“Hopa yerleşkesinde pek kulüp yok merkezde de durum iç açıcı değil. Ben Tiyatro ve Satranç kulüplerindeydim ama hiçbir zaman güvenli alan hissetmedim”
Tercih dönemi devam ediyor. ÜniKuir olarak, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalar için pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları almak için yola koyulduk. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşacağız.
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerin, farklı bölümlerinden hatta aynı dersi alan lubunyaların tecrübe ettiklerinin dahi birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Üniversiteli LGBTİ+ olmak hakkında daha çok deneyimi görünür kılmak ümidiyle oluşturduğumuz serinin onuncu konuğu Artvin Çoruh Üniversitesi’nden Burak Deniz.
LTY Serisi #9: Ege Üniversitesi’nden Ilgaz anlatıyor
Burak Deniz, Artvin Çoruh Üniversitesi’nde Hopa Yerleşkesi deneyimine sahip bir öğrenci. Kendi tercih döneminde bölüm öncelemesine rağmen Karadeniz sevdasının da bir yandan ağır bastığını söylüyor. Burak Deniz’in Karadeniz’e dair beklentilerini, şehrin tamamı karşılayamasa da Hopa’daki kampüs beklentilerine cevap vermiş.
Burak Deniz, eğitimi sırasında akademisyenlerin üstlendiği kolaylaştırıcı rol ile sıklıkla karşılaşmış. Yurt deneyiminden de oldukça memnun olan Burak Deniz, ısınma sorunları nedeniyle Hopa’ya gelecek öğrencilere eve çıkmak konusunda tedbirli olmalarını tavsiye ediyor.
Bir lubunya olarak Hopa halkıyla etkileşiminin olumlu olduğunu belirten Burak Deniz, yine de ayrımcılıkla karşılaşabilecekleri ihmaline karşı dikkatli olmakta fayda olduğunu ifade ediyor. Üniversitesinde LGBTİ+ topluluğu bulunmayan öğrenci, diğer kulüpleri de güvenli alan olarak tanımlayamayacağını aktarıyor.
Burak Deniz’e, onun üniversitesini tercih etmeyi planlayanlara ne öneride bulunacağını sorduk, yanınıza her zaman şemsiye alın diyerek başladı. Doğa ile iç içe olmayı sevenler için Artvin’i öneren Burak Deniz yine de bir şerh koyuyor: “Tercihlerinizde dikkatli olun, seçtiğiniz bölüm sizin bir nevi geleceğinizi şekillendirir.”
Senin tercih döneminden başlayalım istersen. Tercih dönemi nasıl geçmişti, sen neye göre tercih yapmıştın onlardan bahseder misin?
Tercih dönemim çoğu kişinin ki gibi stresli ve bi o kadar da kararsızlıklarla doluydu. Seçebileceğim bir sürü meslek vardı, “Hangi bölümler benim için uygun olabilir?” düşüncesiyle hareket ettim. Tabii sonrasında bölümle beraber Karadeniz sevdamda birleşince kararım o yönde oldu.
Artvin’e gelmeden önce ne umuyordun?
Daha yeşil ve doğa içinde bir yer hayal ediyordum tabii ki ama pek umduğum gibi değildi. Merkez biraz daha şehirleşmeye boyun eğmişti ama yine de doğa harikaları her yerdeydi.
Üniversitene dair memnun olduğun ve olmadığın şeyler neler?
Okulun sevdiğim hatta en sevdiğim yönü denize ve doğaya tam entegre olmasıydı. Kampüsün dışa bakan tarafı deniz, arkası ise doğa, ağaçlar dağlar. Tek kötü yanı kampüsün anayol üzerinde olmasıydı araç sesleri bazen çok rahatsız edici olabiliyor. Bu da haliyle dersteki dikkati çok kolay dağıtıyor. Merkezi konumda olduğu için her yere yürüyebilirsiniz zaten küçük bir şehir.
Nasıl bir kampüs ortamı sunuyor sence Artvin Çoruh Üniversitesi?
Biraz daha sessiz ve sakinliği sevenler için güzel bir kampüs ortamı var. Eğer hem okuyup hem kafa dinlemek istiyorsanız gayet güzel bir tercih olur. Onun yanı sıra kampüs küçük, o yüzden pek aktivite olanağı olmuyor onu da belediye karşılıyor zaten. Yazın konserler, festivallerle o sıkıcı ortam yok oluyor.
Aldığın eğitim hakkında ne söylersin?
Hocalara her türlü ulaşım sağlayabiliyorsunuz genelde telefon numaralarını paylaşıyorlar ya da e-posta ve Öğrenci Bilgi Sistemi (OSB) aracılığıyla kendileriyle iletişim kurabiliyorsunuz. Dersler, hocaların deneyiminden kaynaklı olarak pratik ve hızlı bir öğrenme süreciyle hemen zihne işliyor; ara sıra hocaların bile dersi kaynattığı oluyor öğrencilerin moduna göre. Birçok hoca ders kitapları için yardımcı oluyor. Eğer bir sebepten dolayı kitap alamadıysan herhangi bir hocana başvurman yeterli olacaktır. Sormaktan asla çekinme ama bir şartları var işin bitince kitabı geri getir ki başka arkadaşında yararlanabilsin
Nerede yaşıyorsun? Yurtta mı kalıyorsun evde mi?
Ben Hopa KYK yurdunda kalıyordum ve açık konuşmak gerekirse çok güzel bir ortamı var. Sadece tek sorun sular bazen kesilebiliyor. Oda arkadaşları biraz şansına bağlı diyebilirim. Benimkilerin hepsi çok matrak insanlardı, gecenin bir vakti halay çekmişliğimiz bile var can sıkıntısından.
Ders çalışacağın vakit ya da uyku zamanında herkes birbirine saygı duyardı. Bir kişi bile uyuyor olsa odada ne ışık açardık ne gürültü çıkartırdık. Çarşaflar yurt tarafından veriliyor ve haftada bir değiştirip temiz çarşaf takımı alabilirsin.
Kıyafetlerin için ise aşağıda bulunan çamaşır makinaları 7/24 çalışır durumda sadece dikkat etmen gereken kıyafetlerini takip et yoksa karışabilir. Hopa’da eve çıkmanızı pek tavsiye etmem açıkçası çünkü evler genelde sobalı ve kışın Hopa çok yağmurlu ve soğuk oluyor, Şubat’ta kar yağıyor o yüzden ısınma büyük bir problem çıkartabilir. Ev arkadaşlarını kendinle uyumlu seçmen senin için bir avantaj olur eğer ki bir de düzen ve temizlik takıntın varsa eve çıkacağın arkadaşını ufak tefek testlere tabii tutabilirsin.
Burslara erişim imkanın oldu mu? Çalışmak zorunda kaldıysan bir LGBTİ+ olarak iş bulmak güç müydü?
Aslında Hopa küçük bir ilçe ve iş olanağı biraz az. Bir LBGTİ+ olarak orada iş bulman zor olabilir çünkü insanları çok karışık farklı kökenlere sahip insanlar var, bu yüzden bu konuda sıkıntı yaşayabilirsin. Ben KYK bursu aldığım için çalışma ihtiyacı duymadım ki Hopa'da burs yeterli oluyor çünkü ucuz bir yer.
Kampüs deneyimini biraz daha detaylı konuşalım mı?
Tuvaletleri ele almak istiyorum öncelikle temizlik maalesef yeterli değil ve bazı lavabolar sık sık arıza gösterebiliyor. Tek beklentimin karşılanmadığı nokta alışveriş merkezinin olmaması onun için ya Artvin merkeze gitmeniz lazım ya da Arhavi’ye gitmeniz gerekiyor.
Üniversitenin merkez dışındaki fakültelerinde fazla kulüp olanağı yok, ana kampüste mevcut. Bu biraz sıkıcı olabiliyor. Yemekhanede asla aç kalmazsınız 3 ya da 4 çeşit yemek oluyor, doyuruyor hatta fazla bile kalıyor diyebilirim. Öğrenci kartına para yüklüyorsun OBS üzerinden sonra istediğin yemek kadar yiyebilirsin. Kantinden türlü ihtiyacı karşılayabilirsin eğer bulamazsan endişelenme, kampüsün karşısında kırtasiye var orada aradığını her türlü bulursun.
Lubunya deneyimine gelirsek… Akademisyenlerin LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları nasıl? Diğer öğrencilerin tutumları ne yönde? Okul personeli ve yönetimle ilgili deneyimlerinden bahseder misin?
Benim LGBTİ+ olduğumu sadece bir hocam biliyordu ve o da gayet iyi bir insandı bu hatta bir öğrenciyi sırf fobik bir söylemde bulunduğu için dersten kovmuştu. Okul yönetimi biraz tutucu daha çok fobik yaklaşımlar sergileyebiliyorlar.
Hopa'da İİBF ile beraber Meslek Yüksekokulu ve İlahiyat Fakültesi de var ve bu durumu çok zorlaştırabiliyor. Ne yazık ki fobik öğrenci çok fazla. Okul personeli, daha doğrusu Hopalılar sıcak kanlı insanlar olduğu için ne olursan ol bizim misafirimizsiniz tutumundalar. Ama yine de dikkatli olmakta fayda var çünkü arada fobikler baş gösterebiliyor. Ben denk gelmedim ama arkadaş ortamımda bile bazen konu açıldığında hoş olmayan söylemlerde bulunuyorlardı.
Bir LGBTİ+ olarak üniversitedeki kulüplerle ilişkilenip ilişkilenmediğinden bahseder misin? Okuldaki öğrenci kulüplerini nasıl değerlendiriyorsun? LGBTİ+lar için bu kulüpler alan açıyor mu?
Az önce de bahsettiğim gibi Hopa yerleşkesinde pek kulüp yok daha çok merkez yerleşkede ve orada da durum pek iç açıcı değil. Ben Tiyatro ve Satranç kulüplerindeydim ama güvenli alan olarak hiçbir zaman rahat hissetmedim diyebilirim. Yani Hopa'da durum bu şekilde, merkez yerleşkede durum nasıl pek bilgim yok.
Kampüsün neler sunduğundan bahsettik, biraz daha şehirden bahsedelim. Nasıl bir şehir sence okuduğun Artvin ya da senin yaşadığın yer Hopa?
Şehir gerçekten tek kelimeyle muhteşem aşağısı deniz, yukarısı orman. Hopa küçük bir yer ama bana göre en büyük artısı Batum'a olan yakınlığı. Tek dolmuşla Sarp Sınır Kapısı’na gidebiliyorsun ve pasaportsuz bir şekilde sadece harç parası vererek Batum'a geçiş yapabiliyorsun.
Akşamları Hopa sessizleşir ama gençler kafeleri doldurur. Hopa’da gece hayatı yok diyebilirim en azından ben hiç denk gelmedim. Dediğim gibi millet daha çok Batum'a ya da Arhavi'ye geçiyor ve eğlencesini orada düzenliyor.
Dediğim gibi, Hopa'da ev pek mantıklı bir karar değil ama istiyorsan üniversitenin duvarlarına bakarsan orada ev ilanlarını mutlaka görürsün ya da bir mekana girip sorarsan sana mutlaka bir ev ayarlarlar. Benim yurdum Sundura Mahallesi'ndeydi. Mahalle sessiz ama kimi zaman komşular arasında sesli kavga çıkabiliyor ama korkma 5 dakika falan sürüyor sonra herkes kendi dünyasına çekiliyor.
Hopa'da farklı diller konuşuluyor Lazca, Hemşince ve Gürcüce. O kadar tatlış konuşuyorlar ki öğrenmek istiyorsun hele bir de Karadeniz ağzı var daha da tatlı oluyorlar. Ay unutmadan yazayım Kafkasör Yaylası’nda kışın bir çay içip o karlı dağları izlemenin zevki bambaşka oluyor.
Bir lubunya olarak, bir üniversite/kampüs yaratma imkanı verilse sana, nasıl bir yer yapardın orayı?
Aslında böyle bir imkanım olsa öncelikle dışlayıcı ve ötekileştirici tutumlara kınama ve devamında uzaklaştırma gibi kesin caydırma yöntemlerini kural olarak koyardım. Kampüs içerisinde bir toplanma alanı yapardım ve tüm öğrencileri bir araya toplanarak birlikte eğlenip gülüp kaynaşabileceği bir ortam hazırlardım.
Dersler konusunda öğrencilere biraz daha baskı uygulayabilirdim nedenini şöyle açıklayayım: Her birey bana göre eğitimini ciddi bir şekilde almalı ve bilgileri sağlam temellere oturtmalı ki gelecekte sağlam bir bilgi ile işini yapabilsin. Her türlü ihtiyaca yönelik terapi benzeri toplanmaların veya sohbetlerin olacağı bir rehberlik ofisi açardım ki insanlar içindekileri rahatça paylaşıp mutlu olsunlar veya rahatlasınlar. Aslında söylemek istediğim çok çok şey var ama aklıma gelmedi bir anda.
Senin üniversiteni tercih etmeyi düşünenlere söylemek istediğin bir şey var mı? Hem tercih için hem de gelirlerse sonrası için?
Yanınıza şemsiye alın hava her an yağmurlu olabilir güneş hemen kaybolup yerini yağmura bırakabilir ve yanınızda mutlaka bir ceket taşıyın klasik Karadeniz havası ne yapacağı belli olmaz. Eğer doğayı seviyorsanız mutlaka tercih edin ama lütfen tercihlerinizde dikkatli olun, seçtiğiniz bölüm sizin bir nevi geleceğinizi şekillendirecektir. Söyleyeceklerim bu kadar sizleri seviyorum şimdiden üniversite yaşamınızın güzel ve özel geçmesi dileğiyle.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.