Çıktıkları yolda LGBTİ+’larla yan yana yürüdüklerini anlatan Kami, hak savunuculuğunun sadece insanları ya da hayvanları kapsayamayacağını vurguluyor.
Üniveg, üniversitelerde hem vegan toplulukların yeşermesini ve kulüp statüsüne erişmesini hem de kampüslerdeki hayvan hakları aktivizmi güçlendirmeyi misyon edinmiş yeni bir platform.
Üniveg'ten Kami'yle konuştuk. Kami bize Üniveg'in kampüslerdeki vegan toplulukların çatı örgütü olmadığının altını çizdi. Ancak şimdiden 52 üniversiteden 72 temsilcinin yer aldığı Üniveg, Türkiye genelinde güçlü bir dayanışma kurmuşa benziyor.
İlk projeleri Üniversiteli Veganlar Buluşuyor’dan bahseden Kami, üniversitesindeki diğer veganlara ulaşmaya çalışanları bir araya getirmeyi ve mümkünse topluluk kurmalarına ön ayak olmayı hedeflediklerini ifade ediyor. Bunun için öğrencinin sadece bir form doldurması gerekiyor. Formu doldurmak için vegan olma şartı da aranmıyor; veganlıkla ilgilenmesi yeterli.
Kami, Üniveg’in çalışmalarında üniversiteli vegan toplulukları merkeze alan anlayışının arkasında üniversitelerin özgürleştirici ve güvenli alan olma potansiyelinin altını çizerken kampüs atmosferine ilişkin şu vurguyu yapıyor: “Üniversite öğrencilerinin sorularının cevaplarını yine üniversite içinde bulabilmeleri önemli.”
Üniveg temsilcisi Kami ile üniversiteli hayvan özgürlüğü hareketinin gündeminden, vegan aktivistlerin kampüste karşı karşıya kaldıklarından, Üniveg’in yeni başladığı çalışma takımları projelerinden ve gelecek planlarından ve daha pek çok başlıktan konuştuk. Artık söz Kami’de.
Önce kendinden sonra Üniveg’ten kısaca bahseder misin? Nasıl bir araya geldiniz?
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okuyorum. Üç yıldır veganım. Farklı şehirlerdeki farklı üniversitelerdeki vegan toplulukları, birbirlerine deneyim aktarımında bulunabilmek ve birbirleriyle dayanışabilmek için bir platforma ihtiyaç duydu. Üniveg, bu toplulukların temsilcilerinin bir araya gelmesiyle kuruldu aslında.
20’yi aşkın üniversite temsilcisiyle bir araya geldik. Şu anda, 20’den fazla şehirdeki 52 üniversiteden 72 temsilci var. Üniveg’in amacı, Türkiye genelindeki üniversitelerde vegan toplulukların kurulma, kurulduktan sonra kulüpleşme sürecinde destek olmak; deneyim aktarımı ile kampüslerdeki hayvan hakları mücadelesinin güçlenmesini, daha bütünleşik daha kapsamlı bir aktivizmi mümkün kılmak.
Platformdaki topluluklar aslından birbirinden bağımsız. Her topluluk kendi istediği kararı, etkinliği alabilir. Hiçbir şekilde Üniveg’e bir bağlılığı, raporlama sorumluluğu yok. ÜniVeg, bir çatı örgüt değil. Ancak Üniveg bir platform olarak bu toplulukları temsil edip, onların çalışmalarını geliştirecek ve ihtiyacı olabilecek alanlarda çalışmalar yürütme yetkisine sahip. Bu da isteyen toplulukların Üniveg’e temsilci göndermesine dayanıyor.
Üniveg’in toplulukları merkeze aldığını görüyoruz. Velev ki o üniversitede topluluk yok ama hayvan hakları aktivisti/aktivistleri var. Kampüslerde bağımsız aktivistlerin de mesele ettiği şeyler varsa onlarla da dayanışma gibi bir planı var mı Üniveg’in?
Bu gibi durumlarda, orada bir topluluk yoksa ancak birkaç vegan öğrenci iletişim halindeyse bu bizim için yeterli. Bir temsilci seçmelerini ve bize iletmelerini istiyoruz sadece. Çünkü, birkaç kişinin bir araya gelme sürecinde bile alabilecekleri ilhamlar, aktarabileceğimiz deneyimler var. Bir topluluk olarak belli bir gelişmişlik düzeyine gelmesi bizim için bir kıstas değil.
Öyleyse veganların birbirini bulma sürecini kolaylaştırmak için yürüttüğünüz projenizden bahsedelim mi?
Üniveg olarak ilk projelerimizden birisi “Üniversiteli Veganlar Buluşuyor”. Bu proje kapsamında, üniversitesindeki diğer veganlarla haberleşmemiş olan öğrencileri hedefliyoruz. Bir vegan topluluk var ya da yok önemli değil, diğer veganlara ulaşmak isteyen kişileri buluşturmayı hedefliyoruz. Belki bir topluluğa girmek istiyor ama varlığından habersiz ya da bir topluluk yok o üniversitede. Biz bu projeyle aynı zamanda veganların birbirlerinden haberdar olarak o üniversitede vegan topluluğu kurmalarına ön ayak olmaya çalışıyoruz.
Bunun için Üniversiteli Veganlar Buluşuyor başvuru formunu, mensup olduğu üniversite uzantılı mail adresi ile doldurması yeterli. Bu formu doldurmak için vegan olma şartı yok. Türkiye’deki vegan toplulukların şöyle bir yaklaşımı var: Vegansan gel, vegan değilsen kesin gel. Çünkü hepimizin yolculukları farklı. Her bir veganın kendi yolculuğunda, birileriyle tanışmanın, birbirine destek olmanın ve anlamanın çok önemli olduğunu görüyoruz. Bu yüzden örneğin vejetaryen olanların vegan olma sürecinde bir topluluğun içine girmesi çok kıymetli. Veganlıkla ilgilenen herkesin o formu doldurması aynı şekilde çok kıymetli.
ÜniKuir, LGBTİ+ haklarını ve mücadelesini; Üniveg ise hayvan haklarnı ve hayvan özgürlüğü mücadelesini merkeze alan yerler. Bu röportajı mümkün kılan, bir LGBTİ+ derneğin sitesinde yayınlanmasına neden olan şey ne sence? İkimizin adında "Üni" ifadesi geçmesi dışında nasıl ortaklıklarımız var ve nerelerde kesişiyoruz?
Kendi üniversitemdeki vegan topluluğundan örnek vererek cevaplamaya başlamak istiyorum. İTÜVEG ile İTÜ Cins Arı topluluklarının ikisinde de olan çok fazla üye var. Hem LGBTİ+ haklarını savunan hem vegan olan kişilerin durduğu nokta şurası: Bir tarafta hak savunuculuğu yaparken öbür tarafta başka bireylerin sömürülmesine göz yummak, bunun için mücadele etmemek doğru değil. Bu yüzden üniversitelerdeki vegan toplulukların afişlerinde gökkuşakları görmek alışıldık bir şey. Biz de stant açtığımızda stantımızda gökkuşağı renkli bayrağı koymaktan gurur duyuyoruz.
Üniveg, neden üniversiteleri bu kadar önemsiyor?
Üniversitelerdeki topluluklar aracılığıyla ortaya çıkan sosyal faaliyetler ve aktiviteler öğrencilerin ufuklarını açan, kendilerini geliştirdikleri, okudukları bölümler haricindeki alanlarda soru sordukları, belki yaşadıkları adaletsizliklere çözüm buldukları alanlar. Toplulukların açtığı bu alanlar, öğrenciler için aslında bulunmaz bir hazine, bir kaynak. Bir yandan da geleceklerini şekillendirdikleri yerler üniversiteler. Bu sebeple, üniversitelerdeki bu örgütlenmelerin çok kıymetli olduğuna inanıyoruz. Buralardaki filizlenmelerin gelecekte ormanlara dönüşeceğini biliyoruz bu yüzden Üniveg olarak öğrenci hareketini çok önemsiyoruz.
Öğrencilerin kendilerini sorguladığı, keşfettikleri güvenli alanların yanı sıra aslında toplulukların varlığı, üniversitedeki diğer öğrencilerin bu konudaki ufuklarının açılması, sorusu olanlarının cevaplarını yine üniversite içinde bulabilmeleri açısından çok kıymetli. Mesela, kampüs içinde veganım soru sorabilirsin pankartı ile bir stant açtığınız zaman öğrencilerin direkt olarak sorularını iletebilecekleri bir alan açılmış oluyor.
“Üniversiteli Veganlar Buluşuyor” dışında projeleriniz var mı, yoksa gelecek planlarınız neler?
Bir diğer projemiz: Dayanışma kiti. Bu kitin içinde dijital bir arşiv oluşturuyoruz. Örneğin, bir vegan topluluk için "Resmi kulüp başvurusunda kullanılabilecek dilekçe örneği nedir? Resmi kulüplerin var olan tüzükleri nelerdir? Vegan yemek menüsü talebi nasıl yapılır?" bu gibi vegan toplulukların ihtiyaç duyabilecekleri kaynakların arşivlendiği, veganlıkla alakalı Türkçe ve İngilizce kitapların paylaşıldığı bir havuz aslında.
Bunun yanı sıra, Aralık ayı itibariyle kurmaya başlayacağımız iki çalışma takımı var: Deneye Hayır ve Vegan Beslenme. Bu iki konu da üniversitelerin çalışma alanlarını yakından ilgilendiriyor. Üniversitelerde yapılan deneylerde sık sık hayvan kullanımı ile karşılaşıyoruz. Buna ilişkin bir çalışma takımının kurulması ve bu çalışmanın sonuçlarının paylaşılmasını hedefliyoruz. Sadece bilginin ortaya çıkarılması değil aynı zamanda toplulukların bu bilgileri kampüs içerisinde savunuculuk faaliyetlerinde kullanabilmesi de bir diğer hedeflerimizden.
Öbür taraftan bitkisel temelli beslenme üzerine çalışma takımının kurulmasının sebebi de yine de üniversitelerdeki diyetisyenlik, gıda mühendisliği gibi bölümlerde okuyan arkadaşlarla birlikte akademik çalışmalar yapmak ve bu çalışmaların sonuçlarını tüm ilgililerle paylaşmak.
Bir de dernek olma hedefi var mı Üniveg’in?
Şu anda Üniveg çok yeni bir platform. Önümüzdeki dönemlerde dernek olma başlığını gündemimize alacağız. Şu anda buna yönelik bir eylemimiz yok.
Hayvan hakları aktivistlerinin ve veganların kampüste yaşadığı en temel sorunlardan biri de vegan yiyeceğe erişim haklarının engellenmesi. Şu an ki mevcut tabloyu özetleyebilir misin bize?
Genellikle vegan topluluklarının yaptığı ilk çalışma, üniversitede her öğün vegan yemek menüsüne erişmeye yönelik oluyor. Çünkü ülke genelindeki üniversitelerde vegan öğrencilerin beslenme hakkı karşılanmıyor, burada bir hak ihlali gerçekleşiyor. Bu hak hem Anayasa’ya hem de YÖK’ün yönetmeliklerine dayanıyor.
Farklı üniversitelerde farklı uygulamalar mevcut. Bazılarında hiçbir öğünde vegan yemek menüsü çıkmıyor. Bazılarında öğlen yemeklerinde sadece ana yemek olarak çıkıyor. Bazılarında vegan yemek çıkıyor ama sadece bir kampüste oluyor. Bazılarında çıkıyor ama çok kısıtlı miktarda, tüm veganlara yetmiyor. Kısaca Türkiye’deki üniversitelerde bitkisel temelli beslenmeye erişim çok kısıtlı ve öğrenciler mağdur. Bu süreçte hem yasal takipler devam ediyor hem de öğrenciler dilekçelerle üniversitelerine vegan yemek taleplerini iletiyor.
Her geçen gün yeni bir üniversite vegan yemek uygulamasına başladığı haberini alıyoruz. Örneğin ay başında, Galatasaray Üniversitesi’nde düzenli vegan menü başladı. Bu noktada ÜniVeg olarak topluluklara danışmanlık sağlıyoruz. Resmi süreçlerde de Türkiye Vegan Derneği hem gönüllü avukatlarıyla hem resmi statüsüyle topluluklara destek oluyor. Derneğin topluluklara üniversite özelinde desteklerinin yanı sıra YÖK’e açtığı davadan da kısaca bahsedebilirim. Tüm üniversitelere kalıcı vegan menünün gelmesi talepli Danıştay’daki dava devam ediyor.
Üniversite yönetimleri vegan öğrencilerin yemek hakkını görmezden geliyor
Kampüslerde öğrencileri hayvanlara yönelik hangi yapısal şiddet örnekleri karşılıyor, bunları biraz daha çoğaltalım mı?
Üniversitede beslenme ihtiyacının karşılanmaması, bir veganın en büyük sorunlarından biri aslında. Onun yanında üniversitelerde hayvan deneylerinin yapılması, bu konuda üniversite yönetiminin ve hocaların tutumu en zorlayıcı noktalardan biri yine.
Zira geçen ay, bir üniversitede deney kapsamında bir hayvan kullanılırken bir öğrenci bayıldı ve bununla ilgili sonrasında bir soruşturma devam etmedi. Tıp ve veterinerlik okuyan öğrencilerin, hayvanların kullanılmadığı bir öğrenim görmesi haktır ve bu bir çalışma alanı aslında. Deneye Hayır çalışma takımımızın odaklandığı noktalardan biri olacak.
Şu an için bir öğrencinin “ben hayvanların kullanıldığı bir derste bulunmayacağım” deme hakkı yok değil mi?
Hayvan ve insan hakları aktivisti Burak Özgüner ve Deneye Hayır Derneği bu konuda kapsamlı bir çalışma başlamıştı.
Hayvan hakları örgütleri de 2020 ve 2021'de Hayvanları Koruma Kanunu'nda yapılması planlanan değişikliklere yönelik Meclis görüşmelerinde toplu halde “Etik Eğitim Hakkı” talebini her fırsatta vurgulamıştı. “Etik Eğitim Hakkı” kapsamında öğrencilerin hayvan deneyi yapılan dersleri ve laboratuvar çalışmalarını reddetme hakkı talep edilmişti.
Talepler kabul edilmedi; yeniden düzenlenen yasada hayvan deneylerine dair herhangi bir olumlu madde geçmedi. Hatta TBMM Hayvan Hakları Komisyonu'nda görev alan milletvekillerinden Yunus Kılıç, hayvan hakları örgütleriyle yapılan görüşmelerde hayvan deneylerinin faydalı olduğunu savunmuştu.
Deneye Hayır Derneği'nin bu yönde kapsamlı bir sayfası var: Buna göre; "Öğrenci, ders kapsamında hayvanlar üzerinde deney veya çalışma yapmak istemediğini ve dersin bu yükümlülüğünden muaf tutulmak isteğini, üniversitesinin ilgili birimine bir dilekçe ile bildirebilir. Dilekçeyi kabul edecek birim ve değerlendirme prosedürü her bir üniversite açısından farklılık gösterecektir. Üniversiteye başvuru yolu ve şekli için, öğrenci üniversitesinin iç prosedürünü incelemelidir”. Öğrenciye disiplin cezası verilmesi halinde ise, itiraz etme yolları da yine buradaki broşürde paylaşılıyor.
Bitirmeden önce şunu soralım: En başta çok fazla lubunyanın vegan topluluklarda da yer aldığını ifade ettin. Var olduğunuz alanlarda, mücadelenize dahil olan lubunyalar için güvenli alanı sağlamaya yönelik adımlarınız var mı?
Şu anda Üniveg içinde bir güvenli alan politikası uygulanıyor. Bu güvenli alan politikası üniversitelerdeki vegan topluluklarına örnek olarak sunuluyor ki kendi toplulukları içinde isterlerse geliştirerek uygulayabilsinler. Bu güvenli alan politikasının içinde lubunyaların güvende hissetmeleri için maddeler mevcut. Mevcut politikayı her geçen gün de geliştireceğiz. Ve bu politikanın her temsilci tarafından onaylanma şartı var.
Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
Biz üniversitelerdeki hayvan özgürlüğü mücadelemizde lubunyalarla birlikte yan yana yürüyoruz. O yüzden Üniveg’in kuruluş sürecinin en başında ÜniKuir’le buluşması, bu röportajı yapması ve bundan sonraki aşamada birbirlerine destek vereceklerini sevgiyle hissetmeleri bizim için gerçekten çok kıymetli. Çünkü ÜniKuir iki seneyi aşkın bir süredir çok kapsamlı çalışmaları olan ve organizasyonu gerçekten çok gelişmiş bir dernek. Bu yolculukta Üniveg’in öğreneceği çok şey var. Gelecekte birlikte yapabileceğimiz iş birliklerinin ve dayanışmaların bizim mücadelemizde anlamı çok büyük. Aynı şekilde Üniveg de gelecekte, ÜniKuir’in alanlarında dayanışma göstermek için hazır.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.