“Üniversite hayatımın en güzel yanı kesinlikle Dersim’de yaşamak oldu”
Üniversite tercih dönemi, bu yıl (2023) 27 Temmuz ve 8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. ÜniKuir olarak, geçen seneden beri Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisiyle bir yola çıktık ve üniversite tercihi yapacak LGBTİ+’lar için önemli olduğunu bildiğimiz bir soruyu yanıtlamaya çalışıyoruz: “Gideceğim üniversitedeki lubunyalar neler yaşıyor?”
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerinden, farklı bölümlerinden lubunyaların hatta aynı dersi alanlarının bile tecrübe ettiklerinin birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları aldığımız bu serinin, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalara fikir vermesini umut ediyoruz. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşuyoruz.
Lubunya Tercih Yapıyor dosyası ikinci yılında: Serinin elli üçüncü konuğu Munzur Üniversitesinden Baröj!
LTY Serisi #52: Yaşar Üniversitesinden Beyza Yaman anlatıyor
Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünde okuyan Baröj, üniversite okumaya giden ve bu seriye konuk olanlar arasında beklentilerinin üstü ile karşılaşan ender öğrencilerden. Onu tercihinden memnun kılan en büyük etmen üniversitesinin şehri, Dersim. Baröj, Dersim’i “üniversite hayatımın en güzel yanı” diye tanımlıyor.
Kampüsü, şehir kadar rahat bulmadığını söylese de edindiği çevre dolayısıyla güvensiz hissetmediğini ifade eden Baröj, kampüsteki hayatın cansız olmasından ve erken saatlerde kampüsün boşalmasından şikayet ediyor.
Erkek yurdunda kalması sebebiyle yurtta içe kapanık olduğunu aktaran Baröj, yurtta ya da kampüste maruz kaldığı yoğun bir şiddet olmasa giyimi dolasıyla kimi zaman rahatsız bakışlar aldığını ortaya koyuyor. Dersim’in yerel halkının üniversite öğrencilerinden çok daha LGBTİ+ dostu olduğunu düşünüyor.
Keskesor’un Dersim’de örgütlenmeye başlamasının kampüse kimi zaman enerji kattığını söyleyen Baröj, tercih dönemindeki lubunyaları “kapsayıcı ve kucaklayıcı” dediği Dersim’e davet ediyor: “Munzur’un daha çok lubunyaya ihtiyacı var, çıkın çıkın gelin!
Senin tercih dönemin nasıl geçmişti, oradan başlayalım mı?
Liseyi bitirdikten sonra mezuna kaldım. Mezun yılım pandemiye denk gelmişti ve üniversiteye gidip gitmeyeceğim bile kesin değildi. Türkiye’de yaşayan her ortalama öğrenci gibi gelecek kaygısı ile boğuşmanın yanı sıra lubunya bir öğrenci olmanın getirdiği endişeler de daha çekilmez oluyor. Üniversite denince insan daha kendi olabileceği ve kısıtlanmayacağı bir ortam bekliyor. Ben de haliyle kısıtlanmadan yaşayabileceğim bir üniversite hayali kuruyordum.
Aldığım puan ve sıralama doğrultusunda tercihler vermem gerekiyordu. Bunun yanı sıra elbette daha rahat yaşayabileceğimi düşündüğüm üniversiteler yazmıştım. Genel olarak Akdeniz, Ege üniversitelerinin yanı sıra birkaç tane de Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan üniversiteyi yazmıştım. Dersim, merak ettiğim bir şehirdi ve hakkında beni mutlu eden şeyler duyuyordum. Tabii benim dönemimde Belediye Başkanı Mehmet Maçoğlu’nun çok popüler olması da tercihlerim arasında Dersim’in yer almasında etkiliydi.
Munzur Üniversitesine gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Dolu dolu yaşamak istiyordum üniversite hayatımı ki bence hayal ettiğim gibi de geçiriyorum. Tiyatro oyunculuğu yapıyorum. İlk olarak okulun tiyatro kulübüne katıldım. Orada uzun zaman yazma-oynama ve sürece dahil olup yaşama fırsatı yakaladım. Hala devam ettiriyorum. Beklentilerimi büyütmedim ama bence olası bir beklentinin üstünü de karşıladı üniversite hayatım.
Üniversitenin artıları ve eksileri neler sence?
Atanmış bir rektörün yönetiminde olan bir üniversiteden ne kadar memnun olunursa o kadar memnunum diyebilirim. Kampüs ortamı olarak hayal kırıklığı yarattı diyebilirim. Etkinlik olarak da hiçbir zaman tatmin olmadım açıkçası.
Bana göre üniversitelerin olmazsa olmazı kampüstür. Ders arasında, yapılan etkinliklerde, söylene söylene yapacağın ödevlerde, arkadaşlarınla çimlere uzandığında…Kampüsün tadı böyle çıkar bence, kampüsü yaşayınca üniversite öğrencisi olduğunu da hissedersin.
Başkaları bu saydıklarımı yapmasa da ben okuduğum üniversitede kampüs gerçekliğini yaşamayı seviyorum. Üniversitemizde dersler genel olarak 16:00’da bitmiş oluyor ve 16:00’dan sonra üniversitede öğrenci bulmak biraz zor oluyor.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin?
Gastronomi üniversitemizde henüz yeni bir bölüm olduğu için okulun eksik kaldığı pek çok konunun olduğunu söyleyebilirim; ancak bunlar halledilmeyecek şeyler değil. Hocalarımızın ulaşılabilirliği konusunda her zaman şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Kendi bölümüm adına konuşmam gerekirse genç ve dinamik bir eğitmen kadrosuna sahip olduğumuz için hocalarımız ile ilişkilerimiz her zaman sağlıklı olmuştur. Hocalarımız ile yaş farkımız o kadar da fazla değil ve bunun da birbirimiz ile olan iletişimimizin sağlıklı olmasına katkı sağladığını düşünüyorum.
Nerede yaşıyorsun, barınma ihtiyacını nasıl gideriyorsun?
KYK erkek yurdunda kalıyorum. Oldum olası kalabalık toksik erkek grupları ile geçinemedim. Neyse ki kaldığım blokta odalar iki kişilik, diğer iki bloktaki odalar ise genel olarak 4-6 kişilik oluyor.
Yurtta daha içine kapanık biri oluyorum, üniversitede ise daha dışa dönük. Yurttaki erkeklerin geneli homofobik olunca iletişim kanallarımı da kapatmak zorunda kalıyorum. Çünkü kendim gibi olamamak kadar katlanılmaz bir şey daha bilmiyorum. Dersim’de yaşadığınızda kendi yaşam tarzınızdan ödün vermenize gerek yok bence. Şehrin nüfusu çok az ve yerel halkı gerçekten anlayışlı bir bakış açısına sahip ancak üniversite öğrencileri için aynısını söyleyemeyeceğim. Öğrencilerin yüzde 70’i homofobik diyebilirim. Edindiğim kalabalık, tatlı bir arkadaş grubum var ve bu yüzden kendimi öğrencilere karşı güvende hissedebiliyorum.
Burslara erişim imkanın oldu mu? Eğer çalışman gerektiyse iş bulman zor muydu?
Yalnızca KYK bursu alıyorum. Bazen de ailemden destek alıyorum. Dersim öğrenci için pahalı bir şehir, dolayısıyla gelmeden önce buna hazırlıklı olmak gerekiyor. Yazın turizm şehirlerinde stajımı yapıyor, çalışıyorum. Yani yazın karınca, kışın kıt kanaat Ağustos Böceği oluyorum. Bu arada, burs vermek isteyen birileri olursa mutlu olurum (Gülüyor)
Dersim’de hiç çalışmadım ancak çalışmak isteyen için de alternatiflerin olduğunu söyleyebilirim. Çalışan arkadaşlarım var.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, neler deneyimledin? Buralarda LGBTİ+ bir öğrenci olmanın getirdiklerinden bahseder misin?
Kimliğini açık bir şekilde yaşadığın zaman dikkat çekmek kaçınılmaz oluyor ne yazık ki. Kimliğini saklamadan yaşamak zor oluyor. Özellikle yalnızca erkeklere özel alanlarda iyi hissetmiyorum çünkü erkekler homofobiyi alenen yapabiliyor. Bazen “çok dikkat çekici” diye nitelendirilen bir kombin yaptığımda yalnız kalmamaya da özen gösteriyorum. Bu konuda yaşadığım ağır bir olayım olmadı ancak insanlar gözleriyle çok korkunç bir şekilde taciz edebiliyor.
Olumlu şeyler var mı deneyimlerin arasında üniversiteye ya da şehre dair?
Üniversite hayatımın en güzel yanı kesinlikle Dersim’de yaşamak oldu diyebilirim: “Kimsenin hayatına herkes karışmıyor, herkesin hayatına da kimse karışmıyor”. Çok ütopik gelebilir ancak Dersim’de kesinlikle bu var. Bir lubunya Dersim’de çok rahat bir yaşam sürdürebilir bence. Okulda güvenli bir alana sahip olduğumu söyleyebilirim çünkü gerçekten iyi bir çevre edindim. İnsanlar beni tanıdıkça kullandıkları eril dilden kaçınmaya başladılar diyebilirim.
Hocaların LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları nasıl?
Üçüncü sınıfım bitti ve bu süreç boyunca yalnızca bir buçuk yıl yüz yüze eğitim alabildim. Bu zaman diliminde homofobik söylemlerini derse taşıyan tek bir hocam oldu diyebilirim. Kendi tabirleri ile “feminen renkler” ve Hollanda üzerinden son derece demode bir homofobiklik ile şaka yaptığını düşünmüştü. Sınıf arkadaşlarımın hiçbiri bu şakaya gülmemiş ve onunla aynı fikirde olmadıklarını söylemişlerdi. Olması gereken de buydu aslında ama biz olması gerekenden o kadar uzak kalıyoruz ki böyle durumlarda bile mutlu olabiliyoruz.
Üniversitende LGBTİ+ öğrenci topluluğu var mı?
Üniversite tarafından resmi olarak tanınan bir oluşum yok ancak Amed merkezli Keskesor’un Dersim ayağı da bu yıl okulumuzda faaliyet hayatına başladı diyebilirim. Keskesor Dersim’den arkadaşım var ve ara sıra hareketlendiği de oluyor. Arada görüşüyor, birbirimizle dayanışıyoruz.
Hatta 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde afiş asma etkinliği vardı. Maalesef o gün hasta olduğum için ona eşlik edememiştim. Burdan onu çok sevdiğimi de söylemek istiyorum.
Munzur Üniversitesini tercih etmeyi düşünenlere söylemek istediğin bir şey var mı?
Dersim çok kapsayıcı ve kucaklayıcı bir şehir ancak üniversite için aynısını söyleyemeyeceğim: Rektörlük, hocalar, öğrenciler... Dersim'e, Munzur'a gelecek olan herkese kollarımı açıyor, lubunyalara çağrıda bulunuyorum: Dersim'in daha çok lubunyaya ihtiyacı var, çıkın çıkın gelin!
LTY 2022 yılı listesi için tıkla!
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.