yatan kişiler olarak algılanıyor. Araştırma, lezbiyen kadınların biseksüel kadınlara karşı, biseksüel erkeklere ya da gey erkeklere kıyasla daha olumsuz bir tutum içinde olduğunu gösteriyor.
Biseksüel olarak açılmanın, eşcinsel olarak açılmak için bir basamak olduğu sıklıkla ima edilir. Bazı insanlar eşcinsel olarak açılmadan önce biseksüel olarak açılmış olsa da (örneğin Elton John), biseksüelliği homofobik suları test etmek için kullanmak hem kendisini biseksüel olarak tanımlayan insanlara hem de eşcinsellere haksızlıktır. Bu durum daha büyük bir sorunun belirtisi, kültürel homofobinin açık bir göstergesidir – biseksüelliğin eşcinsel olmaktan bir şekilde daha kabul edilebilir olduğunu, gerçek olmasa bile kendini tanımlamanın "daha güvenli" bir yolu olduğunu ima eder. Ancak biseksüellik toplumun geneli tarafından ne anlayışla karşılanıyor ne de kabul görüyor. Biseksüelliği geçici bir kimlik olarak kullanmak biseksüellerin kim oldukları konusunda yalan söylediği varsayımını güçlendiriyor. Bir tür deneysel evreden geçiyoruzdur diye ilişki kurmak için kafası fazla karışık, sadakatten yoksun ya da fazla riskli gözüyle bakılıyoruz.
Bu genellemeler ve yanlış kanılar hem temelsiz hem de fazlasıyla yorucu. Irk, boy ve saç rengi gibi şeylerde beğendiğimiz belli bir “tip” olunca bizi dışlayacak toplum konu cinsiyete geldiğinde bizden tek birine ilgi duymamızı bekliyor. Aslına bakılırsa, bu durum reddedilme korkusundan kaynaklanıyor. Lezbiyenler bir erkek için reddedilmekten, heteroseksüel erkekler de bir kadın için reddedilmekten korku duyuyor. Kararsız ve ihmalkâr olduğumuz fikri saçma ve bunu destekleyecek hiçbir araştırma yok. Biseksüel pek çok insan tek eşli ilişkiler içinde olmaktan mutlu ve hatta bunu arıyor. Partnerlerin cinsiyeti ne olursa olsun, reddedilmenin her ilişkide yaşanabileceği gerçeğinden bahsetmiyorum bile. Dolayısıyla, biseksüel biriyle çıkarken karşı cins tarafından reddedilme korkusu aslında tamamen mantıksız.
Bir insanı bu bir avuç aşağılayıcı sıfata indirgemek kabul edilemez. Spektrumun neresinde olursak olalım, hepimiz olağanüstü bir şekilde eşsiziz. Biseksüelliğin meşruiyetinin bu şekilde sorgulanması ve sınanması, birçok biseksüelin açılmasını engelliyor ya da geciktiriyor. Scarcella'nın videosuna biseksüellerden gelen yorumlardan bazıları "Kalbim çok kırıldı." ve "Gerçekten ağladım çünkü ben de biseksüelim." şeklinde.
Daha da kötüsü, biseksüellerin depresyondan, anksiyeteden ya da intihar düşüncesinden muzdarip olma ihtimalinin lezbiyen, gey ya da heteroseksüellere kıyasla daha yüksek olması. Amerikan Üniversitesi'nde biseksüellerin karşılaştığı belirli stres faktörleri üzerine yapılan bir araştırmanın başyazarlarından biri olan Ethan Mereish şunları söylüyor: "Biseksüeller birçok ortamda çifte ayrımcılıkla karşı karşıyadır. Geleneksel LGBTQ topluluklarının yanı sıra heteroseksüel topluluklarda da genellikle görünmezlerdir; yönelimleri reddedilir, geçersiz kılınır ve damgalanırlar."
Lezbiyen ve gey topluluğunun bir kısmının biseksüelliği küçümsemesinin bir nedeni de şüphesiz biseksüellerin heteroseksüel-atanma ayrıcalıklarından faydalanıyor olmalarıdır. Biseksüel olduğumu açıklamadan önce, bir erkekle uzun süren tek eşli ilişkim vardı ve bu ilişki nedeniyle biseksüelliğimi hiç gündeme getirmemeye karar vermiştim.
Kuşkusuz, karşı cinsten biriyle çıkarken işler çok daha kolay. Kamusal alanda el ele tutuştuğunuzda ya da öpüştüğünüzde kimin size bakıyor olabileceğinin farkında olmanıza gerek kalmaz. Toplu buluşmalarda ilişkide kimin hangi rolü oynadığına, aranızda seksin nasıl yürüdüğüne ya da sizinle aynı büyük şehirde yaşayan "diğer lezbiyeni" tanıyıp tanımadığınıza dair rahatsız edici sorular sorulmaz (bunların hepsini daha sonra kadınlarla çıkmaya başladığımdan beri yaşadım).
Heteroseksüel atanan ilişkiler için işler daha rahattır ve açılmak gibi somut bir “ihtiyaç” yoktur. Kimliğinizin önemli bir kısmını gizlediğiniz ve partnerinize karşı sürekli olarak tamamen dürüst olmadığınızı hissettiğiniz gerçeği dışında.
Eski sevgilim bana birçok kez cinsel yönelimimi doğrudan sordu. Ona açılma fırsatım vardı ama kendimi hazır hissetmiyordum. Biseksüel biriyle birlikte olmanın heteroseksüel bir erkeğin de karşı olabileceği bir şey olmasından korkuyordum fakat bu düşüncemde elbette yanılmıştım. Şimdi ilişkimiz üzerine düşündüğümde, beni olduğum gibi kabul edeceğine inanıyorum. Ne olursa olsun, cinsel yönelimimle gurur duymaya başladım ve “TUTAR listelerinde” biseksüelleri hoş karşılayan pek çok insan olduğunu biliyorum.
Şahsen, eşcinsel çiftlerden daha sert bir şekilde yargılandığımızı veya ayrımcılığa uğradığımızı iddia edecek herhangi bir biseksüel tanımıyorum. Bu bir “Kim Daha Çok Eziliyor Olimpiyatları” değil. LGBTQ+ topluluğunun büyük bir kısmı ayrımcılığa maruz kalıyor.
Kimin daha kötü durumda olduğunu tartışmak yerine, cinsel kimliğiniz hakkında açıkça konuşamamanın veya hareket edememenin son derece boğucu ve acı verici olabileceğini kabul edelim. Biseksüel topluluğu için daha iyisini yapalım. Kitaplarda ve televizyonda biseksüel görünürlüğünü artıralım ve biseksüellikle ilgili yanlış anlamalar konusunda kendimizi eğiterek bifobiyi azaltalım, olabileceğimiz en iyi destekçiler haline gelelim. Şimdi eylem ve dayanışma zamanı. Yıl boyunca destekçiliğinize ihtiyacımız var, yalnızca Onur Ayı'nda değil.
*Geniş insan ilişkileri bağlantısı olan ve fazla miktarda para, mülkiyete sahip lezbiyenler için kullanılan bir terim.
*Biseksüel silmenin kısa bir biçimi olan bi-silme kültürde, medyada veya tarihte biseksüelliği görmezden gelme, örtbas etme veya başka bir şekillerde reddetme eylemidir.
---
Çevirinin ÜniKuir medya portalında yayınlanmış olması, ÜniKuir’in metindeki görüşlerin tümünü desteklediği anlamına gelmemektedir.
---
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.