Dava sonuçlanana kadar öğrencilerin burslarını alabilmelerini mümkün kılan yürütmeyi durdurma kararları bozuluyor.
KYK, eyleme katıldığı için pek çok öğrencinin burs ve kredisini kesse de dava sonuçlanana kadar öğrencilerin burslarını alabilmelerini mümkün kılan yürütmeyi durdurma kararları öğrencilerin mağduriyetini önlüyordu. Ancak son dönemde bölge idare mahkemelerinin yürütmeyi durdurma kararlarını bozduğu görülüyor. Ankara’daki Boğaziçi eylemlerinde gözaltına alındığı için kredisi kesilen öğrencilerden biri olan Tuna, kendisine toplu olarak yatırılan parayı KYK’ya ödeyememesi halinde haciz riski ile karşı karşıya kalabileceğini ÜniKuir'e anlattı.
Fotoğraf: Tunahan Turhan
Bilkent Üniversitesi’nde öğrenciliğini sürdüren Tuna, 6 Ocak’ta Ankara’da Milli Kütüphane önünde gerçekleştirilen, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki kayyum atamalara yönelik protestolarda gözaltına alınmış ve iki ay sonra geri ödemeli kredisi kesilmişti. Yürütmeyi durdurma talebiyle dava açıldıktan sonra, KYK o süre boyunca yatırmadığı kredileri toplu olarak Tuna’ya geri ödedi. Ancak KYK, kararın iptaline ilişkin Bölge İdare Mahkemesi’ne itirazda bulundu.
Tuna gibi çok sayıda öğrencinin kredi kesintilerine ilişkin davalarını takip eden Avukat Abdullah Arslanbaş, bölge idare mahkemelerinin son dönemde aldığı kararlarda keskin bir değişim yaşandığını açıkladı:
“Normalde üst mahkemeden bir sonuç çıkmazdı. Çünkü daha önce aynı hakimlerin ‘yürütmeyi durdurma kararı yerindedir’ diye kararlar verdiğini biliyoruz. Ancak iki-üç haftadır, nedense aynı Bölge İdare Mahkemesi’nin aynı dairesindeki aynı hakimler aynı konulu dosyalar üzerinde yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasına karar veriyorlar. Diğer davalarda da artık kararının kaldırılacağını öngörmeye başladık. Biz insanlara diyoruz ki yürütmeyi durdurma kararı alsak bile toplu olarak yattığında hemen harcamayın. Bu karar kaldırılabilir, KYK bunu geri isteyebilir.”
Maruz kaldığı hak ihlallerini sırasıyla aktaran Tuna, en başta bursunun kesildiğine dair bilgilendirilme dahi yapılmadığını, kesintiyi hesabına o ay kredinin yatmaması ile öğrendiğini bildirdi. KYK’yı arayarak bilgi almaya çalışan aktivist, kesintinin nedeninin tam olarak açıklanmadığını, “güvenlik tedbiri” cevabını aldığını aktardı: “Protestoya katıldınız mı dedi? Evet dedim. O yüzdendir dedi. O kadar”. O dönem yürütmeyi durdurmaya ilişkin karar alınabileceğinden haberdar olmayan Tuna, KYK’ya krediyi nasıl geri alabileceğini sorduğunda “Bir şey yapamazsınız” cevabını aldığını belirtti: “Avukatım olmasa dava açabileceğimden dahi haberim olmayacaktı.”
“Şimdi daha kötüsü KYK, yatırdığı parayı benden toplu biçimde geri istiyor. Siz zaten bana ayda 650 liraya bütün ihtiyaçlarını karşılayabilirsin diyorsunuz, o zaman ben bunun dört katını bir anda nasıl geri vereceğim? Ve şöyle diyor, “Eğer toplu şekilde geri yatırmazsan seni hacze veririz”. Verin de zaten neyimi alacaksınız?”
4 aylık krediyi KYK’ya geri ödeyememesi halinde haciz riskiyle karşılaşabilecek Tuna, evinde el koyulabilecek hiçbir şey olmadığından kanuna göre mal statüsünde olan birlikte yaşadığı hayvanların götürebileceğinden duyduğu endişeyi dile getirdi:
“Ben üç köpekle yaşıyorum, yani üç tane çocuğum var. Bu göze alamayacağım bir şey. ‘Hayati ihtiyaç’ diye buzdolabını alıp götüremiyorlar. Bu sefer ‘lüks’ sayılan hayvanları alıp götürebiliyorlar. Kıyamet sonrası bir evrende yaşıyormuşum gibi hissediyorum ara ara. Barınakların hali ortada. Çocuklarımızı ölümden nasıl kurtarırız planını yapmak gerçekten korkunç bir şey. Kimse icra memuruna çocuğunu vermez.”
KYK’nın talep edeceği toplu parayı ödemek için maddi desteğe ihtiyacı olduğunun altını çizen Tuna, her şeye rağmen “faşizan” diye tanımladığı baskıcı uygulamaların aktivizmini sekteye uğratmayacağını ifade etti:
“Kadın hareketi için, LGBTİ+ hareketi için sahada neden varız? Yaşamaya devam etmek için, hakkımız olanı almak için varız? Ne diyeceğiz, ‘Devlet 650 liramı kesti en iyisi köşede rahat rahat öldürülelim’ mi diyeceğiz? Biz buradayız."
"Yangını üfleyerek söndürmeye çalışmak gibi yaptıkları. Polis bizi yıldıracağını düşünerek bizi gözaltına alıyor ama biz gözaltında birbirimizle tanışıp daha çok örgütleniyoruz. Bunlar sadece birbirimize kenetlenmemizi sağlıyor. Bu maalesef böyle ama acı bizi bir araya getiriyor.”
Yürütmeyi durdurma kararının iptalinin öğrencilerin devam eden aylarda da kredi alamayacağı manasına geldiğini hatırlatan Avukat Arslanbaş, kararın kaldırılmasıyla iki mağduriyetin birden yaşanacağını ifade etti. Yürütmeyi durdurma kararlarının kaldırılması yaygınlaşsa da davaları kazanacaklarını öngördüklerini belirten Avukat Arslanbaş, dava sürecinin hızlandırılması ve mağduriyetlerin giderilebilmesi için “öncelik dilekçesi” vermeyi planladıklarını açıkladı.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.