“Kadın veya LGBTİ+ mücadelesi yürütebileceğim bir topluluk yok. Tehditlere ve saldırıya uğramak korkusuyla gizlenmek veya susmak zorunda kalıyoruz.”
Tercih dönemi devam ediyor. ÜniKuir olarak, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalar için pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları almak için yola koyulduk. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşacağız.
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerin, farklı bölümlerinden hatta aynı dersi alan lubunyaların tecrübe ettiklerinin dahi birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Üniversiteli LGBTİ+ olmak hakkında daha çok deneyimi görünür kılmak ümidiyle oluşturduğumuz serinin on yedinci konuğu Gaziantep Üniversitesi’nden Arjin.
LTY Serisi #16: Mersin Üniversitesi’nden Sedat anlatıyor
Arjin, Gaziantep Üniversitesi’nde konservatuvar öğrencisi. Özgür bir yer olarak tahayyül ettiği üniversite ortamının karşılığını bulamadığını söyleyen Arjin, üniversitede kadın ya da LGBTİ+ mücadelesi yürütebileceği toplulukların varlığının eksikliğini hissettiğini aktarıyor.
Bir lubunya olarak üniversite dahil şehirde güvenlik kaygıları yaşadığını paylaşan Arjin, saldırı ihtimalinin yürüttükleri aktivizme ket vurduğunu anlatıyor. Gaziantep’te yapılması planlanan Onur Haftası’na yönelik tehditlerin ve Vali Davut Gül’ün attığı nefret söylemi içeren tweetin şehirde LGBTİ+ mücadelesi yürüten lubunyaları tedirgin ettiğinden bahseden Arjin yine de üniversitede rahatça iletişim kurabildiği arkadaşlarının olmasının kendisine güçlü hissettirdiğini ifade ediyor.
Üniversitesinin öğrencilere sunduğu sosyal ortamın neredeyse hiç olmadığından yakınan Arjin, üniversiteden önce de Antep’te yaşayan bir lubunya olarak bir umut farklı bir ortam sunacağını düşündüğü üniversitesinin deneyimini olumlu tarafa çekmediğini aktarıyor.
Üniversite öğrencisi olmanın zorluklarından da bahseden Arjin, “Aile evinde kalmasaydım sokakta kalabileceğimi hatta üniversiteyi kazanmış olmama rağmen okuyamayacağımı gördüm bu süreçte” diyor. Elinde olsa nasıl bir üniversite yaratırdın diye sorduğumuz Arjin, “Aslında çok basit geliyor bana. Korkunun, baskının hakim olmadığı bir üniversite...” diye sıralamaya başlıyor.
Lafı uzatmadan, Arjin'in Gaziantep ve üniversite deneyimini dinlemeye koyulalım.
Senin tercih döneminden başlarsak eğer, nasıl geçmişti bahseder misin?
Tercih dönemimde maddi sıkıntılardan dolayı şehir dışına tercih yapamadım. Gaziantep'te yaşıyordum zaten yine Gaziantep'teyim. Pek istekli şekilde seçtiğimi söyleyemem.
Gaziantep Üniversitesi’ne gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Aslında her üniversiteli gibi özgür bir ortam aradım. Sosyalleşmek, fikirlerimi, yaşam tarzımı baskılamadan yaşamayı istedim. Maalesef beklentimi karşılamadı. Okuduğum bölüm dolayısıyla bir nebze daha rahat olabilir diye düşünüyorum ama diğer bölümleri hayal bile etmek istemiyorum açıkçası.
Okula dair memnun olduğun ya da olmadığın şeyler neler?
Yemekhanenin 1 TL olması sanırım. Vegan menümüz yok maalesef vejetaryen menü çıkıyor. Kadın veya LGBTİ+ mücadelesi yürütebileceğim bir topluluk yok. Ve üniversite içerisinde bu konuda da özgürlüğümüz yok. Tehditlere ve saldırıya uğramak korkusuyla gizlenmek veya susmak zorunda kalıyoruz.
Nasıl bir kampüs ortamı sunuyor sence Gaziantep Üniversitesi?
Vakit geçirmek için yapabileceğimiz pek bir şey yok açıkçası. Kafelerde sohbet etmekten veya çimlerde oturmaktan başka bir seçeneğimiz yok. Şenlik, konser gibi etkinlikler yapılmıyor.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin?
Konservatuvar öğrencisiyim. Sınıflarımızda ders dışı çalışmak için kullanabileceğimiz piyanolar var. Akademik kadro konusunda bir sorun yaşamadım. Kütüphaneyi kullanma şansım henüz olmadı. Bölümüm gereği de kütüphane benim için uygun bir çalışma alanı değil açıkçası.
Nerede kalıyorsun, barınma sorunu yaşadın mı?
Aile evinde kalıyorum. Artıları olduğu kadar eksileri de var tabii ki. Ailem fazla baskıcı olmasa da giriş çıkış saatlerim, yaşam tarzım konusunda çok çatışıyoruz.
Burslara erişim imkanın oldu mu? İş arama süreçlerine giriştiysen nasıldı biraz bahseder misin?
KYK kredisi alıyorum. İş aradım ama gerçekten çok düşük ücretlere çalıştırılıyoruz. Aile evinde kalmasaydım sokakta kalabileceğimi hatta üniversiteyi kazanmış olmama rağmen okuyamayacağımı gördüm bu süreçte.
Lubunya bir öğrenci olarak beklentilerin neydi üniversitenden?
Antep'te yaşarken zaten zorluk çekiyordum. O yüzden şaşırmadım pek. Ama bir umut kampüs içerisinde farklı olacağını ummuştum.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette yaşadığın deneyim nasıl?
Kendimizi gizlemek zorunda kalıyoruz. Çünkü ifşa edilen çok fazla arkadaşımız oldu. Kendi adıma şunu söyleyebilirim: Fobik söylemleri çok fazla duyuyorum. Gaziantep'te yapılması planlanan onur haftası etkinliklerine yapılan saldırı sonrası bu durumun daha da artacağını düşünüyorum.
Senin deneyimlerin içinde kampüsün, okulun veya yaşadığın şehrin olumlu yönlerinin olduğu bir şeyler var mı?
Bu konuda bilinçli çok az insan var. Hocalar konusunda net konuşamıyorum maalesef. Bu konu hiç açılmıyor. Okul içerisinde rahatça iletişim kurabildiğim arkadaşlarım var. Bir nebze de olsa kendimi güçlü hissedebiliyorum bu konuda.
Üniversitende LGBTİ+ öğrenci topluluğu yok demiştin değil mi?
Hayır bir topluluk yok. Olmasını isterdim gerçekten yalnız hissetmeden, okulda güvenli alanımız var diyebilecek bir nefes alma şansımız olurdu diye düşünüyorum.
Okuldaki LGBTİ+ öğrenci topluluğu olmayan diğer öğrenci topluluklarını nasıl değerlendirirsin? Bu topluluklar lubunyalar için güvenli mi?
Kapsayıcı değiller ne yazık ki. Varlığımız üniversite içinde yok sayılıyor. Bizim için tek bir söz söyleyen topluluk yok tam tersine reddeden, fobik bir yerdeler.
Kampüsün neler sunduğundan bahsettik, biraz da şehirden bahsedelim. Nasıl bir şehir sence Gaziantep?
Söylediğim gibi son yapılan saldırılardan sonra korku daha da arttı. Onur Haftası’na katılmak isteyen LGBTi+'lar ifşa olma, şiddete uğrama korkusuyla geri çekildi. Basın açıklaması yapacağımız meydanda faşist çeteler toplanıp bizleri beklediklerini söyledi. Aynı zamanda Antep Valisi Davut Gül de asla böyle bir şeye izin vermeyeceğini söylediği bir tweetle bu saldırıların etkisi arttırdı. Şehir içinde maalesef özgür bir ortam yok. Korkuyoruz.
Bir lubunya olarak, bir üniversite/kampüs yaratma imkanı verilse sana, nasıl bir yer yapardın orayı?
Aslında çok basit geliyor bana. Özgürce giyinebileceğimiz, konuşabileceğimiz bir ortam oluşsun isterdim. Korkunun, baskının hakim olmadığı bir üniversite... Müfredatın cinsiyetçi, fobik, ırkçı, tek tipçi olmamasını sağlardım sanırım. Sanatın engellenmediği sürekli kendimize oto sansür uygulamadığımız bir ortam yani.
Gaziantep Üniversitesi’ni tercih etmeyi düşünenlere söylemek istediğin bir şey var mı?
Yalnız olmadıklarını, yalnız olmadığımızı söylemek istiyorum öncelikle. Birlikte bir şeyleri değiştirebileceğimizi düşünüyorum. Üniversitede olmasa da Antep Queer olarak üniversite içerisinde bir topluluk oluşturma hedefimiz var. Sosyal medya hesaplarımızdan bize ulaşabilirsiniz.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.