AĞ-DA'nın "İstanbul Sözleşmesi ve Üniversiteler" etkinliğine katılan üniversiteli LGBTİ+ ve kadın çalışmaları toplulukları deneyimlerini aktardı.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dayanışma Ağı (AĞ-DA) bileşenlerinden Genç LGBTİ+, Sivil Alan Araştırmaları ve SPoD’un düzenlediği "İstanbul Sözleşmesi ve Üniversiteler: Kadın ve LGBTİQ+'lara Yönelik Hak İhlalleri" başlıklı atölye dizisinde akademisyenler, öğrenciler ve çeşitli STK’lar bir araya geldi.
Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Doç. Dr. Eylem Ümit Atılgan’ın konuşmasıyla başladı. Atılgan, İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye bağlamındaki yerini, sözleşme karşıtı söylemleri ve Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesiyle başlayan süreçleri aktardı.
Yaptıkları araştırmada çoğu üniversitenin cinsel taciz, mobbinge karşı politika belgesinin olmadığını, var olan politika belgelerinin de oldukça yetersiz olduğunu, cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı destek birimlerinin (CTS) göstermelik ve işlevsiz olduğunun altını çizdi.
Dernek ve araştırmacılar raporlarını paylaştı
Etkinliğin ikinci oturumunda üniversiteler ve LGBTİ+'lar üzerine çalışan hak temelli dernekler ve bağımsız araştırmacılar 2020-2021 yılında yayınlanmış raporları sundu. ÜniKuir Derneği "Üniversitelerde Trans+'lara Yönelik Ayrımcılık Raporu"; Genç LGBTİ+ Derneği "ÜNİVERSİTELERDE LGBTİ+ EŞİTLİĞİNİN İZLENMESİ 2020: EGE ÜNİVERSİTESİ - İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ"; Sivil Alan Araştırmaları Derneği kampüs kullanımı, öğrenci kulüpleri ve kampüslerde ifade özgürlüğüne odaklanan "Sivil Alan Olarak Kampüsler: Türkiye’deki Üniversitelerde 3 Temel Hak ve Özgürlük"; bağımsız araştırmacılar Esra Erdoğan ve Sevcan Tiftik Ünivder'in “LGBTİQ+ Akademisyenlerin Uğradıkları Hak İhlalleri ve Ayrımcılık" raporlarının aktarımını yaptı. Oturum süresince çıktılarının birbirini tamamladığı ifade edilen 4 raporun aktarımlarından sonra soru-cevap kısmına geçildi. Üniversite toplulukları, öğrenciler ve CTS birimlerinin sorunları ve neler yapılabileceği konuşuldu.
LGBTİ+ bilgilendirici kitapçıklar yüzünden yönetimden uyarı
Etkinliğin üçüncü oturumunda Eğitim-Sen ve MSGSÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden katılımcılar üniversitelerde kadın ve LGBTİ+’lara yönelik hak ihlallerine dair deneyim aktarımında bulundular. Eğitim-Sen’den deneyim aktarımında bulunan Ada Ümmühan Köse, çalıştığı odada LGBTİ+’lara dair bilgilendirme kitapçıklarını tuttuğu için yönetimden sözlü uyarı aldığını ifade etti. MSGSÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Ceren Lordoğlu, yaptığı aktarımda devlet üniversitelerindeki Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezleri’nde artan bir kaynak kısıtlaması olduğundan söz etti. Yer, bütçe ve insan kaynağı açısından zaten az olan kaynakların son dönemde iyice daraldığını vurguladı.
Üniversite topluluklarından deneyim aktarımı
Etkinliğin dördüncü oturumunda Bilgi Kadın+ Çalışmaları Topluluğu, Bilkent Kadın Çalışmaları Topluluğu, Boğaziçi LGBTİ+, İstanbul Üniversitesi Kadın Çalışmaları, KuirMarmara, ODTÜ LGBTİQAA+ Dayanışması ve QueerDeer’dan temsilciler, İstanbul Sözleşmesi’nin toplulukları için ifade ettiği anlama dair aktarımlar yaptı ve üniversitelerdeki deneyimlerini paylaştı. Öğrenciler kampüslerdeki güvenli alanlara dair sorunlarını, üniversite yönetimi ile yaşadıkları sorunlar kapsamında da etkinliklerinin engellendiğini, kampüsteki hak ve özgürlüklerinin daraltıldığını, güvenlik birimleri tarafından fişlemelerin yapıldığını, CTS birimlerinin işletilmediğini ve faillerin korunduğunu iletti. Akademisyenler tarafından da kampüslerde ve etkinliklerde yalnız bırakıldıklarını ifade ettiler.
Fotoğraf: Behram Evlice
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.