ÜniKuir gönüllüsü Lara, genç LGBTİ+’ların ruh sağlığına ilişkin önemli yaklaşımları ve önerileri ortaya koyan rehberin özetini hazırladı.
Genç LGBTİ+’lar, natrans ve heteroseksüel yaşıtlarına kıyasla; özellikle ciddi ruh sağlığı sorunları ve intihar eğilimi oranları düşünüldüğünde, daha fazla zorluk ile karşı karşıya kalıyor.
Genç LGBTİ+’ların ruh sağlığına ilişkin yaşadığı sorunların oldukça katmanlı ve öncelik gerektiren bir mesele olduğunun bilinci ile Ruh Sağlığı Savunuculuk Ağları Küresel İttifakı (GAMIAN-Avrupa), Uluslararası Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender, Queer ve İnterseks Gençlik ve Öğrenci Organizasyonu (IGLYO) ve Uluslararası İntihar Önleme Derneği (IASP) LGBTQIA+ Özel İlgi Grubu bir araya gelerek ruh sağlığı sorunları ile mücadele eden ve intihar geçmişi olan LGBTİ+’ların deneyimlerine ilişkin kapsamlı içgörüler elde etmeyi amaçlayan 11 ve 27 Temmuz 2023 tarihli iki atölye gerçekleştirdi.
Atölyelerin sonucunda LGBTİ+’ların ruh sağlığını etkileyen çeşitli faktörlerin ortaya konulması ve bu sorunlara karşı yürütülecek mücadelede kullanılabilecek bir eylem planı oluşturulabilmesi için bir rehber yayınladı.
Her bir kişinin ruh sağlığı deneyimleri kendine has olsa da LGBTİ+’lar söz konusu olduğunda oldukça yaygın bir şekilde görülen ayrımcılığın, yetersiz tıbbi bakımın ve toplumsal dışlamanın bu kişilerin ruh sağlıkları üzerinde oluşturduğu zararlar aşikardır. Gerçekleştirilen atölye çalışmaları bu sorunların sebebine dair Damgalama ve Ayrımcılık, Sağlık Hizmetine Erişim Sıkıntısı ve Bakıma Ulaşamama, Soyutlanma ve Destek Eksikliği olarak 3 ana temayı işaret ediyor.
A. Damgalama ve Ayrımcılık
Yaşanan her türlü taciz kişilerin ruh sağlığına olumsuz etki etse de kişileri asıl yıpratan şey, gün be gün devam eden ayrımcılık ve tacizdir. Bunlar genellikle cinsel kimlik ve/veya cinsel yönelime yönelik kasten veya farkında olmadan yapılan mikro agresyonlar biçiminde ortaya çıkabilir.
İkili cinsiyet rejimine uymayan veya heteroseksüellik dışındaki çeşitli cinsellikler ve toplumsal cinsiyet kimliklerine sahip kişilerin böylesi farklılıkları yanlış, ahlak dışı, yasadışı ve yaptırım uygulanması gerektiren şeyler olarak gören toplumlarda büyümeleri, bir dizi derin psikolojik ve duygusal tepkilere sebebiyet vermektedir. Bu tür tepkiler ise beraberinde hızlı bir biçimde utanç ve kaygıyı getirmekte; depresyona ve kişilerin umudunu ya da yaşama devam etme isteğini kaybetmesine yol açmaktadır.
B. Sağlık Hizmetine Erişim Sıkıntısı ve Bakıma Ulaşamama
LGBTİ+’ların sağlığı söz konusu olduğunda sağlık hizmetine erişimde yaşadıkları zorluklar da başka bir ana meseledir. Temel ruh sağlığı hizmetlerinin erişilebilir olmaması, LGBTİ+’ların psikolojik iyilik hali üzerinde ciddi ölçüde yıkıcı bir etkiye sahiptir. Bu durum özellikle; genç translar için cinsiyet uyum sürecine dair bakımlara veya genel olarak LGBTİ+’lar için terapi gibi, hayati destek sistemlerine ulaşılamadığında daha da belirgin hale gelmektedir.
Sağlık hizmeti söz konusu olduğunda, her ne kadar uzun bekleme süreleri ve oldukça maliyetli tedaviler toplum genelinde yaygın olarak gözlenen sorunlar olsalar da LGBTİ+’lar özelinde onların ihtiyaçlarına özgün ruh sağlığı hizmeti sunabilecek nitelikte özel eğitim almış profesyonellerin eksikliği de göze çarpmaktadır. Kimi hallerde, LGBTİ+’ların yardım alabileceklerini düşündükleri tek yol, kırılgan durumda oldukları ve çoğu durumda baskıya ve aşırı ilaç kullanımına maruz bırakıldıkları psikiyatri hastanelerine yatırılmayı göze almaktır.
C. Soyutlanma ve Destek Eksikliği
LGBTİ+’ların toplumdan soyutlanarak yalnız bırakılmaları, kültüre ve ülkelere has koşullara dayalı olarak yaygınlığı değişen ve süregelmekte olan bir sorundur. Bu durum, LGBTİ+’ların her gün maruz kaldıkları damgalanmayla mücadele etmelerine yardımcı olabilecek destek ağlarına erişmelerini zorlaştırarak ruh sağlıklarını tehlikeye atmaktadır.
Ruh sağlığı bakımından bir başka önemli sorun da güvenli sosyal ortamların bulunmamasıdır. Pek çok ülkede gerek fiziksel gerekse çevrimiçi sosyal güvenli ortamların yokluğu LGBTİ+’ların birbirlerinden kopmalarına ve kendilerini daha da soyutlanmış hissetmelerine neden olabilmektedir. Araştırmalar, LGBTİ+’ların kendilerini süreğen bir şekilde soyutlanmış hissetmelerinin ruh sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebildiğini ve intihara eğilimlerini arttırabildiğini göstermektedir.
Daha önce de belirtildiği gibi, damgalanma LGBTİ+’ların ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, mevzubahis etkileri ayrıntılı olarak ele almak kritik bir önem taşımaktadır.
A. Katmanlı Ve Çoklu Damgalama(lar)
LGBTİ+’lara yönelik yaygın bir damgalama şekli, ruh sağlığına ilişkin tüm sorunlarını doğrudan LGBTİ+ varoluşlarına indirgemektir. Bu yanlış kanının LGBTİ+’ların maruz bırakıldığı damgalanmayı daha da şiddetlendirmesi halinde, yalnızca ruh sağlıklarını olumsuz etkilemekle kalmaz; LGBTİ+’ları intihar eğilimlerinin varoluşlarına indirgeneceği korkusuyla, intihar eğilimlerine ilişkin konuşmaktan caydırarak aynı zamanda LGBTİ’+lar arasındaki intihar eğilimini artırması da mümkündür.
B. LGBTİ+ Komünitesi İçindeki Damgalanma
Damgalanma her zaman toplumun geneli tarafından ortaya konulmayabilir. Damgalanmanın LGBTİ+ komünitesi tarafından gerçekleştirildiği zaman ise bu durum komünite içindeki LGBTİ+’lar için bilhassa zorlu bir deneyim olabilmektedir. Kendi komünitesi içinde böylesi bir reddedilmenin kaynağı olarak; belirli bedensel idealleri karşılamamak, kabul gören toplumsal cinsiyet ifadelerine sıkı sıkıya bağlı kalmamak yahut belirli bir ırk, etnik köken, sosyoekonomik geçmiş, eğitim düzeyi ya da bunların herhangi bir kombinasyonuna sahip olmak gibi sayısız neden öne sürülebilir.
C. Ruh Sağlığı Hizmetlerinde Damgalanma
Ruh sağlığı hizmetlerinin erişilebilirliği bu hizmetlerin gerekli şekilde yerine getirildiği anlamına gelmemektedir. Ruh sağlığı sorunlarına dair yardım almak için harekete geçen LGBTİ+’ların, yaşadıkları kişisel deneyimlerini anlamakta güçlük çeken hizmet sağlayıcıları ile karşılaşmaları oldukça olasıdır. Bu durumda LGBTİ+’lar, devamlı olarak yanlış anlaşılmaktan yorulabilmekte ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda oldukça donanımsız kalan sağlık sisteminde yıllarca maruz bırakıldıkları damgalanma, yardım aramaktan vazgeçmelerine yol açabilmektedir. Bu ise intihar eğilimi oranlarının artmasına neden olabilmektedir.
A. Savaşlar ve Silahlı Çatışmalar
Çatışmaların ve savaşların patlak vermesi, geniş kapsamlı etkiler ortaya çıkarırken aynı zamanda da sosyal bağları ve topluluk bağlarını parçalayan muazzam dehşet ve acılara yol açmaktadır. Söz konusu olaylar LGBTİ+ gençlerin sevdiklerinin, evlerinin ve okullarının kaybına sebep olur ve bulundukları yeni ortamlarda da yabancılaşma hissi yaratır. Bunlarla birlikte ortaya çıkan umutsuzluk, adaletsizlik, keder ve diğer sıkıntı verici faktörler kişilerin ruh sağlığını kötüleştirmekte ve onların daha iyi bir geleceğe dair hedeflerini ve umutlarını ortadan kaldırmaktadır. Çatışma bölgelerinde veya mülteci kamplarında bulunan LGBTİ+’lar için ise hormonlara ve cinsiyet uyum sürecine dair bakımlara erişim genellikle oldukça yetersizdir ya da mevcut değildir. Bu durum, kişilerin içinde bulunduğu, hali hazırda stres yüklü olan koşulları daha da kötüleştirmekle kalmayıp hormon kullanımını durdurmanın anksiyete ve depresyon ile ilişkilendirildiği ciddi sonuçlar doğurmaktadır.
B. Halk Sağlığını Tehdit Eden Pandemiler ve Krizler, İzolasyon ve Hareket Özgürlüğüne İlişkin Kısıtlamalar
Örneklerini COVID-19 salgını sırasında gördüğümüz ve gelecekteki olası salgınlarla görebileceğimiz halk sağlığı krizlerinin yanı sıra kamu güvenliğine ilişkin kaygılar ve olağanüstü hâl yasaları gibi etkenler de hareket ve yerleşim kısıtlamalarına yol açabilmektedir. Bu durum ise destek ağlarına ve komünitelerine büyük ölçüde ihtiyaç duyan LGBTİ+’lar için, bilhassa devletler tarafından zulme uğradıkları ülkeler bakımından, genellikle izolasyon anlamına gelmektedir. Bunun yanı sıra LGBTİ+’ların birçoğu, serbest meslek sahibi oldukları ve kısıtlamalar nedeniyle çalışamaz hale geldikleri için yaşadıkları gelir kaybı nedeniyle, ailelerinin yanına taşınmak zorunda kalmışlardır. Ailelerine LGBTİ+ kimliklerini henüz açıklayamamış olanlar için bu, olası bir saldırgan aile ortamına geri dönmek anlamına gelir.
Her ne kadar çevrimiçi LGBTİ+ etkinlikleri düzenlenmiş olsa bile, pek çoğunun yaşam alanlarını başka kişiler ile paylaşması nedeniyle LGBTİ+’lar bu çevrimiçi etkinliklere katılamamış veya sunulan destek hizmetlerinden faydalanamamışlardır.
C. Geçim Sıkıntısı Krizi
Artan enflasyon, işsizlik oranları ve ekonomik zorluklar, LGBTİ+’ların ruh sağlığı üzerinde önemli etkilere sahiptir. Temel ihtiyaçlara ve sosyal faaliyetlere ilişkin masrafları karşılayabilme kabiliyetini etkileyen artan hayat pahalılığı, kişilerin günlük hayatını giderek daha da zorlaştırmaktadır. Örneğin hormon fiyatlarında yaşanan artışlar, translara yönelik damgalama ve çalışma hayatına ilişkin zorluklarla (ve birçok ülkede mevcut olan sosyal koruma eksikliği ile) birleştiğinde gitgide kötüleşen ruh sağlığı sonuçlarına ve bazı durumlarda intihar tehlikesine yol açmıştır.
Nasıl ki pandemi döneminde uygulanan kısıtlamalar nedeniyle insanlar geçimlerini sağlayamaz hale geldiyse, hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı da birçok LGBTİ+’nın kira bedellerini karşılayamaması sonucu yeniden aileleriyle birlikte yaşamaya mecbur kalmasına neden olmuştur.
İntihar eğilimi hakkında konuşmanın tam da önlenmeye çalışılan olguyu tetikleyebileceği yönünde genel bir korku söz konusu olsa da araştırmalar, kişilerin kendi deneyimlerinden faydalanmanın ve bunlar hakkında açıkça konuşmanın intihar eğilimini artırmaktan ziyade azaltabileceğini ortaya koymaktadır.
LGBTİ+’ların intiharlarının önüne geçilmesi için somut adımlar atılması gerekmektedir ve bu doğrultuda aşağıdaki çözüm önerileri geliştirilmiştir:
· LGBTİ+’ların hikayelerinden ve deneyimlerinden beslenen kapsamlı bir farkındalık kampanyasının geliştirilmesi gerekir. Söz konusu kampanya sırasında, daha fazla toplumsal uzlaşma, empati ve dayanışma oluşturabilmek amacıyla sosyal medyayı, belgeselleri ve halka açık forumları da içeren çoklu medya platformlarından yararlanılmalıdır.
· LGBTİ+ komünitesindeki çeşitli seslerin ve özgün kişisel hikayelerin görünürlüğünün arttırılmasını amaçlayan çok yönlü bir yaklaşımın stratejik bir biçimde ortaya konulması önemlidir.
· LGBTİ+’ların deneyimlerinin karmaşık yapısını ortaya koyan, toksik pozitifliği ve gerçek dışı beklentileri caydıran anlatıların teşvik edilmesine öncelik verilmelidir. İçerik üreticileri, hayatta karşılaşılan güçlükler ile elde edilen başarılara ilişkin dengeli bir bakış açısının yanı sıra özgünlüğü ve dürüstlüğüyle dikkat çeken içerikler oluşturması amacıyla, ruh sağlığı uzmanları ve LGBTİ+’larla birlikte hareket etmelidir.
· Kapsayıcılığı ve ve destek mekanizmaları oluşturmayı önceleyen mesleklere yönelmek isteyebilecek LGBTİ+’lar olabilir. Eğitim kurumları, sektör liderleri ve mentorluk programları ile işbirliği yaparak, bu isteklerinin gerçekleşmesini kolaylaştıracak ve temsil çeşitliliğini sağlayacak şekilde yapılandırılmış yol haritaları oluşturmaldır.
· Çeşitli uzmanlık alanlarından profesyonelleri, LGBTİ+’larla etkili bir şekilde iletişim kurmak ve onları desteklemek için gereken bilgi ve becerilerle donatmayı amaçlayan özelleştirilmiş eğitim programları geliştirin ve uygulayın. Kültürel yeterlik, hassasiyet ve iyi uygulamalara değinen kapsamlı eğitim modüllerinin tasarlanması için uzmanlar, kuruluşlar ve eğitmenlerle iş birliği yapılmalıdır.
· LGBTİ+’ların karşılaştıkları belirgin zorlukların etraflıca ele alınabilmesi amacıyla sağlık hizmeti sağlayıcılarına özel olarak hazırlanmış kapsamlı eğitim modülleri geliştirin. Anlayışı, teşhisi, tedaviyi ve destek sürecini kapsayan kanıta dayalı bir eğitim oluşturulması için tıp uzmanlık odaları, ruh sağlığı uzmanları, üniversiteler ve akademisyenlerle iş birliği yapılmalıdır.
· Kültürel açıdan duyarlı ve kapsayıcı ruh sağlığı uygulamalarını sağlık sistemlerine dâhil etmeyi amaçlayan savunuculuk çabalarına öncülük edin. LGBTİ+’lara yönelik olarak saygılı ve onaylayıcı bir sağlık hizmetini şart koşan kılavuzların ve politikaların teşviki için politika yapıcılar, meslek örgütleri ve savunuculuk grupları ile iş birliği yapın.
· LGBTİ+ komünitesi içerisinde güvenli ve kapsayıcı alanların tesis edilmesini kolaylaştırmak amacıyla stratejik desteksağlayın. Bu alanlar için kaynak, yer ve finansman sağlamak üzere hak temelli sivil toplum kuruluşları, LGBTİ+ dernekleri, yerel yönetimler ve işletmelerle iş birliği yapılarak LGBTİ+’ların çeşitli ihtiyaçlarının karşılandığından emin olun.
· Açık iletişimin teşvik edin, LGBTİ+ varoluşlara yönelik damgalamayı azaltmak ve aidiyet duygusunu geliştirmek için etkin olarak çaba gösterilen etkinlikler düzenlenmesi ve oluşturulan bu güvenli alanlarda akran desteğinin sunulması gerekir. Ortak deneyimleri, empatiyi ve güçlenmeyi teşvik eden programlar geliştirmek ve bunları hayata geçirmek için ruh sağlığı uzmanları, kanaat önderleri ve genç hak savunucuları ile birlikte çalışılmalıdır.
- 17 Mayıs Derneği: https://www.17mayis.org/psiko-sosyal-ve-hukuki-destek-programi
- Genç LGBTİ+: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSeVoj19lHNekDjesfA_ensfj1PZtcGAhZjxiCvrVcXRvzFcwQ/viewform
- Mersin Muamma: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSf32asDGGh3RaLp43y8fcFvxffwP3JlePvL2H_24pjNIPL0/viewform
- Özgür Renkler Derneği: danisma@ozgurrenkler.org
- Pembe Hayat: psikolojikdanisma@pembehayat.org
- SPoD: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSeWDHQX-7g65ysRAOafifJPD7nkF71QKoiKDQhXitkswItWzA/viewform
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.