Başkent Üniversitesi’nin çiçeği burnunda LGBTİ+ topluluğu, kuruluş hikayesini ÜniKuir’e anlattı.
Sosyal medyalarından “heyecanla yola başladık” diye yazmalarının üstünden henüz daha 15 gün bile geçmedi; ancak Başkent Kuir, uzun seneler kampüste aktivizm yürütmeye kararlı görünüyor. Topluluğun kurucu kadrosundan iki aktivistle hem kuruluş hikayelerini hem de gelecek planlarını konuştuk.
Topluluk kurmaya karar verme hikayeleri burada başlamasa da niyetlerinin somutlaştığı olay rektörlük tarafından ayrımcılığa maruz kalmaları olmuş. Rektörlük sekterliği bir öğrencinin LGBTİ+ topluluk kurma fikrine, “aktivist bir tutum sergilenmesi” ve “kişileri kötü yola sevk etmesi” sebebiyle sıcak bakılmadığı ifadeleriyle cevap vermiş. Bu hadise, Başkent Kuir için kurulma motivasyonlarından birini oluşturuyor. Aynı zamanda akademisyenlerin biri tarafından ve üniversitenin itiraf sayfasında üretilen nefret söylemleri de Başkent Kuir’li aktivistlerin yola koyulmalarına etki etmiş.
Tanışma toplantılarına 40 kişinin katıldığı Başkent Kuir, en kısa sürede resmi topluluk statüsünü erişmek istiyor. Resmi topluluk olmanın, sansürle karşılaşmak gibi bazı risklerinin olduğunu bilseler de kampüste resmi faaliyet yürüterek bir kişiyi daha kendilerinden haberdar edebilmelerinin her şeyden önemli olduğunu ifade ediyorlar. Kısa ve uzun vadeli faaliyet planlarını aktaran Başkent Kuir’in kurucuları, topluluğu ayakta tutmak ve kendilerinden sonra gelecek öğrencilere “Bayrak artık sizde” diyebilmenin öncelikleri arasında olduğunu bildiriyor.
Topluluk kurma kararı alırken aklınız neler vardı, neydi temel motivasyonunuz? Kurulma süreciniz nasıl gerçekleşti?
● Okulda topluluk oryantasyonu oldu ve topluluklar stant açtı. Biz de oraya katıldık şenlik, eğlence tarzı bir etkinlikti. Akabinde arkadaş grubu olarak otururken bir haber aldık. LGBTİ+ bir arkadaşımız sekreterliğe gidip “(LGBTİ+) bir topluluk kurabilir miyiz?” sorusu yönelttiğinde rektörlük sekreterliği “aktivist bir tutum sergilenmesi” ve “kişileri kötü yola sevk etmesi” nedeniyle bir topluluğun kurulmasına yönetim tarafından sıcak bakılmadığı söylenmiş.
Bunun haberini aldığımızda konuştuk. Aslında tamamıyla orada başlamadı her şey ama orada göz göze gelip “Ne yapabiliriz?” gibi oldu. Ertesi gün ÜniKuir’le tamamıyla başka bir konudan toplantı alacaktım. Derneğe geldiğimde o konuyu konuşacaktık ama “bu konuyu geçelim, bizim okulda böyle bir konumuz var, bunu tartışalım, biz topluluk kurmak istiyoruz” dedim. Bir toplantı alıp neler yapabiliriz, dernek bize ne katkı sağlayabilir bunla ilgili bilgi aldım ve sonraki gün diğer arkadaşlarla oturup dernekle aldığım toplantıyı aktardım.
■ O gün dernekle alınan toplantı aktarıldı. Derneğin bize nasıl danışmanlık sağlayabileceği, nasıl başlamamız gerektiği üzerine konuştuk. Biraz kendi sürecimden bahsedeyim. Tercih sonucunu ekranda gördüğümden itibaren içimde hep vardı. Başkent’te böyle bir oluşumun olmadığını biliyordum, olması gerektiğini düşündüm.
Bir de yakın zamanda okulda yaşadığım bir psikolojik şiddet yaşamıştım. Orada aslında şöyle bir şimşek çaktı bende: “Benim haricimde de bunları yaşayanlar vardır”. O ilk aldığımızda toplantıda şöyle dedim “Varız” diyoruz ama aslında yokuz. Özel hayatımızda, kendi çevremizde var olabiliriz ama dün şu derste, şu hoca tarafından uygulanan psikolojik şiddetten haberiniz var mı? Ya da başka birinin okul sebebiyle maruz kaldığı şiddetten haberimiz var mı? Yok. Aslında gücü buradan aldık, bizim gibi olanlar var.
Tetikleyici içerik uyarısı
“Her üniversitede bir LGBTİ+ topluluk olmalı” zaten yeterli bir sebep ama bu topluluğu kurma isteğinizde kişisel motivasyonlarınıza/deneyimlerinize dair eklemek istediğiniz bir şey var mı?
● Bir dersin hocası LGBTİ+’lerle ilgili bir konu konuşulduğunda dönmeler diye tanımladı. Ya da şöyle bir cümlesi var aynı hocanın “Hepimizin bildiği gibi erkekler pek çok konuda kadınlardan üstündür”. Tetiklendim ve rahatsız hissettim. Okulda böyle bir topluluk olmadığı için görünürlüğümüz yok akademisyenlerin de bu konuda ne kadar eksik olduğunu gördüm.
Bir kere de üniversitenin itiraf sayfasında otomobillerle ilgili bir paylaşım yapıldı sanırım. Altına yazılmış bir yorum çok tetikleyiciydi. Biri “Herkes neden bu kadar lüks arabalarla okula geliyor” gibi bir cevap yazmıştı. Altına da bir yorum gelmiş işte: “Lüks arabalara takacağınıza okuldaki eşcinsellere takın, ahlakı bozuyorlar” tarzında bir şey. Ve beğeni almış bir yorum. Benzer şekilde toplulukta bulunan arkadaşlarımızın da yaşadıkları var. Örnek veriyorum şu an: Erkek beyanı olan birine hocaların özellikle “kızım” diye seslendikleri ve tamamıyla tetiklemek amaçlı yaptıkları şeyler var.
Resmi topluluk değilsiniz bunu hedefliyor musunuz?
● Resmi olmak istiyoruz, çünkü üniversitenin duruşu çok belirsiz. Aslında başlangıç motivasyonumuz rektörlük sekreterliğinden alınan cevapla olduğu için biraz da kendimizi kanıtlama isteğimiz var. “Bakın, söz uçar, yazı kalır. Biz bunu yapacağız, bunu sizin önünüze göndereceğiz, istiyorsanız reddedin” sonrasında neler olacağını görelim. Tehditkar bir yerden değil. Aynı cümleleri resmiyette gösterebilecekler mi, aynı tutumu kağıt üzerinde yapabilecekler mi? Oluşmuş bir topluluğu göz ardı edebilecekler mi? Bunu merak ediyoruz. Akabinde resmi toplulukların üniversite içinde sahip olduğu özgürlüklere biz de sahip olmak istiyoruz. Çünkü biz de her topluluk gibi bir topluluğuz, nedeni niçini önemli değil.
Resmi topluluğun tanınma açısından bir avantajı var; ama aynı zamanda birçok topluluk için de yönetimin kısıtlamalarına maruz kalma ihtimalleri de var. Bazı afişlerin asılabilmesi için düzenlemeye gitmek gerekebiliyor örneğin. Artıları eksilerine göre daha mı fazla sizce?
● Şu andaki tek tutunduğumuz çaba, evet ciddi yol kat ettik, ciddi sayılara ulaştık; ama tam görünür değiliz. O afişte ne olursa olsun, o topluluğun üyesi olmak isteyen kişi o topluluğun amacını anlayacaktır. O afişin asıldığı anda o gelen 1 kişi, o afişte ne olduğundan çok daha önemli.
Başkent Üniversitesi, lubunyalar için sizce nasıl bir yer?
● Buna bir oran vereceksek eğer yüzde 60-65’lik kesimin lubunya dostu olduğunu söyleyebilirim. Özel üniversite olmanın getirdiği avantajlar kadar dezavantajları var. Hocalarımız bayağı bu konu ile ilgililer. Kötü örnekleri yok mu, tabii ki var. Benim başıma gelenler gibi. Ama mesela benim fakültemde bir hoca sadece. Ya da mesela atanmış cinsiyetinden dolayı, tuvalet tercihinden dolayı sıkıntıya giren kimseyi görmedim mesela. O yüzden lubunya dostu denebilir. Ben sevgilimle el ele tutuşup kampüs içinde yürüyebiliyorum.
■ Bizim konuştuğumuz şeylerden biri de, Başkent’te biz belki yalnız hissetmiyoruz şu an iyi bir noktadayız ama bunu yaşayabilecek insanların olduğunu tahmin ediyoruz. Böyle bir kesim okulda mevcut. Topluluğun kuruluş amacı o yüzde 60’ı nasıl artırabiliriz.
Resmi bir topluluk olmak istediğinizde bir danışman hocanız olması gerekecek, yardım alabiliriz dediğiniz hocalar var mı?
■ Şu an danışmanlığımızı yapmaya gönüllü olan bir hoca ile iletişim halindeyiz. Bu açıdan ümidimiz büyük, o hocadan aldığımız bilgilerle bu konuya ilgi gösterebilecek birkaç akademisyene daha ulaşabileceğimizi biliyoruz.
Şu ana kadar yaptıklarınız arasında kazanım olarak nitelendirebileceğiniz bir şey var mı? Size iyi hissettiren bir şey?
■ Topluluk üyelerine, topluluktan beklentilerini ve niçin geldiklerini sorduk tek tek. Neredeyse hepsinden buna ihtiyaç hissettikleri cevabını aldık. Bu ihtiyacı karşılayabilecek olmamız, beni en çok bu mutlu etti.
● Tanışma toplantısında “Başkent’i geçtim, Ankara’da bu kadar lubunya olduğunu bilmiyordum” dedi şehir dışından gelen biri. Bu beni çok etkileyen şeylerden biri. Hiçbir şey var edemesek bile bu topluluk bir gün kapansa bile, yarın kapansa bile. 35 kişilik Whatsapp üye ekibi birbirinden haberdar. Benim okulda ulaşabileceğim 34 kişi daha var, bunu biliyorum. Bugün mesela başka bir üniversitede bir topluluk oluşturmak istendiği söylendi ve bunun için mesela Başkent Kuir yeni kurulmuş olduğu için bizden deneyim aktarımı istediler mesela. Bu da müthiş bir şey.
Kısa ve uzun vadede planlarınız neler?
● Kütüphanede çalışma odaları oluyor, onların rezervasyonlarını yaptırıp gidip böyle bütün lubunyaların gelip, hatta aynı bölümde olduğundan haberdar olmayan insanların gelip “Aa, ben de bu bölümdeyim, ben de bu vizeye çalışıyorum gel beraber çalışalım” şeklinde eğitim hayatımıza da katkı sağlanmasını istediğimiz şeyler yapmak istiyoruz.
İlerleyen süreçte, Kasım sonu gibi Lubunca 101 etkinliği düşünüyoruz. Sadece lubun kelimelerden ziyade ağzımıza yerleşmiş politik olarak doğru olmayan kelimeleri kullanmamak için üniversitedeki tüm öğrencilere yönelik bir etkinlik olacak.
Aralık ayında Lady Gaga’nın bir filmi çıkıyor. Hatta bunu organize edebilirsek Ankara Onur Yürüyüşü topluluğu ile planlıyoruz. Film gösterimi yapacağız. Sonrasında zaten yılbaşı geliyor, yılbaşı etkinliğimiz olacak. İlerleyen süreçlerde bir arkadaşımızın üzerinde çalıştığı cinsel sağlık atölyesi var. Ayrıca dergi çıkartmayı planlıyoruz, daha bir sürü etkinlik var açıkçası.
Baktım Instagram sayfanıza manifesto kaleme almamışsınız. Böyle bir metin yazsanız nasıl tanıtırsınız kendinizi Başkent Kuir olarak, neleri önceliyorsunuz? Neyi başarmak istiyorsunuz?
● Sadece LGBTİ+’ları değil, ayrıştırılan ve buna mahkum edilen bireylerin çalabileceği bir kapı olmak, kişilerin geldiği zaman tamamıyla özgür, yargılanmayacaklarını, güvensiz hissetmeyeceklerini, kendi benliklerini özgürce yaşayabilecekleri bir topluluk. Ağlasak da gülsek de birbirimize destek olduğumuz, korkmadan istedikleri gibi yaşayabilecekleri, kampüste yeri geldiğinde el ele tutuşup, yeri geldiğinde öpüşüp, yeri geldiğinde bağıra bağıra ağlayabilecekleri ya da gülebilecekleri bir yer hazırlamak istiyoruz onlara.
Şöyle bitirmek gerekirse: Ben 4 yıl daha bu okuldayım, 4 yıl sonra arkamdan gelenlere benden sonra üniversiteye girenlere iyi ki bunu yaptınız cümlesini duyduktan sonra “Bayrak artık sizde” deyip bırakabilmek istiyorum.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.