Kampüsten Uzakta #5 - Ece ve Sena anlatıyor
“Her zorluğa düşüldüğünde öğrencileri hiç düşünmeden aldıkları bu karar beni yalnızca öfkelendiriyor”
“Kampüsten Uzak” dosyasına Uşak Üniversitesi’nden Ece ve Sena devam ediyoruz. İki öğrenci de lisans eğitimlerinin henüz başlarında. Ece, Sanat Tarihi bölümünde ikinci; Sena ise İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda birinci sınıf öğrencisi. İkisi de uzaktan eğitim kararı sebebiyle aile evine dönerken feragat ettiklerinden dem vurarak başlıyor:
Ece: Ailemle ilgili bir problemim yok ama yaşadığım çevre ile ilgili sorunlar var. Oraya dönerken mesela, sticker ya da gökkuşaklı telefon askımı bile yanıma alamadım. Sticker, Uşak’tayken hep telefon arkasında dururdu mesela ama burada yapamıyorum. Saçlarım ve piercingim yüzünden bile bir şeyler söyleniyor. Çok büyük bir etki yaratmasa da kısıtlanmış hissediyorum sadece, o kadar.
Sena: Ben de uzaktan eğitim kararı ile aile evine dönmek zorunda kaldım. Çantamda bir LGBTİ+ rozeti taşımakta bile çekiniyorum ve geri adım atıyorum. Aile evinde sıkça ilerideki "kocam", çocuklarım ve evim hakkında planlar yapıyorlar. Bu durumlar bana zarar verse de alıştım, alışmak zorunda kaldım diyebilirim.
Öğrenciler, uzaktan eğitimin üniversite hayatına dair beklentilerini karşılamadığını ve yeni engeller çıkardığını aktarıyor:
Ece: Bu süreç elbette ki üniversite ile bağlarımı kötü etkiledi çünkü ben, bir nevi sosyalleşmek ve kendi ayaklarım üzerinde durmak için üniversiteye geldim. Uzaktan eğitimin bana katkısı olduğunu düşünmüyorum.
Sena: Aile evi hayatının gerçekleri ile baş etmeye çalışırken bir yandan da eğitimimi bilgisayar başında yürütmeye çalışıyorum ve bu oldukça zor.
Kampüsten uzak olmanın lubunya kimliklerinin önüne çıkardığı engelleri sıralayan öğrenciler, üniversite şehrinden uzak olmayı daha az özgür hissetmekle açıklıyor:
Sena: Bu süreçte özellikle cinsiyet ifadem ve LGBTİ+ başlıklı tartışmalar içerisinde annem ile oldukça ters düştük. Kendisi sıkça ''gerçek bir kız gibi'' olmadığım için ve maskülen tavırlar sergilediğim için üzerimde psikolojik bir baskı yarattı diyebilirim maalesef. Ek olarak partnerim ile görüşmelerimizi kısıtlamak zorunda kaldık. Aile evlerinde olduğumuz için istediğimiz zaman ve istediğimiz aralıkta konuşamıyoruz.
Ece: Benim için yarattığı zorluk kısıtlanmış gibi hissetmek. Ailem bilse de yokmuş gibi davranıyor, dedikoducu bir ortamdayım. Kendi benliğimi belli edememek üzüyor. Uşak’tayken daha özgür hissediyordum.
Sena: Öğrenci evindeyken maalesef, aile evinde olmadığım kadar özgürüm, en azından partnerim ile daha sık görüşüyor ve fısıldamadan konuşuyordum. Aile evinde ise benliğimi, duygularımı ve savunduğum düşünceleri bile sorgulayacak duruma geldim. Bu sorgulamalar ve psikolojik savaşlar bir yana, uzaktan eğitim sürecinde, akademik hayatım hakkında da endişe duyuyorum. Ailemi ve evimi seviyorum fakat özgürlüğümden vazgeçmek istemiyorum.
“Kampüsten Uzakta” lubunyalar ne yaşıyor?
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.