Ankara Üniversitesi öğrenci topluluklarından kampüs içindeki şiddete karşı ortak açıklama

Ankara Üniversitesi öğrenci topluluklarından kampüs içindeki şiddete karşı ortak açıklama

• 17/12/2021
• ÜniKuir

Aralarında Mülkiye Kadın ve LGBTİ+ Dayanışması’nın da bulunduğu 10 öğrenci topluluğu, kampüste şiddete göz yuman idarenin sorumluluğuna dikkat çekti.

Tetikleyici içerik uyarısı

Ankara Üniversitesi kampüsünde sadece bir hafta içinde üç ayrı kez öğrenciler şiddete maruz kaldı. Çarşamba (8 Aralık) ve Perşembe (9 Aralık), bazı öğrenciler sağcı gruplar tarafından saldırıya uğradı. Perşembe günü, bir saldırganın elinde bıçakla öğrencileri hedef aldığı görüntüler kamuoyuna yansımıştı. Salı günü (14 Aralık) ise öğrencilerin düzenleyeceği yoksullaşma ve ekonomik krizi konulu forum, polisin saldırısıyla engellendi. Kolluk kuvvetleri 24 öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı. Saldırıların ardından Ankara Üniversitesi’nden 10 öğrenci topluluğu, “Şiddetin Karşısındayız” başlıklı ortak açıklamayla “Yaratılmak istenen şiddet ve korku ortamının karşısında birlikteliğin öneminin farkında olarak özgür ve demokratik akademiyi savunuyoruz” mesajı verdi. 

“100 faşist okulda yürüyüş düzenlerken, biz neden forum yapamıyoruz?”

ÜniKuir’e konuşan Mülkiye Kadın ve LGBTİ+ Dayanışması’ndan bir öğrenci, kampüs içinde sağcı gruplardan gelen saldırıların uzun süredir devam ettiğini ve faillerin kampüs içinde palayla, satırla çekilmiş fotoğraflarının var olduğunu aktarıyor. İlk iki günkü saldırılarda kampüse dışarıdan öğrenci sokulduğunu gördüklerini belirterek kampüsteki güvenlik zafiyetine işaret eden öğrenci, söz konusu demokratik haklarını savunmak için bir araya gelen öğrenciler olduğunda okul yönetiminin ve kolluk kuvvetlerinin tutumunun tam aksi yönde değiştiğini ifade ediyor: 

“Polis, 100 tane faşistin okulun önünde tehdit sloganları atarak yürüyüş yapmasına izin verebiliyor; ama biz yoksulluğu ve ekonomik krizi konuşmak için forum düzenlediğimizde işkenceyle gözaltına alıyoruz. Perşembe günü bıçakla saldırdıklarında, arkadaşlarımız kendini su fırlatarak savunmak zorunda kaldı. Ancak biz faillerin ceza alması için elimizden geleni yapacağız. Hocalarımız sürecin takipçisi olacaklarını söylediler. Fakülte sekreterliği mutlaka ceza alacağını bildirdi.”

“Ekonomik krizi konuşacağımız bir forum yapacaktık, eylem bile değil” 

Salı günü gerçekleştirmeyi planladıkları forum öncesinde, polisin alanın çevresindeki tüm yerleri boşalttığını söyleyen öğrenci detayları şöyle aktardı:

“Polisler arka bahçeyi, kafeyi, orta kantini öğrencilerin tüm yaşam alanları boşalttılar. Forumun yapılmasına izin vermediler, biz de oturma eylemi başlattık. Katılım yoğundu. Fakülte sekreterliği de bizi vazgeçirmeye çalıştı. Sadece demokratik hakkımızı kullanıp ekonomik krizi konuşmak için bir araya gelmiştik, bu ‘eylem’ bile değil. 

Polis hepimizi darp ederek gözaltılara başladı. Beni ayağımdan sürükleyerek götürdüler. Mülkiye Kadın ve LGBTİ+ Dayanışması’ndan bir arkadaşımızın kafasını yere vurdular. Ayrıca görüntü almaya çalışanlara engel olmaya çalıştılar. Bizi götürdükten sonra alanda duran öğrencileri biber gazı sıkarak uzaklaştırmışlar.”

“Siyasal Bilgiler fakültesinde yoksullaşmayı konuşmak kadar normal hiçbir şey olamaz”

“Biz gözaltındayken de psikolojik ve fiziksel şiddet devam etti. Gözaltı aracında kelepçeliyken, tutanak tutulmadan ceplerimizden telefonlarımız ve nüfus kağıtlarımız alındı. Arkadaşlarımızı tahrik etmek için laf atmaya devam ettiler. Emniyet’e gitmeden önce yasal prosedürü hiçe sayarak hastanede üstlerimiz arandı.

Ama biz demokratik haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Hiçbir yerde anormal değil tabii ki; ancak Siyasal Bilgiler fakültesinde yoksullaşmayı konuşmak kadar normal hiçbir şey olamaz. Yoksullaşıyoruz ve bunu konuşmak hem öğrencinin hem vatandaşın en demokratik hakkı. Korkutularak ya da işkenceyle bundan vazgeçmeyeceğiz.”

“Polis, ülkücülere arkasını dönüp siper oldu”

Yenilikçi Düşünce Topluluğu’ndan konuştuğumuz bir öğrenci ise forumun önce 8 Aralık Çarşamba günü yapılması kararı alındığını, bunu duyan sağcı öğrencilerin forumu düzenleyecek kişileri hedef aldığını aktardı. Aynı gün, özel güvenliklerin yanlarına gelip “Polis size eylem yaptırmayacak, haberiniz olsun” diye uyarıldıklarını ifade etti: 

“Ülkücüler, sokak kavgası çıkartır gibi ‘Ne bakıyorsun’ diye arkadaşlarımıza saldırdılar. Özel güvenlik, saldırıyı önleyeceğine ‘Çevik!’ diye bağırıp polisin gelmesini bekledi. Kolluk geldiğinde de pek bir şey değişmedi. Saldırganlara müdahale etmek yerine hala ‘Sakin olun’ diye yatıştırmaya çalışıyorlardı. 

Bıçakla saldırının olduğu Perşembe günü de aynı şey oldu. Polis bize müdahale etti, biz gaz yedik; ülkücülere arkasını dönüp onlara siper oldular.”

“Rektörlüğün onayı olmadan böyle bir müdahale yapılamazdı”

“Salı günü de planlanmış şekilde siviller ve üniformalı polisler okulu doldurmuştu. Polis engellemeye çalışınca öğrenciler de oturma eylemi yaptı. Bu sefer darp ederek gözaltı yapmaya başladılar. Yerde oturan öğrencileri sürüklediler. İnsanların çekim yapmasını engellemeye çalışıyorlardı, hatta belki görmüşsünüzdür bir video var: İşkence ederken ‘Çekme’ diye bağırıyor polis. Bizi de zaten sonra yapılan muameleyi görmeyelim diye kalkanlarla aşağı kata doğru sürüklediler. O sırada tepki gösteren arkadaşlarımız oldu. Bu sefer de biber gazı sıkmaya başladılar.

Polislerin ve ÖGB’lerin (Özel Güvenlik Birimleri) okulda bunları yapabilmesinin sorumlusu dekanlık ve rektörlüktür. Onların onayı olmadan böyle bir müdahale yapılamazdı. Arkadaşlarımız ters kelepçe ile gözaltına alınırken, üst kattan dekanın kollarını bağlayarak izlediğine birçok insan tanık oldu.”

“Okulumuzda söz söyleme alanları kasıtlı olarak yok edilmeye çalışılıyor”

“Tüm bu baskılara, tehditlere ve yapılan saldırılara rağmen biz okula gitmeye ve buranın özneleri olan öğrencilerin sorunlarını, taleplerini konuşmaya devam edeceğiz. Hepimiz, özellikle öğrenciler bu derin yoksulluğu her gün kat be kat hissediyoruz, bunu var olduğumuz her alanda dillendireceğiz. 

Okulumuzda yıllardır tartışma ve söz söyleme alanları kasıtlı olarak yok edilmeye çalışılıyor. Biz topluluk olarak bu alanların yeniden yaratılmasını ve güvenliği sağlamak için elimizden geleni yapacağız.”

---

Açıklamaya imza atan toplulukların listesi:

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ferman Ekibi

İşletme Ferman Ekibi

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ferman Ekibi

Uluslararası İlişkiler Ferman Ekibi

Alternatif Akademi Topluluğu

Aydınlanma ve Sosyal Araştırmalar Topluluğu

Mülkiye Kadın ve LGBTİ+ Dayanışması 

Mülkiye İşletme Topluluğu

Sosyalist Düşünce Topluluğu

Yenilikçi Düşünce Topluluğu