“Üniversite dahil şehirde lubunya kapsayıcı örgüt bulamadım. Kadın örgütleri ilk tanıştığımda TERF’lerdi diyebilirim; ama şu an bir dönüşüm içindeler”
ÜniKuir olarak, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalar için pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları almak için yola koyulduk. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşacağız.
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerin, farklı bölümlerinden hatta aynı dersi alan lubunyaların tecrübe ettiklerinin dahi birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Üniversiteli LGBTİ+ olmak hakkında daha çok deneyimi görünür kılmak ümidiyle oluşturduğumuz serinin dördüncü konuğu Giresun Üniversitesi'nden Şimal Simay.
LTY Serisi #3: Bilgi Üniversitesi’nden Mert Can anlatıyor
Şimal Simay, Giresun Üniversitesi’nde İlk ve Acil Yardım’da okuyor. Beklentilerini karşılamayan üniversitesi ve bölümüne dair çok az olumlu özellik sayabilen Şimal, müfredattan hocaların yaklaşımına, kütüphanedeki bilgisayarlara kadar çoğu şeyi “eski” buluyor. Atanmış ismiyle hitap etmemelerini rica ettiği hocalarından hiçbir zaman olumlu dönüş alamadığını aktaran Şimal, üniversite yönetiminden söz etmek dahi istemiyor: “Giresun Valiliği, ‘doğal afetlere karşı kurban kesti’ ve üniversitenin rektörü de bu ‘törene’ katıldı. Gerisini hayal gücünü bırakıyorum”
KYK yurdunda geçirmek zorunda kaldığı zamanı hayatının en kötü dönemlerinden biri olarak anan Şimal, kiraların yüksekliği nedeniyle tek başına eve çıkmak istememiş ancak o noktada da lubunya ev arkadaşı bulma güçlüğü çekmiş. Öğrenci mahalleleri dışında ise ulaşımı başlı başına bir sorun olarak tanımlıyor.
Dış görünüşüne dair seçimleri nedeniyle iş bulmakta zorlandığını ifade eden Şimal, üniversitesi dahil şehrin genelinde LGBTİ+ kapsayıcı bir örgütlenmeyle karşılaşmamış. Şimdilerde ise kadın örgütlerini bir dönüşümün içinde görüyor. Her şeye rağmen şehirde bazı güvenli alanlar olduğunu söyleyen Şimal, lubunyaların kendi arasında “bir şekilde” dayanıştıklarını aktarıyor.
En iyisi Şimal'in deneyimini en baştan dinlemek. Söz Şimal Simay'da!
Senin tercih döneminden başlayalım istersen. Üniversite tercih dönemi nasıl geçmişti, sen neye göre tercih yapmıştın onlardan bahseder misin?
Üniversite tercih dönemim aslında benim için çok iyi geçmemişti. O dönemki özel sebeplerimden dolayı hızlı bir şekilde çok iyi araştırmadan tercih yapmıştım. İstediğim bölümü yazdım ve Giresun Üniversitesi’ni tercih ederken bölümümün şartlarını göz önünde bulundurmam gerekti: İlk ve acil yardım bölümünde ehliyet şartı var çoğu üniversitede ama Giresun Üniversitesinde ehliyet şartı yoktu. Ben de epilepsi hastası olduğum için ehliyet almıyordum ve bu sebeple yazmak zorunda kaldım.
Giresun Üniversitesi’ne gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Net olarak şunu söyleyebilirim ki beklentim karşılanmadı. Aslında daha çok sosyalleşebileceğim ve kendimi geliştirebileceğim bir alan umuyordum fakat tam tersi ile karşılaştım. Üniversitede aktiviteler ve sosyalleşme alanları çok kısıtlı.
Okulda lubunyaları kapsayan bir topluluk ve örgütlenme olmasını umuyordum fakat ne üniversitede ne şehrin genelinde de böyle bir örgütlenme bulamadım. Kadın örgütleri de ilk tanıştığımda TERF’lerdi (Trans Dışlayıcı Radikal Feminist) diyebilirim; şu an bir dönüşüm içine girdiler ama…
Genel olarak okulda neyi sevdin, neyi sevdin? Kampüs ortamı nasıl?
Okulda açıkcası beni memnun eden bir şey yok. Kampüsümüz diğer bütün kampüslerden uzak ve yetersiz. Çok eski bir bina ve alacağımız eğitimlerin alt yapısı yok. Mesleki uygulamalı dersler için dersliklerimiz ve araç gereçler yetersiz. Yemekhane kampüse çok uzak. Yemekhanede vegan veya vejetaryen seçenekler sunmuyorlar.
Aldığın eğitim hakkında ne düşünüyorsun?
Müfredatın yeterli ve kapsayıcı olduğunu düşünmüyorum. Bir sağlıkçı olarak hastaya yaklaşımda yeterli bir eğitim almadığımızı düşünüyorum. Derslerde akademisyenler cis-hetero bir dil kullanıyorlar. Aldığımız eğitimlerde hastalara sürekli cinsiyet atıyor ve ikili cinsiyet sisteminin dışına çıkılmıyorlardı. Kütüphane geniş ve ferahtı, çalışma ortamı iyiydi fakat kütüphanedeki bilgisayarlar çok eskiydi.
Barınma ihtiyacını nasıl giderdin?
KYK yurdunda bir dönem kaldım ve gerçekten hayatımın en kötü dönemlerinden biriydi. KYK odaları çok küçüktü ve eski bir binaydı. Yurt yönetimi fobik ve baskıcıydı. Kısa bir süre sonra eve geçtim. Ev bulma sürecimde küçük bir şehir olduğu için açıkçası zorlandım. Kiralar aşırı pahalıydı. Tek başıma çıkmak istemediğim için ev arkadaşı bulma sürecimde çok zor geçti. Giresun’da lubunya bir ev arkadaşı bulmak gerçekten çok zor.
Çalışman gerektiyse eğer iş bulman zor muydu, LGBTİ+ bir öğrenci olarak deneyimlerin nasıldı?
Giresun’da sadece bir yerde çalışabildim onun dışında birkaç yere başvurdum ama görünüşümden dolayı (saçlarım uzun ve mordu) ihtiyaçları olmasına rağmen geri dönüş olmadı. Çalıştığım yerde ise genelde sıkıntı yaşamadım, sorun yaşadığım süreçte ise iş yerinin politikasından dolayı çözüme ulaştı.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, neler deneyimledin? Buralarda LGBTİ+ bir öğrenci olmanın yaşattıklarından bahseder misin?
İlk olarak, şehirde çok açık kimlikli lubunya yok. Bu yüzden okulda açık kimlikli bir lubunya olarak sürekli sözel ve psikolojik tacize maruz kaldım. Sınava girerken hocaların ve asistanların fobik söylemlerine maruz kaldım birkaç defa. Cinsiyetsiz tuvalet yok. Okulun rektörlüğü çok cinsiyetçi ve gerici. Örnek vermek gerekirse rektör, öğrencilerin hazırladığı birçok sergiye katılırken bir arkadaşımızın hazırladığı Stereotip Kibeleler adlı sergiye tahminimizce “meme fobisinden” dolayı katılmadı.
Senin deneyimlerin içinde kampüsün, okulun veya yaşadığın şehrin olumlu yönlerinin olduğu bir şeyler var mı?
Şehrin bazı güvenli alanları var aslında. Resmi olarak bir örgütlenme olmasa da bu şehirdeki lubunyalar kendi arasında bağımsız bir şekilde dayanışma içindeler. Birkaç mekan kapsayıcı partiler düzenledi ve güvenli alan yarattı lubunyalara (Şu an hala öylemi bilmiyorum).
Akademisyenlerin ya da okul yönetimi hakkında ne söylersin?
Hocalarımız kapsayıcı bir dil kullanmıyorlardı ve gündemlerden uzak duruyorlar. Resmi işler dışında rica etmeme rağmen sürekli atanmış ismimle hitap ediyor. Okul personeli ise hitap kısmında bilinçli bir sekilde cinsiyet atıyor. Yönetim ile ilgili şu bilgiyi vereyim gerisini hayal gücünüze bırakıyorum. Giresun Valiliği, “doğal afetlere karşı kurban kesti” ve üniversitenin rektörü de bu “törene” katıldı.
LGBTİ+ öğrenci topluluğu olmayan üniversitendeki diğer öğrenci topluluklarını nasıl değerlendirirsin?
Maalesef yönetim kendi politikalarına yakın olmayan çoğu topluluğu kapattı. O yüzden bu soruya sağlıklı bir cevap veremeyeceğim. Sadece okuldaki bir topluluk (ismini tam hatırlamıyorum ama) cinsel sağlıkla ilgili 2 kere güzel etkinlik düzenledi ve etkinliklerde kapsayıcı bir dil kullandılar. En azından cinsiyetsizlikten ve cinsiyetin ikiden çok olduğunu benimsemişlerdi.
Kampüsün neler sunduğundan bahsettik, biraz da şehirden bahsedelim. Nasıl bir şehir sence Giresun? Hem lubunyalığı hem diğer deneyimleri göz önünde bulundurursan nasıl bir ilişkin var şehirle, bunlardan bahsedebilir misin?
Şehir doğası açısından güzel tatlı bir şehir ama çok küçük. Herkes birbirini tanıyor. Sabah gördüğünüz birini akşam tekrar görmek zorundasınız. Ev kiraları İstanbul’a, Ankara’ya göre daha iyi ama yine de pahalı. Öğrenci mahalleri dışındaki yerler gerçekten çok sıkıntılı. Ulaşımı pahalı ve belediye otobüsü yok şehirde, sadece dolmuşla ulaşımı sağlayabiliyorsun. Üniversite de şehir merkezine çok uzak. Şehirde benim bildiğim sadece iki mekan lubunya kapsayıcı ve güvenli bir alandı ama şu an hala öylemi bilmiyorum. Bu şehirde gerçekten koli moli yok. Bu konuya pek girmiyorum tetikleniyorum sinirden (Gülüyor)
Bir lubunya olarak, bir üniversite/kampüs yaratma imkanı verilse sana, nasıl bir yer yapardın orayı?
Öncelikle güvenli bir alan yaratmaya çalışırdım. İnsanların sosyalleşebilmesi ve rahatça takılabilmeleri için alanlar yaratırdım. Yemekhanede vegan menüler çıkarırdım. Öğrencilere ve akademisyenlere toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini zorunlu tutardım. Kampüs içerinde eşit erişim hakkı yaratırdım. Tuvaletleri cinsiyetsiz yapardım. Okula polis sokmazdım.
Giresun Üniversitesi’ni tercih etmeyi düşünenlere ne söylersin?
Öncellikle yukarıda bahsettiğim genel olarak sorunlarla baş edebileceğinizi düşünüyorsanız ve ben bu sorunlara rağmen gelmek istiyorum, Giresunu dönüştüreceğiz diyorsanız hoşgeldiniz. Ama bence imkanınız varsa ve zorunluluğunuz yoksa gelmeyin.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.