"Öğrenciler daha çok özel hayatları ve akademik başarılarıyla ilgililer. Kampüste genel olarak LGBTİ+ aktivizmi yapıldığını söyleyemem ne yazık ki."
Tercih dönemi devam ediyor. ÜniKuir olarak, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalar için pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları almak için yola koyulduk. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşacağız.
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerin, farklı bölümlerinden hatta aynı dersi alan lubunyaların tecrübe ettiklerinin dahi birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Üniversiteli LGBTİ+ olmak hakkında daha çok deneyimi görünür kılmak ümidiyle oluşturduğumuz serinin on sekizinci konuğu Bilkent Üniversitesi’nden Gökay.
LTY Serisi #17: Gaziantep Üniversitesi’nden Arjin anlatıyor
Gökay, Bilkent Üniversitesi’nden Elektrik ve Elektronik Mühendisliği okuyor. Bilkent’e başladığında en şaşırdığı şey, derslerin işlenişi ve temposu olmuş, alışmak onun için zaman almış. Her şeyin programlı işlemesi üniversitesine dair memnun olduğu pek çok şeyden biriyken, okula ulaşımı ise sorun olarak gördüğünü anlatıyor. Akademik kadrosu, kütüphanesi, Erasmus imkanları ise diğer memnun olduğu noktalar.
Yönetiminde yer aldığı üniversitenin resmi LGBTİ+ topluluğu Bilkent Renkli Düşün’ün kendisine çok şey kattığını ifade eden Gökay, kampüs içerisinde de herhangi bir ayrımcılığa uğramadığını aktarıyor. Akademisyenlerin ve akranlarının LGBTİ+’lara ve LGBTİ+ gündemlere ilişkin tutumlarını sorduğumuzda ise genellikle nötr kaldıklarını; ancak yakın ilişki geliştirilirse duruşlarının öğrenilebildiğinden bahsediyor. Bu sessizliği, LGBTİ+ öznelerin de çok fazla kırmadığını söyleyen Gökay, bu yüzden kampüs içinde LGBTİ+ aktivizmi yapıldığını söylemenin güç olduğunu dile getiriyor. Üniversitenin resmi topluluğunun da bu şartlar yüzünden kampüs aktivizmi yürütmekten ziyade iyi bir sosyalleşme ortamı sunma yoluna gitmek zorunda kaldığı yorumunu getirerek…
Ankara’yı sosyalleşmek, romantik ve cinsel ilişkilenme için kolay ve rahat bir şehir olarak gören Gökay, İstanbul ile kıyasla LGBTİ+ mekanların beklentilerini karşılamadığını; ancak yine de güvenli alan ihtiyacını görece karşıladığı için memnuniyetini dile getiriyor.
Gökay, hayalindeki üniversiteyi ise Türkiye’deki kampüslerde gelişmediğini düşündüğü tartışma kültürüne sahip çıkacak bir yer olduğunu söylüyor.
Şimdi, Billkent'e dair pek çok şeyi Gökay'ın gözünden dinlemeye başlayabiliriz.
Senin tercih döneminden başlayalım istersen. Üniversite tercih dönemi nasıl geçmişti, sen neye göre tercih yapmıştın onlardan bahseder misin?
İlk olarak puanımın yettiği farklı şehirlerdeki farklı üniversitelerin bölümlerine göz attım. Liseden beri matematik okumak istiyordum ama ailem ve arkadaşlarım başka bir bölümde okumam gerektiğini düşünüyordu. Biraz onların etkisi biraz da matematik alanına yönelebilecek kadar özgüvenim olmadığını düşünerek mühendislik bölümlerine bakmaya başladım. Ablam da Bilkent Üniversitesi mezunu olduğu için Bilkent diğer okullara göre önceliğimdi. Bu yüzden Bilkent’te Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünü ilk tercihlerim arasına yazdım.
Bilkent Üniversitesi’ne gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Ablam sayesinde Bilkent’e gelmeden önce okulun işleyişi ve ortamı ile ilgili biraz bilgim vardı, bu yüzden ne ile karşılaşacağımı az buçuk biliyordum. Okula girdiğim zaman beni en çok şaşırtan şey derslerin işlenişi ve ders temposuna alışma süreci oldu. Bunun dışında okulumun ilk senesi pandemiye denk geldiği için sosyal ortamlarından yararlanamadım. İkinci sınıfa geçtiğimde ise okulun bu kadar kalabalık ve sürekli bir yoğunluk içinde olması beni çok heyecanlandırdı. Sosyal anlamda beklentimi karşıladı diyebilirim bu yüzden.
Okula dair memnun olduğun ve olmadığın şeyler neler?
Okulun en memnun olduğum özelliği düzenliliği diyebilirim. Bölümüm adına ve genel olarak yapılan etkinlikler kapsamında okul çok programlı bir şekilde ilerliyor. Yıl başında oluşturulan Akademik Takvim’e kesinlike uyuluyor ve herhangi bir değişiklik olursa mail aracılığıyla hemen bilgilendiriliyor. Sosyal etkinlikler de aynı şekilde sürekli haberdar ediliyor. Diğer okullardaki arkadaşlarımdan duyduğum bilgi eksikliği veya durum değişiminden dolayı mahrum olma durumunu kesinlikle Bilkent’te yaşamadım.
Okulla ilgili memnun olmadığım en önemli konu ulaşım sorunu. Ankara’nın belirli semtlerinde oturmuyorsanız okula ulaşım ya toplu taşımayla ya da arabayla olmak zorunda. Toplu taşımanın da en büyük sıkıntısı sadece otobüs ile kampüse ulaşılabilmesi.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin?
Kendi bölümüm hakkında konuşmam gerekirse akademik kadro kesinlikle Türkiye’de ulaşılabilecek en yüksek seviyelerde diyebilirim. Birçok öğretim üyesi araştırma alanlarında önemli işler yapmışlar ve aktif olarak çalışmaya devam ediyorlar. Bu benim gibi mesleki hayatına akademiden devam etmek isteyen öğrenciler için büyük şans. Hocalar gayet ulaşılabilir ve birçoğu ilgili öğrencilerle müfredat dışı projelere ilgililer.
Kütüphane konusunda ise Bilkent Kütüphanesi, Türkiye’deki en büyük ve kapsamlı üniversitesi kütüphanesi. Eğer kütüphaneyi aktif kullanıyorsanız bunu gayet iyi bir şekilde deneyimliyorsunuz. Ulaşamayacağınız kaynak neredeyse yok gibi. Birçok e-kütüphaneye de ulaşım sağlamasından dolayı ilgilendiğiniz konularla ilgili bir sürü kaynak bulabiliyorsunuz.
Erasmus imkanları bütün Bilkent öğrencileri için duyduğum ve gördüğüm kadarıyla çok uygun. Belli bir akademik başarınız varsa kabul edilmeme gibi bir durumla ben asla karşılaşmadım. Ben Erasmus’a gitmedim ama başvuran ve şu an orada olan arkadaşlarım sorunsuz bir şekilde birçok farklı ülkeye ve üniversiteye gidebildiler.
Nerede kalıyorsun, barınma sorunu yaşadın mı?
Üniversiteye gitmeden önce de Ankara’da yaşadığım için aile evinde kaldığım için Bilkent’e girince de aile evinde kalmaya devam ettim. Ailem hayatıma çok karışan kişiler olmadığı için fazla sorun yaşamadım. Oturduğum semt de okuluma yakın ve güzel bir yer olduğu için genel olarak aile evinden memnunum. Tabii ki yurt veya başka bir evde kalmanın vereceği bağımsızlığı ve yalnızlığı da istemiyor değilim ama şu anki ekonomik durumda bu ihtimaller biraz zor görünüyor.
LGBTİ+ bir öğrenci olarak üniversiteye başlarken ne umuyordun, ne buldun?
Tercih öncesinde Bilkent’te bir LGBTİ+ topluluğu (Bilkent Renkli Düşün) olduğunun farkındaydım fakat ne beklemem gerektiğini tam olarak bilmiyordum. Lisede kendi cinsel yönelimi keşfetmiş ve aileme de açılmıştım ama LGBTİ+ çok fazla tanıdığım ya da arkadaşım olmamıştı. Bu yüzden üniversiteden beklentim kendim gibi olan kişilerle daha fazla kaynaşabilmekti diyebilirim.
Bilkent bu konuda çok yardımcı oldu bana, özellikle ikinci yılımda. Okula girdiğim andan itibaren Bilkent Renkli Düşün’ün etkinliklerine düzenli olarak katıldım. Kulübün yönetim kurulu ve içindekiler çok hoş insanlardı, çoğuyla tanışma fırsatım oldu ama ilk senem pandemiye geldiği için etkinlikler çevrimiçiydi bu yüzden çok samimi olamadım kendileriyle.
İkinci yılımda kulübün yönetim kuruluna girdim ve beraber güzel işler yaptık. Bu anlamda Renkli Düşün bana çok şey katmış oldu. Kampüs içinde LGBTİ+ kimliğim ile ilgili herhangi bir sıkıntı yaşadığımı hatırlamıyorum. Partnerlerimle veya arkadaşlarımla kendimizi saklamadan ya da tedirgin olmadan kampüs hayatını yaşayabiliyoruz. Bu tabii ki benim deneyimim, belki de başkaları için sorun oluşturan olaylar illaki olmuştur.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, biraz daha açar mısın deneyimi?
Daha önce de dediğim gibi kampüs içinde LGBTİ+ kimliğimden dolayı herhangi bir problem yaşamadım. Oturduğum mekanlarda ya da derslikte etrafımdaki kişilerin cinsel kimliğimi bilmelerine rağmen bana herhangi bir fiziksel veya sözlü şiddete maruz bırakılmadım. Partnerlerimle birlikteyken de aynı şekilde hiçbir rahatsızlık yaşamadım. Tabii ki bunlar şu anki deneyimlerim, ileride ne olacağını bilemiyorum. Kampüs öğrencilerinin LGBTİ+’lara karşı sergiledikleri tutum kişiden kişiye göre çok değişiyor bu yüzden Bilkent’te tamamıyla rahatım da diyemem ama şu ana kadar herhangi bir sorunla karşılaşmadım.
Senin deneyimlerin içinde kampüsün, okulun veya yaşadığın şehrin olumlu yönlerinin olduğu bir şeyler var mı?
Öncelikle, Bilkent Renkli Düşün okulun resmi kulübü olduğu için etkinliklerimizde okuldan kaynaklanan bir problem çıkmıyor. Bu benim açımdan çok olumlu bir faktör çünkü hem kendimin hem de yanımdakilerin korkmadan etkinliklere katılmasını sağlıyor.
Şehir açısından Ankara’nın en iyi yani büyük şehir olması, bu özel hayatınızı yaşamanızı kolaylaştırıyor. Küçük şehirlerden gelen arkadaşlarımın en büyük sıkıntısı orada açılmalarının ya da istedikleri gibi davranmalarının şehirlerinin küçüklüğünden dolayı anonim olmaya izin vermemesi. Ankara’da bu sorunu yaşamıyorsunuz, çoğu zaman bir kere gördüğünüz kişiyi ikinciye görmediğiniz için çekinmenize ya da kendinizi saklamanıza gerek olmuyor.
Aynı zamanda bir sürü LGBTİ+ topluluğu bulunuyor Ankara’da. Bu yüzden sadece okulunuzdaki LGBTİ+ topluluğuyla sınırlı kalmak zorunda değilsiniz. Benim Hacettepe ve Ankara üniversitesindeki LGBTİ+ toplulukları sayesinde tanıştığım bir sürü kişi var. Bu da Ankara’nın en olumlu yönlerinden biri.
Hocaların, öğrencilerin, okul personelinin LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımlarını nasıl yorumlarsın?
Hocaların ve öğrencilerin LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları çok çeşitli oluyor. Benim dersini aldığım ve arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla herhangi bir hoca aktif olarak desteğini ya da hoşnutsuzluğunu dile getirmiyor LGBTİ+ gündemi konusunda. Hocalarla samimiyet kurulursa ancak anlayabiliyorsunuz nasıl bir tutumları olduğunu.
Öğrencilerin tutumları da aynı şekilde, hoşnutsuzluğunu dile getiren öğrencilerle tanışmadım şu ana kadar ama özel olarak diyaloğa girildiğinde tutumlarını belli ediyorlar. Bazı okullarda karşılaşılan LGBTİ+ karşıtı grupların varlığını ya da eylemlerini hiçbir şekilde duymadım. Dediğim gibi insanlar hoşnut ya da destekçi olmasalar bile bunu dile getirmiyorlar gördüğüm kadarıyla. Üzücü taraf, aynı şekilde LGBTİ+’lar da fikirlerini aktif olarak dile getirmiyorlar. O yüzden kampüs içinde genel olarak bir LGBTİ+ aktivizmi yapıldığını söyleyemem ne yazık ki. Kampüs öğrencileri daha çok özel hayatları ve akademik başarılarıyla ilgililer.
Okul personeli de deneyimlediğim ve duyduğum kadarıyla aktif olarak bir destekleme ya da hoşnutsuzluk belirtme durumunda değiller ya da en azından ben rastlamadım.
Üniversitendeki LGBTİ+ öğrenci topluluğundan bahseder misin biraz daha?
Topluluğumuz genel olarak bilinçlendirme ve akran paylaşımı üzerine etkinlikler yapıyor. Yıl içinde çoğu zaman ayda bir veya iki kez etkinlik yapılıyor. Aynı zamanda okulun içinde düzenlenen bir Onur Yürüyüşümüz oluyor yıl sonunda. Başlıca etkinliklerimizden bir Coming Out Night, bu etkinlikte kendilerine, arkadaşlarına veya ailelerine açılmış veya açılamamış LGBTİ+ arkadaşlarımızın hikayelerini dinliyoruz. Tartışıp sohbet ediyoruz. Duygusal ve faydalı bir etkinlik oluyor bence.
Bunun dışında yıl içinde yine hep beraber buluşabileceğimiz film izleme, çay partisi gibi etkinliklerimiz de oluyor. Bütün bu etkinliklerimizde de “Güvenli Alan” politikamız geçerli oluyor. Bu kulübün uyguladığı bir politika ve genel olarak kulüp üyelerinin kulüp ve kampüs içinde rahat hissetmelerini amaçlayan kurallardan oluşuyor. Yönetim kurulu da kesinlikle uyuyor bu kurallara. Dediğim gibi Bilkent içinde aktif bir aktivizm olmadığı için Renkli Düşün’de aktivizm odaklı bir topluluk değil ne yazık ki ama bence okul içindeki LGBTİ+’lar için güzel bir sosyalleşme ortamı oluşturuyor.
Kampüsten konuştuk, biraz da şehirden bahsedelim. Nasıl bir şehir sence Ankara?
Ankara büyükşehir olduğundan dolayı LGBTİ+ nüfusu da diğer şehirlere göre yüksek, bu yüzden anlaşabileceğiniz insanlar bulmak, tanışmak vs. daha kolay oluyor diyebilirim. Aynı zamanda romantik, cinsel ilişkiler de bu yüzden daha kolay ve rahat yürüyebiliyor.
Tabii ki Türkiye’nin her yerinde olan homofobi, transfobi gibi olumsuzluklar Ankara’da da mevcut ne yazık ki; fakat şehrin büyüklüğü ve ortalama denebilecek sayıdaki LGBTİ+ dostu mekanlarla bu olumsuzluklardan bir derece de olsa kurtulabiliyorsunuz.
Genel olarak LGBTİ+ mekanlar, etkinlikler oluyor ama ne İstanbul’daki kadar çok ne de oralardaki kadar kaliteli ne yazık ki. Bütün bunlara rağmen hala küçük de olsa kendinize bir topluluk bulabiliyor ve rahat hissedebiliyorsunuz. Aynı zamanda ÜniKuir gibi danışabileceğiniz bir sürü LGBTİ+ örgüt var. Bu da sıkıntıya girme durumunda size çok yardımcı olabiliyor.
Bir lubunya olarak, bir kampüs yaratma imkanı verilse sana, nasıl bir yer yapardın orayı?
Öncelikle ve kesinlikle özgürlüğün en ön planda olduğu bir kampüs ortamı oluştururdum. Türkiye’nin en büyük sıkıntısı da kampüs içi veya dışında yeterli özgürlüğümüzün olmaması. Bu, sadece biz lubunyalar için değil herkes için geçerli. Kuracağım üniversite aynı zamanda her şeyin tartışmaya açık olduğu ve bu tartışmalar sonunda bir şeylerin değiştiği bir yer olurdu. Özellikle öğrenci toplulukları bu konuda önemli bir yer tutuyor. Gördüğüm hiçbir üniversitede tartışma kültürü ve tartışmanın önemi gelişmemiş. Kuracağım üniversitede bu konular üzerine çok giderdim.
Lubunyalığın da ne yazık ki ne televizyonda ne de derslerde adının geçmemesinden dolayı biz lubunlar kendimizle ilgili konularda konuşmaya açık olamayabiliyoruz. İnsanın hiç duymadığı ya da hakkında okumadığı bir konuda konuşması çok zor. Bunu kırmak için dediğim tartışma kültürünü geliştirirdim üniversitemde.
Bilkent Üniversitesi’ni tercih etmeyi düşünenlere söylemek istediğin bir şey var mı?
Bilkent’e gelmek isteyenlere öncelikle istedikleri bölümü iyice düşünmelerini tavsiye ederim. Öğretim kadrosunu iyice araştırsınlar, bulabilirlerse öğrencilerle konuşsunlar. Ankara, İstanbul ya da İzmir gibi renkli bir şehir değil ne yazık ki ama kendine has buruk bir güzelliği var. Bu yüzden belki ilk başta adapte olamayabilirler korkmasınlar, öğrenci hayatı bir derece de olsa canlı.
Tercih etmeyi düşünenler Bilkent’i gönül rahatlığıyla seçebilirler herhangi bir sorun yaşayacaklarını düşünmüyorum ama yaşanırsa da okul içinde Renkli Düşün, okul dışında da diğer LGBTİ+ örgütleri kesinlikle ilgilenirler. Şahsen ben de yardımcı olmaya çalışırım. Tercih dönemindeki her lubunyaya şimdiden başarılar.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.