İÜ Siyasal'da homofobik etkinlik yapılırken, öğrenciler Beyazıt Ana Kapı'da polis ablukasında eylem yaptı. "Nefrete inat yaşasın hayat" dediler.
Kapak Fotoğraf: Abdullah Tepeli
Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın logosuyla İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde bugün (26 Kasım) saat 14:30'da "Eşcinsel Yönelim: Aileye Yönelik Modern Tehdit" başlıklı homofobik etkinlik düzenlendi. Etkinlik, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın logoları altında ÜNİDES (Üniversitelerde Değerler Eğitimi Seminerleri) tarafından, İÜ'deki "Genç Düşünce" öğrenci kulübü aracılığıyla organize edildi.
Etkinlikte konuşmacı olarak:
Oğuzhan Kabakcı - Doludizgin Derneği başkan Derneğin Instagram hesabında açıkça belirtilen şiarı: "Doludizgin, eş cinsel aktivizmle mücadele eden bir kuruluştur."
Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi - Nesli Koruma Hareketi kurucusu. Websitesinde "cinsel kimlik karmaşası tedavisi" sunduğunu belirten, "eşcinselliği iyileştirme terapisi" (conversion therapy) uygulayan psikolog yer aldı.
Beyazıt'ta Polis Ablukasında Eylem
Nefret paneline karşı üniversite öğrencileri Beyazıt Ana Kapı önünde toplandı. Geniş bir polis ablukasında eylemlerini gerçekleştiren öğrenciler basın açıklaması yaptı ve slogan attı. "Kampüslerde faşizme, nefrete geçit yok", "Lubunyalar burada", "Nefrete inat yaşasın hayat" sloganları atıldı.
Öğrenciler basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Suç niteliğindeki faşist ve homofobik sözde etkinliğe karşı bugün burada toplandık. Bizler üniversite öğrencileri olarak devletin 2025'i ve önümüzdeki 10 yılı ilan ettiği Aile Yılı adı altında nefret ve baskı dayatmasının gayet tabii farkındayız. Devlet her gün onlarca kadın, çocuk ve lubunya katledilirken, varoluşlarımızı kriminalize ederek uydurma ve muğlak tanımlarla yaşam haklarının gasp edildiği bir nefret yasasını meclisten geçirmeye çalışmakta. Bu etkinlik ve bunun gibileri zihinlerimizi damgalamakta, bizleri hasta; kimliği, yönelimi ve yaşam biçimlerini topluma ve aileye yönelik tehdit olarak nitelendirmekte. Bu sözde etkinliğin, heteronormatif düzenin ve faşizmin yanında durduğunu ve üniversitelerimizde bilimsel bilgiden kopuk faşizan provokasyonlara geçit vermeyeceğimizi yineliyoruz. Lubunyalar, nefretinizle yok olmayacak; mücadelemizle yaşayacak ve yaşatacağız!"