Kampüsten Uzakta #11 - Alen anlatıyor
“Gökkuşağı renkli çorabımı bile valizimin içine koyup kilitledim”
Uzaktan eğitim kararının yüksek öğrenimin kalitesine ve lubunyaların hayatlarına etkisini ele aldığımız serinin konuğu bu kez Mersin Üniversitesi Gazetecilik ikinci sınıf öğrencisi Alen. Apar topar yurttan atılmanın hayatını alt üst ettiğini ifade eden Alen, uzaktan eğitimin tercih seçeneklerini elinden aldığını ve onu aile şiddetinin orta yerine bıraktığını anlatıyor:
“Aslında oluşturmaya çalıştığım hayatı, yaptığım planları bir anda yerle bir etti. Başlangıçta yurtta kalabilirim düşüncesi ile nispeten daha rahattım; ardından bir haftalık bir süre verildiği ve bu süre zarfında eşyalarımı toplamam gerektiği duyuruldu.
Bir hafta da olsa kalabilirim diye düşündüğüm yurdun, eşyalarımı çöp poşetlerine doldurduğunu, ilaçlarımı karma bir poşete istiflendiğini gördüm. Bir haftalık süreyi hatırlattığım zaman yurtlarda yer kalmadığı söylendi. O an ne yapacağımı bilemedim. Muamma LGBTİ+ derneğini arayıp durumu anlattım. Geçici bir yere ihtiyacım olduğunu belirttim ve sağladılar.
Barınma sorunum çözülmüş olmasına rağmen ailemin sistematik olarak "Eve dön!" aramalarına maruz kalıyordum ne yazık ki. Sonunda bir telefon ile biletim alındı ve aile evine dönmek zorunda kaldım. Kitaplarım, dergilerim ve elbiselerimi Mersin'de bırakıp aile evine döndüm.
Burada işler ne yazık ki hiç yolunda gitmiyor. Muhafazakar bir aile yapısına sahibim ve ailem kulaklarımı deldirdiğimi, saçlarımı boyadığımı, ‘kadın gibi’ giyindiğimi sosyal medya hesabında görmüşler. Sürekli olarak evde bunun tartışması yaşanıyor. Sözlü ya da ekonomik şiddet olması bir yana, zaman zaman fiziksel şiddet uyarıları da kulağımda çınlıyor. Ne kadar devam edecek bu bilmiyorum ama hiçbirimiz, tek bir açıklama ile bunları yaşamak zorunda değiliz."
Üniversite hayatının büyük bir kısmını uzaktan eğitim ile geçirmiş olacağını aktaran Alen, bu kararının çoğu öğrenci için ekonomik bir engeli beraberinde getirdiğini hatırlatıyor:
“Açıkçası uzaktan eğitim, gözden çıkarılmış eğitimin en büyük göstergesi. Ben üniversiteye 2020 yılında kayıt oldum ve pandemi dolayısıyla bir dönem uzaktan devam edip bırakmak zorunda kaldım. Çünkü çalışmak zorunda kaldım çünkü evde yaşadığım, sistematik nefretin mağduru olmak istemediğim için ailemden kaçtım. Kampüsten uzak kalmak yeniden başa dönmüşüm hissini uyandırıyor. Nitekim yaşayacağım gibi de görünüyor. Geldiğim andan itibaren işler arandı, telefonlar edildi. Onların istediği erkeği olmak için onlara boyun eğmem gerekiyor sanırım.”
Kampüs hayatının, ihtiyacı olduğu güvenli alanı kurmak için ilk basamağını oluşturduğunu anlatan Alen için uzaktan eğitimi onun anlamı hem eğitimden hem de güç bela kurduğu düzenden vazgeçmek:
“Yüz yüze eğitimin başlangıcı ile aslında kendi güvenli alanımı oluşturmuş, hayalini kurduğum yaşam alanını oluşturmaya çalışıyordum. Nitekim büyük oranda da oluşturdum. Ancak uzaktan eğitim kararı yine beni istemediğim bir yaşamın kucağına bıraktı. Kıyafetlerimin ve makyaj malzemelerimin tamamını arkadaşlarıma bırakmak durumunda kaldım. Yaşadığım şehir zaten muhafazakar, ailem muhafazakar ve arkadaşlarım büyük ölçüde dönük. Bu durumda olmadığım kişiyi oynamak durumunda kalıyorum ne yazık ki.
Bunun yanı sıra uzaktan eğitimin hiçbir faydası olmadığını düşünen bir ailem olduğu için bir taraftan da istemediğim alanlarda, hiçbir şekilde güvenliğim yokken, iş görüşmelerine ve akabinde ağlayarak eve dönmeye mecbur kalıyorum. Eğitim hayatım son üç yılda ne yazık ki bölünüp, parçalanıp, yok ediliyor. Ne eğitim hayatım yolunda geliyor ne de kurmak istediğim hayatı kurabiliyorum. Bu şekilde daha ne kadar devam edebilirim bilmiyorum."
“Kampüsten Uzakta” lubunyalar ne yaşıyor?
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.