“İlk etkinliğimize 7 kişi falan bekliyorduk, topluluğun toplamda 15 üyesi olsa başarmış sayacaktık.”
Kuir Uşak’ın tanışma etkinliğine 20’den fazla lubunya geldi, topluluğun şu an üye sayısı 45’i geçmiş durumda. Sadece üç aydır aktifler.
Ege’de bir şeyler oluyor… Üstelik büyük şehirlerinden birinde değil. Uşak LGBTİ+ Dayanışma Topluluğu Kuir Uşak, küçük şehirde bir dayanışma örmenin zorluklarını kısa zamanda aşmış hatta kimi noktalarda avantaja çevirmişe benziyor. Biz de yeni olmasına rağmen şehirdeki LGBTİ+’lara nefes aldırmaya başlamış bu örgütlenmeyi daha yakından tanımak istedik ve topluluğun kurucularından İrem, Sena ve Fiu’dan Kuir Uşak’ı dinledik.
Kuir Uşak, Mayıs 2022’de kurulmuş olmasına rağmen aktif olmaya yeni eğitim dönemiyle, Ekim ayında başladı. Toplulukta üniversite öğrencileri ağırlıkta olmasına rağmen Kuir Uşak kendini üniversiteli LGBTİ+ topluluk olarak tanımlamıyor, Uşak genelinde faaliyet gösteren bir LGBTİ+ topluluk olmayı sürdürmek istiyorlar.
Uşak Üniversitesi’nde okuyan İrem, Sena ve Fiu’yu, üç büyük şehir dışında öğrenci olan LGBTİ+ aktivistlerden duymaya çok alışık olduğumuz bir hikaye birleştiriyor. Şehirde arayıp tarayıp bulamadıkları LGBTİ+ örgütlenme için kolları sıvayan onlar olmuş. Uşak’a “pek de istemeyerek” gelmiş olan topluluğun kurucularından Fiu röportaj sırasında “iyi ki gelmişim” diyor, topluluk sayesinde. Bu duyguyu paylaşanlar da az değil. Topluluğun bir üyesi, Uşak Üniversitesi’ni kazandığını öğrendiği gün sınava tekrar hazırlanmaya başlamış. Ta ki toplulukla tanışana kadar. Artık sınava hazırlanmadığını ve dört sene şehirde kalmaya karar verdiğini söylemiş.
Kuir Uşak, sadece farkındalığı artırmaya yönelik etkinlikler yapmıyor; kelimenin tam manasıyla dayanışıyor. Topluluk olarak Uşak’ta barınmak ya da iş bulmakta sıkıntı çeken LGBTİ+’ların sorunlarını, ellerinden geldiğince hep birlikte çözdüklerini ifade ediyorlar.
Kuir Uşak, şehirdeki LGBTİ+’ları örgütlerken kazandıkları ivmeyi devam ettirmek istiyor. Yakın zamanda “sticker” bastırmak ve daha çok kişiye ulaşmak istiyorlar. Uşak’ta okuyan ya da Uşak’a gelmeyi planlayan herkesin kendilerinden haberdar olmasını istiyorlar. Aslında ördükleri dayanışmaya katkı sunmak oldukça kolay: Onların görünürlüğüne destek olarak... Çünkü “şehirdeki LGBTİ+’ların yalnız olmadığını” bilsin istiyorlar.
Gerisini dinlemek için sözü üç genç aktiviste bırakıyoruz.
Sizi tanımakla ve sizi bir araya getiren şeyleri öğrenmekle başlayalım?
İrem: Yalova’da büyüdüm ve üniversite sınavından sonra puanımdan dolayı Uşak’ı seçmek zorunda kaldım. Psikoloji okuyorum ve ikinci sınıfım. İki kedim var.
Sena: İzmir’de doğdum büyüdüm. İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum. Geçen yıl Uşak’ta ilk yılımdı ve bir LGBTİ topluluğu aradım ama asla bulamadım. Sonrasında Fiu ile tanıştım, o da beni İrem’le beni tanıştırdı. Üçümüz hep birlikte daha önce aradığımız şeyi kurma yoluna girdik.
Fiu: Denizli’den geliyorum, İrem’le aynı sınıftayım. Ben de Uşak’a pek isteyerek gelmemiştim ama iyi ki gelmişim diyorum şu an topluluk sayesinde.
Neden örgütlenmeye ihtiyaç duyduğunuzu biraz daha açalım mı?
Sena: Uşak küçük bir şehir ve LGBTİ+’lara sosyal anksiyete yaşatabilen bir yer. Translar başta olmak üzere gey, lezbiyen arkadaşlarımız yurtlarda ya da yolda yürürken zorluk yaşıyorlar. Direkt yardım isteyebileceği bir ortam yoktu kimsenin. Herkes, aklına ilk gelen bir-iki kişiyi arayabiliyor böyle durumlarda. Biz de bir dayanışma topluluğu kuralım dedik bu yüzden. Ayrıca hem kendimizi hem de diğer öznelerin bilgi düzeyini artırma amaçlı böyle bir topluluk kurmak istedik.
İrem: Ben de küçük bir yerden geliyorum. Kendimi 20 yaşına kadar hiç ifade edemedim, o dolabın içindeydim. Dedim ki üniversiteye gelince bazı şeyler değişmeli. İnsan aslında bir nebze kendini üniversitede tanımaya başlıyor ve yalnız hissetme oranı da bence artıyor. Bu yüzden güvenli ve insanların birbiriyle anlaşabileceği bir ortamın olması çok gerekliydi, bu dayanışmayı kurmayı çok istedik. Motivasyonumuz bu oldu.
İsteklerinizin somut olarak bir topluluğa evrildiği bir dönüm noktası var mı peki? Size “Hadi topluluk kuruyoruz!” dedirten bir şey?
Sena: Kampüste ya da şehirde gezerken LGBTİ+ olabileceğini düşündüğümüz kişilerle karşılaşıyorduk ama gidip tanışamıyorduk. Acaba o neler yaşıyor, bir sıkıntı yaşıyor mu diye düşünüyorduk. Gidip yanına konuşamıyorsun tabii. Sonrasında İrem dedi, “Arkadaşlar vakti gelmedi mi? Kuralım artık” diye teklif etti. Bir adım attık ve yakın arkadaşlarımızdan oluşan bir Whatsapp grubu kurduk önce. Onlar da bize güvenip kendi yakın arkadaşlarını eklemeye başladılar. Instagram sayfası açınca oradan bize ulaşanlar oldu; onlarla önce yüz yüze görüşme alıp sonrasında Whatsapp grubuna davet ettik. Böyle başladı.
Sana “Zamanı gelmedi mi?” dedirten şey ne oldu İrem?
İrem: Üniversiteye geldiğimizde çevremiz yoktu pek. Kim LGBTİ+, kim değil bilmiyorduk. Zaman geçtikçe insanları tanımaya başladık etrafımızda topluluk oluşturabilecek kişi sayısı da arttı. Sonra dedik ki neden bu insanları birleştirmeyelim ki dedik. Ama bu teklifi ne zaman yaptığımla ilgili şunu hatırladım şimdi anlatırken: Sanırım Çanakkale’deki LGBTİ topluluk bir piknik düzenlemişti. Biz de çok heveslendik, dedik ki biz niye yapamayalım ki? O bizi gazlayan şey oldu biz de Whatsapp grubunu kurarak başladık.
Şuraya bir açıklık getirelim: Kuir Uşak bir LGBTİ+ öğrenci topluluğu mu?
Sena: Öğrencilerin kurduğu ve yoğunlukta olduğu bir topluluk olmasına rağmen kampüste birkaç hocamızın da kaygılarını paylaşmasıyla güvenlik sorunları yaşayacağımızı tahmin ettiğimiz için biz de Uşak Üniversitesi’nin adını karıştırmayalım dedik. Uşak’taki bir LGBTİ+ topluluğuz. Zaten topluluğumuzda üniversitede öğrenci olmayan ama Uşak’ta yaşayan kişiler de var. Sadece kampüse bağlı değiliz.
ÜniKuir’in Örgütlenme ve Dayanışma Koordinatörü Şebin, bu röportaj öncesi bana aktarım yaparken topluluğa ilgisi düzenli devam eden 45 kişiye yakın üyeniz olduğunu öğrendim. Bu kadar yeni bir topluluk için büyük bir başarı bu. Böyle bir şey tahmin ediyor muydunuz, Uşak’ın böyle bir potansiyeli var mıydı sizin için?
İrem: Benim Uşak’a karşı önyargılarım vardı. Şehirdeki insanları da öğrencilerini de çok bağnaz olacağını düşündürdüm. Sonra bir geldim, sınıf arkadaşım Fiu. Sevgilisi var, kimliğini açık yaşıyor… Zincir şekilde insanlarla tanışınca çok şaşırdım, sadece ben varımdır diye düşünüyordum. Hatta bu hafta yaptığımız etkinlikte de benzer dönüşler aldık. Katılanların çoğu “Uşak’a ilk geldiğimde çok yalnız hissediyordum, ben burada yapamam” demiş ve topluluğu görünce çok mutlu olduk dediler. Ben asla 45 kişi olacağımızı düşünmezdim bu arada. 15 belki!
Sena: Bir de Uşak, küçük bir şehir olduğu için herkes hemen buluşabiliyor. Referans yoksa ya da o kişiyi tanımıyorsak üye almadan önce yüz yüze görüşme yapıyoruz. Bir kere mesela, bir arkadaşımız Instagram’dan yazdı “katılmak istiyorum” diye. Biz de hemen cevap verdik ve görüşelim istedik. Hemen o gün kampüs yemekhanesinde buluştuk, birlikte yemek yedik konuştuk ve tanıştık.
Uşak’ta bir LGBTİ+ özne olarak neler yaşıyorsunuz?
Fiu: Uşak çok küçük bir yer bu yüzden de çok fazla göze batabiliyoruz, çok fazla nefret bakışına maruz kalıyoruz. Ama onun dışında bize destek veren hocalarımız var, bir sıkıntı olduğunda yanına gidebileceğimizi söylediler.
Sena: Bir arkadaşımızı iki üç hafta önce, şehrin en kalabalık caddelerinden birinde sadece giyiminden ötürü peşinden kovaladılar, taş attılar. Bir arkadaşımıza yine küçük çocuklar sataştı. Ama bir yandan da ev arkadaşımın kampüste rahatça partneriyle el ele gezdiğini biliyorum. Herkes bakıyor ama bakmak harici kampüste taciz eden biri yok. Bu hafta aldığımız etkinlik sırasında mekanda bizi gören bir müşteri toplantı sonunda yanımıza geldi ve “Dışarıdan bir gözle sizi dinleyip görmek çok farklıymış, umarım daha fazla büyürsünüz. Ben de bir sonraki etkinliklere bilgilenmek amacıyla gelebilir miyim, destekçiniz olabilir miyim?” dedi. Aslında her çeşit insan var.
Ne cevap verdiniz peki, gelebilir mi?
Sena: Şu ana kadar gelenler oldu, muhtemelen bundan sonra da olur. Çünkü amaçları kötü olmayan insanlardı.
Şehre dair aktardıklarınız arasında LGBTİ+’ları hedef alan nefret saldırıları olsa da güçlendirici şeyler de anlatıyorsunuz.
Sena: Evet, başka örnekler de var. Trans bir arkadaşımız Uşak’a bu sene geldi ve ailesiyle bağını tamamıyla kopardı. Onun barınma ve iş sorununu hep birlikte hallettik. Topluluk etkinlikleri sebebiyle tanıştığımız kafe sahiplerinin birinin yanında çalışıyor mesela. Yine topluluğumuzdaki ilk üyelerden biriyle ev arkadaşı şu an. Topluluğumuzdan bir başka kişi de yurdunda problem yaşadı trans kimliğinden dolayı. Biz o zamanlar tanışmıyorduk. Eve çıkmış, eve çıktıktan hemen sonra bizle karşılaşmış. O zamanlar kimseye güvenmiyordum demişti, ilk etkinliklerimizde de hala iletişim kurmakta çekinceliydi ama sonrasında açılma hikayesini ve diğer deneyimlerinin hepsini paylaşmak istedi bizimle.
İrem: Ben hocalarla ilgili konuya ekleme yapmak istiyorum. Genelde sosyoloji, psikoloji bölümündeki hocaların destekçi olduğunu görebiliyoruz. Hatta bazen öğrencileri düzelttikleri zamanlar oluyor. Öğrencilerin farkındalık sahibi olduğunu düşünmüyorum ama hocalar uyarma konusunda gerçekten iyiler. Mesela bir öğrenci, sunum konusu olarak cinsel yönelim “bozukluğunu” seçmişti ve hoca direkt uyardı. Bu bölümlerdeki hocaların en azından farkındalık sahibi olduğunu düşünüyorum.
Sena: Benim bölümde de bir hocam, bizim Instagram hesabımızı bile takip ediyordu hatta paylaşımını yapmıştı kendi hesabında.
Biraz da etkinliklerinizden bahsedelim. Katılım nasıl, nasıl geçiyor sizce?
İrem: Beklediğimizden hep daha çok katılımla oluyor. Ekim ayındaki ilk tanışma toplantımızda 7 kişi falan bekliyorduk bir anda 20 küsur kişi olduk. 20’nin altına inmiyoruz genelde. Şimdilik geri dönüşler güzel. Bu hafta “Cinsiyet Kimlikleri ve Cinsel Yönelimler” atölyemizi yaptık ve bazı kişiler “AA ben de böyle hissediyorum, benim yönelimim bu da olabilir” gibi şeyler dediler o güzel bir dönüştü.
Sena: Etkinliğe neredeyse her gelen “Ben bu topluluğu da partner bulmaya yönelik bir şey zannediyordum” diyor. Sonrasında etkinliği dinleyince gayet olumlu dönüşler veriyorlar. Onun dışında, neye ihtiyaçları varsa neyi konuşmak istiyorlarsa sonraki etkinlikleri ona göre organize ediyoruz.
Fiu: Etkinliklerde bayağı güvende hissediyorum. Bu kadarını beklemiyordum arkadaş çevresi gibi olur zannediyordum. Yeni insanlar katıldıkça onlar da kendilerini güvende hissettikçe böyle aile bağı gibi bir şey oluyor. Kendimizi hem çok güvende hissediyoruz hem de çok eğleniyoruz. Uşak’tan nefret eden bir arkadaşım vardı mesela, geçen sene tanışmıştık. Nefret ediyordu ta ki toplulukla tanışana kadar. Artık Uşak’tan gitmek istemiyor, topluluğu çok seviyor. “İyi ki katılmışım, iyi ki örgütlenmişim” diyor
Sena: Topluluktaki biriyle yakın arkadaş oldum ben de. O şey demişti: “Ben Uşak Üniversitesi’ni kazandım, o günden itibaren tekrar çalışmaya başladım ki Uşak’tan gideyim. Topluluğa girdikten sonra çalışmayı bıraktım, ben artık dört yıl buradayım”. Etkinliklerde tanışıp çok yakın arkadaş olanlar var bir de. Özellikle yurtlarda, hadi hep birlikte oturalım deyip her akşam görüşenler var.
Peki planlarınız neler?
Sena: En yakın planımız, sticker bastırmayı düşünüyoruz. Kare kodlu stickerları etrafa yapıştırıp daha fazla kişiye ulaşmak istiyoruz. Kare kodu okutunca topluluğa üye olmak için başvuru formu açılacak. Yakın süreçte hedefimiz bunu yapmak.
İrem: Amaçlarımızdan biri farkındalık sağlamak. Olabildiğince atölyelere ağırlık vermek istiyoruz. Bir hocamızla konuştuk mesela, MEF Üniversitesi’nden bir hocayı ayarlayabileceğini söyledi çevrim içi atölye düzenlemeyi düşünüyoruz. Onun yanında, kitap ve film önerileri gibi böyle kültürümüzü artıracak şeyler yapmak istiyoruz.
Fiu: Okulda bir sinema topluluğu var. Onlarla görüşmek istiyoruz, kuir film gösterimleri yapabilir miyiz birlikte diye…
Sena: Ama mesela Onur Yürüyüşü yok… Keşke olsa.
İrem: Belki topluluk olarak İzmir’e gideriz.
Kuir Uşak, şehirde kimlerle iş birliği yapabilir sizce?
Sena: ÜniKuir’den örgütlenme ve dayanışma desteği aldığımızda önerilmişti Uşak’ta insan hakları alanında çalışan kurumlara ulaşabilirsiniz diye. ÜniKuir’le yaptığımız görüşme biter bitmez Eğitim Sen’le iletişime geçtik. Onlarla tanışacağız yakın zamanda.
İrem: Mekan sahipleri var. Güvendiğimiz hocalarımız var. Dayanıştığımız arkadaşlarımız var.
Bitirirken söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Sena: Topluluğa katılan herkes öncesinde Uşak’ta çok yalnız hissettiğini ve sadece şehirde kendi varmış gibi hissettiğini söylemişti. Uşak’a gelecek ya da Uşak’ta olup bizden haberdar olmayan kişiler varsa yalnız olmadıklarını bilsinler.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.