LGBTİ+’lar, LGBT’ler ve LGBT’liler… Geçen hafta cümlenin ve dünyanın neresindeydiler?
Fotoğraf: MLSA
“Hukuka ve ahlaka aykırılık” gerekçesiyle Tarlabaşı Toplumunu Destekleme Derneğine (TTM) açılan kapatma davasının sekizinci duruşması görüldü.
Gelişmeleri MLSA’nın aktardığı duruşmada, İçişleri Bakanlığı avukatı "Davalı derneğin izinsiz basın ve eğitim faaliyeti sürdürdüğü, küçük yaşta çocuklar üzerinde onların cinsel kimliklerini etkileyecek LGBT propagandası yapıldığı, bu yönüyle derneğin amacının kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiği ortaya çıktığından davalı derneğin feshine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının da derneğin feshine karar verilmesini talep ettiği dava, iki dernek yöneticisi hakkında açılan ceza dosyasını incelemek için isteyen mahkeme tarafından 21 Ekim'e erteledi.
Dolu Kadehi Ters Tut grubunun Gaziantep Üniversitesindeki konserinin önce mekanı değiştirildi sonra konser iptal edildi. Yeniden Refah Partisi Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı Faruk Soner Ataş, “LGBT Propagandası” yaptığını iddia ettiği müzik grubunun konserinin Gaziantep Valiliği tarafından engellendiğini duyurdu. Öte yandan konser iptalinin “Gaziantep Aile Platformu ve duyarlı STK’ların girişimleri” ile gerçekleştiği yerel basında yer buldu.
Dolu Kadehi Ters Tut, iptal sonrası yayınladığı mesajda konserin baskılar sonucu engellendiğini doğruladı ancak kendilerine herhangi bir resmi karar bildirilmediğini söyledi.
Grubun ertesi gün Çukurova Üniversitesinde konser vermesi de engellendi. 8 Mayıs'ta Çukurova Üniversitesi Açıkhava Tiyatrosundaki konserin mekanı değiştirildi. “LGBT Propagandası” yapmakla suçlanan grubun özellikle üniversite konserleri nefretin hedefinde.
“Geliyoruz, geçen sene 7 yılın ardından nasıl 9. Trans Onur Yürüyüşü gerçekleştirdiysek şimdi daha gür ve daha yüksek sesle, daha zırıl daha götü başı ayrı oynayan ve daha dönme hallerimizle 10. Trans Onur Yürüyüşü’nü örgütlüyoruz.”
İstanbul Trans Onur Haftası Komitesi, bu yıl 17-23 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek yürüyüşü yukarıdaki mesajla duyurdu. 10. Trans Onur Haftası, 23 Haziran’da Taksim’de gerçekleşmesi planlanan yürüyüşle son bulacak: “Bir kez daha hatırlatıyoruz; hiçbir kuvvet transları, orospuları, lubunyaları ve dönmeleri engelleyemez. Kahkaha at ve ve hazır ol lubunya.”
Geçen yıl, Taksim’in polis ablukasına alınmasının ardından rotayı Şişli’ye çeviren LGBTİ+’lar, çevre esnafın ve yayaların tacizine maruz kalmış; ancak Harbiye, Babil Sokak’ta bayraklarıyla sloganlarıyla yürümeyi başarmıştı. Aktivistler, basın açıklamasının ardından dağılsa da çevik kuvvet ve sivil polisler, farklı sokaklarda yürüyüşe katılanlara müdahale etmiş, 1'i çocuk 10 kişiyi gözaltına almıştı.
“Küresel Tehditler Karşısında Aile” başlığı ile Gaziantep Belediyesinin ve İstanbul Aile Vakfının işbirliğiyle gerçekleşen II. Uluslararası Aile Sempozyumu, 10-12 Mayıs tarihlerinde Gaziantep’te düzenlendi. Nefret yürüyüşlerinin başını çeken, nefret yürüyüşüne çağrı yapan kamu spotunu hazırlayan İstanbul Aile Vakfının bu seferki nefret buluşmasının destekleyicileri arasında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Üniversitesi yer alıyor. Etkinlik mekanı ise birkaç gün önce Dolu Kadehi Ters Tut grubunun “LGBT propagandası” yaptığı iddiasıyla sahneye çıkmasının engellendiği Gaziantep Üniversitesinin Mâvera Kongre ve Sanat Merkezi.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in açılışını yaptığı etkinlikte konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “gerek cinsiyetsizleşme politikaları gerek çocuklarımızın için her geçen gün yeni bir ‘sapkın’ içerikle meşgul edilmesi, aile kurumuna yönelen en temel tehdit” diyerek LGBTİ+’ları hedef gösterildi.
“Ailenin güçlendirilmesi” amacıyla hazırlandığı söylenen etkinlik programı, kadınlara “aile içindeki görevlerini” dikte kadın düşmanı ve LGBTİ+ karşıtı oturumlara ev sahipliği yaptı. “İnternet Televizyonlarındaki Eşcinsel Etkinlik Karşısında Aile”, “Kadını Dönüştürerek Aileyi Etkisiz Hale Getirmek,” “Transhümanizmin Penceresinden Aile” gibi pek çok oturumun yer aldığı etkinliğin konuşmacıları arasında, geçen yıl çağrıldığı Anayasa Komisyonunda LGBTİ+ karşıtı nefretin dozuna "bilimsellik" katan ve LGBTİ+ olmayı salgın olarak tanımlayan ürolog Zeki Bayraktar da vardı.
İlk cemre kampüse düştü, Onur Ayı buralara yine erken geldi! Bu yıl 5'incisi düzenlenen Bilkent Onur Yürüyüşü renkli mi renkliydi! Öğrenciler bayraklar, pankartlar, sloganlarla kampüse Onur Ayını getirdi.
Kampüsten kareler
Kampüsten kareler - 2
Antalya’da bir eğlence mekanında yapılan trans güzellik yarışmasına katılanlar, dijital, basılı ve sosyal medyada günlerce transfobik nefret söylemlerine maruz kaldı.
Ankara Eski Belediye Başkanı Melih Gökçek’e kanun çıkarma çağrısı yaptığı, sosyal medya kullanıcılarını İçişleri Bakanlığını etiketlediği yarışmaya dair çıkan haberler arasında manipülasyon için üretilmiş yalan bilgiler de mevcut.
Millî Gazete, yarışmanın uluslararası bir organizasyon olduğunu ve bu sene Türkiye’de düzenlendiğini yazdı. Söz konusu ifadeler, LGBTİ+’ların uzun süredir suçlandığı “küresel bir hareket” olma iddiasına vurgu yapıyor. Ancak haberin detaylarında, “sapkın trans kadınlar güzellik yarışması” diye bahsettiği uluslararası organizasyon Miss International Queen’in “bir benzeri” olduğu ifade ediliyor.
Barındırdığı pek çok kuir temsile rağmen Eurovision Şarkı Yarışması, uzun yıllar sansür lekesi ile hatırlanacak görünüyor. İsrail’in yarışmaya alınmasına yönelik protestoların yasaklandığı ya da görünmez kılındığı yarışmadaki ender güzelliklerden biri, İsviçre’yi temsilen katılan Nemo’nun başarısı oldu.
Non-binary (ikili cinsiyet sisteminin dışında) kimliğini keşif hikayesini içeren şarkısıyla birinciliği kazanan Nemo, Eurovision’da bu sene yarışan sekiz LGBTİ+ sanatçıdan biriydi.
Sahneye non-binary bayrağı ile çıkmak istediğinde engellenmeye çalışıldığını söyleyen Nemo, yarışma sonunda kazandığı kupanın kırılmasını bir metafor olarak kullandı ve kupa gibi Eurovision’un da düzeltilmeye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Yarışma sırasındaki engellemeler sadece non-binary bayrağına yönelik değildi. Yarışmada beşincilik kazanan İsrailli şarkıcı Eden Golan’ın şarkısı seyirciler tarafından yuhalandı ve Filistin’e destek sloganları atıldı; ancak Avrupa Yayın Birliği (EBU) yuhalama seslerini kısarak montajla alkış ekledi. İrlanda'nın katılımcısı, bir diğer non-binary yarışmacı Bambie Thug ise organizatörler tarafından Filistin mesajını silmeye zorlandı. Eski bir İrlanda alfabesi Ogham’a göre yüzüne ve bacağına “Ateşkes” ile “Filistin için Özgürlük” mesajları yazan Bambie Thug’a, yarışma kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle vücudundaki yazılar sildirildi.
Yarışma öncesi 60'tan fazla LGBTİ+ örgütü, yarışmada İsrail’in yer alması sebebiyle yayıncılara, yarışmacılara, çalışanlara ve izleyicilere boykot çağrısında bulunmuştu: “Filistin'den ve dünyanın dört bir yanından kuir örgütler olarak, kimliklerimizin İsrail'in yerleşimci-sömürgeci apartheid rejimi tarafından araçsallaştırılmasını reddediyoruz.”
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.