“Merkezi yemekhanenin alt katını tamamıyla kendi etkinliği için kapatabilen cemaatlerden ve buna izin veren bir rektörlükten söz ediyoruz...”
Üniversite tercih dönemi bitti ancak Lubunya Tercih Yapıyor serisi büyümek istiyor. Farklı şehirlerden farklı üniversitelerden lubunyalar seriyi katkılarıyla geliştirmek istedi, bu yüzden kısa süreliğine seriye devam edeceğiz! Çünkü bu serinin, tercih dönemindeki lubunyalara destek olmasını istediğimiz kadar yerleştirmelerle birlikte yeni bir şehre ya da kampüse ayak basacak lubunyalar için bilgilendirici bir not olarak kalmasını da arzu etmiştik. Umarız ki yıllarca genç lubunyalar için hep birlikte bu hafızayı canlı tutabiliriz.
Daha önce de hatırlattığımız gibi: Bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerin, farklı bölümlerinden hatta aynı dersi alan lubunyaların tecrübe ettiklerinin dahi birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşmaya kısa süre devam edeceğimiz Lubunya Tercih Yapıyor serisinin kırk beşinci konuğu Sakarya Üniversitesi’nden Baha.
LTY Serisi #44: Kafkas Üniversitesi’nden Zwischen Immer und Nie anlatıyor
Baha, Sakarya Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği bölümünde lisans öğrencisi. Baha, öğrenci toplulukları açısından aradığını bulamasa da kampüsünün bulunduğu ilçenin sosyal hayatındaki bu eksikliği kapattığını düşünüyor. Ancak onun sorunu, kampüste çok baskın olduğunu düşündüğü muhafazakar popülasyon, onların azınlar üzerinden kurduğu baskı ve buna izin veren rektörlükle. Kampüsünü çok sevse ve rahatsız edici birkaç bakış dışında tacize maruz kalmasa da kampüse, üniversitesine ve şehre dair olumlu ya da güçlendirici bir deneyim de aktaramayacağını söylüyor Baha.
Baha, pandemi ile birlikte şehirde öğrenciler için barınma sorunun peyda olduğunu ve öğrencilerin daha çok tercih ettiği 1+1 ve 2+1 evlerin fahiş ücretlerde kiralandığını aktarıyor. Cinsiyeti, atanmış cinsiyeti ile uyuşmayan kişilerin ev bulmasında sorun olabileceğini düşünen Baha’nın kendi ev bulma sürecinde ararken “Bu eve kadın arkadaşınız bile girmeyecek” diye uyarıldığı bile olmuş. Onun şehre dair sevdiği şey ise “ilerici” diye tanımladığı yereldeki insanlarla kurduğu ilişki. Açık kimliğiyle var olabildiği, güvenli bulduğu alanlar ve ilişkiler deneyimlediğini anlatan Baha, lubunya etkinliği sıkıntısını da şehrin İstanbul’a yakınlığı ile giderilebileceğini aktarıyor. Bir bisiklet sever olarak da Sakarya’nın bu ulaşım tipi için biçilmiş kaftan olduğunu ifade ediyor.
Senin tercih döneminden nasıl geçmişti, oradan başlayalım mı?
Ben 2018’de Matematik Fen’de doksan üç bininci olmuştum ve haliyle İstanbul, Ankara veya İzmir’in iyi bilinen devlet üniversitelerini kazanamıyordum. Özelde okumayı hiç istemediğim için diğer okulları araştırmaya başladım ve teknik alanlarda İTÜ, ODTÜ, YTÜ gibi efsanelerden sonra Kocaeli Üniversitesi ve Sakarya Üniversitesi’nin oldukça iyi olduğunu, ikisinin de bulunduğu şehirlerin öğrenciler için uygun şehirler olduğunu ve güzel kampüslere sahip olduğunu öğrendim. Kampüsleri ve fakülteleri de gezdikten sonra Sakarya Üniversitesi’nde okumaya karar verdim.
Sakarya Üniversitesi’ne gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Aslında temelde iyi bir eğitimden ve bana yetecek kadar bir sosyallikten başka bir beklentim yoktu. Sakarya Üniversitesi’nin bunları karşıladığını hatta aştığını söyleyebilirim. Öğrenci toplulukları açısından oldukça verimsiz olsa da şehrin ve özellikle üniversitenin bulunduğu ilçe olan Serdivan’ın dinamikleri sayesinde bir şekilde bu eksikliği aşabiliyorsunuz. Özellikle teknik alanlardaki eğitiminin, özelde bölümüm olan bilgisayar mühendisliğinin, kalitesi de hayli iyi.
Okuluna dair memnun olduğun ve olmadığın şeylerden biraz daha bahsedebilir misin?
Okulun kampüsünden, fakültemden, şehre yakınlığından inanılmaz memnunum. Gerçekten çoğu üniversiteye göre ayrıcalıklı bir konumda bu alanlarda. Memnun olmadığım şeyler tahmin edilebileceği gibi öğrencilerin, akademisyenlerin, öğrenci topluluklarının ve okulunda içindeki “cemaatlerin” muhafazakarlıkları. Merkezi yemekhanenin alt katını tamamıyla kendi etkinliği için kapatabilen cemaatlerden ve buna izin veren rektörlükten söz ediyoruz...
Kampüs ortamı az önce bahsettiğim muhafazakar çevrelere gösterilen müsamahayı ve azınlıkta olan gruplara uygulanan baskıyı dahil etmeden söyleyecek olursak oldukça güzel. Hem ağaçlarıyla, bitişiğindeki Sapanca Gölüyle muazzam doğal bir ortam hem de binalarının yeni ve efektik olmasıyla da çok verimli. Arkadaşlarınızla kampüste güzel vakit geçirebilirsiniz. Şehir merkezi ve kampüs arasındaki ulaşım da oldukça kolay ama maalesef çok ucuz değil.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin?
Ben bilgisayar mühendisliğinde verilen eğitimin hem yönteminden hem de içeriğinden oldukça memnunum. Devamlı yenilenen içerikleri ve seçmeli dersleri ile istediğiniz alanı bulmanızı ve ona yönelmenizi sağlıyor. Akademik kadro oldukça iyi hocaları da içeriyor, dümdüz slayt okuyan çömezleri de. Tabii ki öğretim üyeleri cinsiyetçi dil, dışlayıcı söylemler gibi şeylere çok da dikkat etmiyor... Hocalara ulaşmak oldukça kolay ve ilgilenmekten çekinmiyorlar. Kütüphanemiz de yeterince verimli bir çalışma ortamı sunuyor. Erasmus şansınız da var, diğer üniversiteleri bilmemekle birlikte, sanırım çok fazla alternatif ülke sunmuyor okulumuz ama asla çok da yetersiz değil.
Nerede kalıyorsun, barınma sorunu yaşadın mı hiç?
Ben dört sene boyunca İstanbul’dan beraber geldiğim arkadaşlarımla tuttuğumuz evde yaşadım. Pandemi sonrasına kadar ev tutmada hiç sıkıntı yaşamamıştık ama sonrasında ev bulmak biraz daha zorlaştı. Özellikle 1+1 ve 2+1’ler daha yeni oldukları ve öğrencileri kazıklamak için daha uygun oldukları için daha pahalılar. Yurtlar hakkında detaylı bilgim olmamakla beraber kampüsün içindeki KYK yurdu konum açısından, başka yerlerdeki KYK yurtları da diğer şehirlere nispeten daha iyi olması sebebiyle övülüyordu diye hatırlıyorum.
Burslara erişim imkanın oldu mu? Eğer çalışman gerektiyse iş bulman zor muydu, LGBTİ+ bir öğrenci olarak deneyimlerin nasıldı?
Şehirdeki Emek ve Demokrasi Bileşenleri’nin aracılığıyla üç sene boyunca devamlı burs aldım. Onun dışında kendim burs arama ihtiyacı duymadığım için ve hiç çalışmadığım için detaylı bilgi veremeyeceğim. Sadece çalışan ve çok büyük rahatsızlıkları olmayan LGBTİ+ öğrenci arkadaşlarım olduğunu söyleyebilirim.
Bir LGBTİ+ öğrenci olarak kampüs deneyimine gelirsek… Öncelikle ne umuyordun Sakarya Üniversitesi’ne gelirken ondan bahsetmek ister misin?
Tercih öncesi henüz kendime ya da dışarıya açık bir LGBTİ+ olmadığım için bir beklentim yoktu. Sonrasında da cis (cinsiyeti ile atanan cinsiyeti örtüşen) okunan biri olduğum için zorluk yaşamadım. Oldukça muhafazakar bir şehir olduğu için hem üniversitede hem yerelde genellikle kimliğimi gizleyerek yaşıyorum. Şu ana kadar özel günlerde giydiğim kıyafetler, taktığım aksesuarlar nedeniyle taciz edilmedim.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvaletteki deneyim nasıl?
Daha feminen giyindiğimde uzaylı görmüş gibi bakakalan insanlar dışında başka bir sorun yaşamadım açıkçası.
Senin deneyimlerin içinde kampüsün, okulun veya yaşadığın şehrin olumlu yönlerinin olduğu bir şeyler var mı?
Maalesef hayır... Çok olumsuz yanları olmasa da olumlu yanları olduğunu da söyleyemeyeceğim.
Hocalarının LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları nasıldı?
Fakültemde hocalara da açık kimlikli kimseyi tanımadığım için yorum yapamayacağım. Sosyal bir bölümde okumadığım için bu alanlar tartışma konusu da olmuyor. Sanat tarihi okuyan bir arkadaşımın aktardığına göre lubunya olduğunu bilen iki hocası ona destek olmuşlar. Bilinçli bir destekten ziyade “Herkesin hayatına kimse karışamaz!” şeklinde bir destek elbette. Durumdan muhtemelen haberi olan diğer hocaları da bu durumu hiç gündeme getirmemiş.
Diğer öğrencilerin tutumu?
Kendi arkadaşlarım oldukça olumlu yaklaştı ancak erkek ağırlıklı bir bölümde tamamen açık olarak okusaydım bu kadar rahat edebileceğimi sanmıyorum.
Okul personeli için ne söylersin?
Kadın eylemleri için çağrı broşürü dağıtan arkadaşlarımıza bile daha sonra kampüse girişlerinde bin bir zorluk çıkaran özel güvenlik çok yüksek ihtimalle açık kimlikli olsanız okul hayatınızı size zehir eder. İdareciler de aşırı muhafazakar insanlar olduğundan olası bir durumda tam karşınızda yer alacaktır.
Üniversite yönetimi peki?
Okul içinde bir LGBTİ+ topluluğu, eylemi olmadığı için belli bir olay yaşanmadı ancak olası bir durumda tüm güçleriyle karşı koyup kampüste var olmanızı engelleyecekleri aşikâr.
Bilgin varsa eğer, okuldaki LGBTİ+ öğrenci topluluğu olmayan diğer öğrenci topluluklarını nasıl değerlendirirsin? Bu topluluklar lubunyalar için güvenli mi sence?
Bazı topluluklara üye olan öğrencilerle çok sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Ancak toplulukların önemli bir kısmı muhafazakar insanların yönetiminde ve buralarda var olmamız oldukça zor.
Kampüsün neler sunduğundan bahsettik, biraz da şehirden bahsedelim. Nasıl bir yer sence Sakarya?
Ev bulma sürecinizde cis okunan bir insan değilseniz sorun yaşamanız çok olası. Üç arkadaş ev ararken “Bu eve kadın arkadaşınız bile girmeyecek” diye uyarıldığımız oldu. Yine mekanların da tamamında elbette güvende hissedemezsiniz ancak özellikle Adapazarı’nda hiç sorun yaşamayacağınız, ilerici insanların hatta lubunyaların işlettiği mekanlar bulunuyor. Asla “Hiçbir yerde oturup kahve bile içemiyoruz” diyeceğiniz bir durum olmaz kesinlikle.
Fiyatlara gelirsek: Elbette İstanbul’da yaşamaktan, özellikle kira konusunda, daha ucuz ancak genel anlamda ucuz bir şehir değil. Serdivan’da kiralar şu an, geçen senelere oranla uçmuş gitmiş durumda hatta. Üç kişi 3+1 dairelere çıkmayı düşünürseniz biraz daha uygun oluyor. 2018’den beri KYK kredisi, bir vakıftan burs ve ailemden biraz katkı ile oldukça rahat bir 4 sene geçirdim burada. Çalışmak isteyenler için çok iyi bir haber veremeyeceğim, öğrencilere verilen günlük paralar asgari ücretten düşük oluyor genellikle.
Yereldeki ilerici insanlarla olan ilişkim bu şehir hakkında en çok sevdiğim şeylerden biri olabilir. Aralarında açık kimliğimle var olduğum, senelerdir en ufak bir sorun yaşamadığım, her zorluğumda yanımda olan, LGBTİ+ tartışmalarında özellikle bana gelip “Bu rahatsız edici veya yanlış değil dimi?” diye soran o güzel insanlar...
Etkinlik olarak Sakarya’nın kıtlığını İstanbul’a çok yakın olduğumuz için kolayca aşabiliyoruz. Kadıköy’e ulaşırken Pendik’te yaşamak ile Sakarya’da yaşamak arasında aman aman bir fark yok açıkçası (Gülüyor) Günübirlik ziyaretler oldukça kolay.
Oldukça yeşil, doğal, merkezinde ulaşım kolay ve hızlı, ne kalabalık ne de bomboş bir şehir Sakarya. Serdivan merkez ile Adapazarı merkez arası yalnızca 4 kilometre ve eğer yürümeyi seviyorsanız her yere yürüyerek gidebilirsiniz burada. Benim gibi bisiklet severler için de oldukça verimli bir şehir. Ayrıca hem Sakarya’da hem de yakınındaki şehirlerdeki doğal güzellikleri ziyaret etmek çok keyifli.
Bir lubunya olarak, sana kampüs yaratma imkanı verilse nasıl bir yer yapardın orayı?
Çok daha fazla sosyalleşmeye imkan sunan alan, en azından bir LGBTİ+ topluluğu, cinsiyetsiz tuvaletler, cinsel yönelimler ve cinsiyet kimlikleri hakkında bilgilendirici paneller... Hepimizin eşit yurttaş olduğunu hissedeceği bir alan hayali ne kadar güzel!
Sakarya Üniversitesi’ni tercih eden öğrencilere söylemek istediğin bir şey var mı?
Sakarya gerçekten güzel bir şehir. Sakarya Üniversitesi de oldukça iyi bir üniversite. Burada doğru arkadaşları edinirseniz gerçekten hayatınızın en zevkli dört yılını yaşayabilirsiniz. Ancak kimseye kesinlikle geldiğinize pişman olmazsınız da diyemiyorum çünkü ne olursa olsun burası Sakarya. Bu kadar muhafazakar bir şehirde bir lubunya olarak yaşamak her zaman tedirgin hissetmenize sebep oluyor.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.