"İzmir, LGBTİ+'ların dayanışması konusunda iyi bir şehir olduğunu düşünüyorum. Her zaman herkes elini taşın altına sokuyor."
Üniversite tercih dönemi, bu yıl (2023) 27 Temmuz ve 8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. ÜniKuir olarak, geçen seneden beri Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisiyle bir yola çıktık ve üniversite tercihi yapacak LGBTİ+’lar için önemli olduğunu bildiğimiz bir soruyu yanıtlamaya çalışıyoruz: “Gideceğim üniversitedeki lubunyalar neler yaşıyor?”
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerinden, farklı bölümlerinden lubunyaların hatta aynı dersi alanlarının bile tecrübe ettiklerinin birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları aldığımız bu serinin, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalara fikir vermesini umut ediyoruz. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşuyoruz.
Lubunya Tercih Yapıyor dosyası ikinci yılında: Serinin elli yedinci konuğu İzmir Demokrasi Üniversitesinden Selman!
LTY Serisi #56: Gazi Üniversitesinden Ekin anlatıyor
Selman, İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik okuyor. Yatay geçiş yapmış biri olarak, üniversite yerleştirme sonuçlarından memnun olmayabilecek lubunyalara umutsuzluğa kapılmamalarını tavsiye ederek röportaja başlıyor. Sadece binalardan oluşan yerleşkelerinden “bir gün” kampüse geçileceği söylenmiş olsa da Selman, üniversitenin bu kararını ne zaman hayata geçireceğini bilmediğini ifade ediyor. Bu yüzden öğrencilerin muhatap kabul edilip bilgilendirilmemesi, Selman’ın üniversitesine dair memnun olmadığı noktalardan birini oluşturuyor.
Üniversitenin “genç” olmasının beraberinde getirdiği avantajlardan birinin genç ve ulaşabilir akademisyenler olduğunu söyleyen Selman, kampüste herhangi bir fobiye maruz kalmadığını ifade ediyor. Ancak Selman, üniversitesinin kayyum rektör tarafından yönetilmesinin “üniversitenin kapılarını LGBTİ+fobiye sonuna kadar açması” anlamına geldiğini düşünüyor.
İzmir Demokrasi Üniversitesinde LGBTİ+ karşıtı harekete karşı örgütlü olduklarının altını çizen Selman, İzmir’in de dayanışma konusunda beklentilerini karşıladığını yine de hem şehri hem de kampüsü dönüştürmek için LGBTİ+’lara iş düştüğünü vurguluyor.
Tercih dönemin nasıl geçmişti hatırlıyor musun?
Tek düşündüğüm şey aile evinden kurtulmaktı. Girdiğim sene, diğer senelerden farklı olarak sorular zordu ve üniversite sıralamaları çok düşmüştü, bu yüzden 90.000 sıralama yapıp o yıl 140.000’le kapatan bir üniversiteye girmiştim. Çünkü üniversiteye gidemeyecek olma korkusu yüzünden görece yüksek sıralaması üniversitelerden ziyade en düşük üniversiteleri yazmıştım. Çoğu lubunyanın aynı düşünceye kapılacağını biliyorum. O yüzden önerim, tercih yaparken çok yüksek üniversitelerden başlayıp sıralamanızdan daha düşük üniversitelere doğru sıralamak.
Daha sonra yatay geçişle Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden İzmir Demokrasi Üniversitesine geçen biri olarak söylüyorum bunu: Sakın istemediğin bir üniversiteye yerleşemeyince umutsuzluğa kapılma lubunya. Çünkü sonrası var ve daha birçok seçeneğin de var.
LTY Serisi #20: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Şilan anlatıyor
İzmir Demokrasi Üniversitesine gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Aslında pek bir şey ummuyordum, mevcut durumda bütün üniversitelere kayyum atanmış halde ve bizim tahayyül ettiğimizden uzak bir nokta burası. Öte yandan bu üniversitelerin dönüştürülmesinin bizim elimizde olduğunu düşünerek İzmir’e geldim. Umduğum şey, kendime bu mücadele alanını yaratabilmekti ve bunu karşıladığını düşünüyorum.
Üniversiteni değerlendirdiğinde, olumlu ve olumsuz yanlarının neler olduğunu düşünüyorsun?
İzmir Demokrasi Üniversitesinin bir kampüsü yok. Birkaç farklı yerde bulunan binalardan oluşuyor. Kampüse geçilecek ama ne zaman, nasıl bilmiyoruz. Memnun olmadığım noktalardan biri bu; bize hiçbir şeyin aktarılmaması. Bir şeyler yapılıyor, bizim sonradan haberimiz oluyor.
Kampüs ortamının olmamasının bir diğer olumsuz yanı birçok fakültenin tek binada olması. Bu yüzden düzenli bir ders programımız olamıyor ve yorucu haftalar geçiriyoruz. Öte yandan genç bir üniversite olduğu için akademisyenleri de genç ve sürekli azarlayan, üsttenci hocalardan ziyade daha anlayışlı akademisyenlerin olduğunu söyleyebilirim.
Aldığın eğitim dair eklemek istediğin başka bir şey var mı?
Hocalara ulaşmak kolay. Bir kütüphanemiz var ancak bir sınıf büyüklüğünde olduğu için sadece bir kere gittim ben mesela. Ama diğer üniversitelerin kütüphanelerini kullanabiliyoruz.
Barınma ihtiyacını nasıl karşılıyorsun?
Yatay geçiş yaptığım için yurt başvurusu çok geç başladı. Örgütlü bir lubunya olduğum için arkadaşlarım dayanışma gösterdi ve sorun yaşamadım.
Daha sonra yurda geçtim. Bildiğimiz gibi yurtların fiziksel koşullar çok iyi değil; ancak herhangi bir fobiye maruz kalmadım. Bu noktada yine yurtta kalan diğer lubunya arkadaşlarımla birlikte olmamız ve dayanışmamızın da önemi oldu.
Çalışman gerektiyse eğer, LGBTİ+ bir öğrenci olarak deneyimlerin nasıldı? İş bulmak zor mu İzmir’de?
Özellikle öğrencilerin sömürüldüğü hizmet sektöründe bir LGBTİ+ olarak çok fazla mobbinge maruz kalıyoruz. Bu yüzden bazen çok zor zamanlardan geçsem de çalışmak istemedim. Ama iş bulma noktasında İzmir’de iş bulmanın çok zor olmadığını düşünüyorum.
Peki kampüs hayatını düşündüğünde, LGBTİ+ öğrenci olmaya dair ne söylersin? Önce beklentilerin neydi bu meseleye dair oradan başlayalım mı?
Hepimizin istediği cinsiyetçi, LGBTİ+fobik olmayan bir okul ummuştum. Aslında burada umduğumu bulduğumu söyleyebilirim. Bölümümle alakalı da olabilir belki; ama akademisyenlerimizin LGBTİ+ bakışını çok net bilmesem de çoğu zaman kapsayıcı olduklarını hissettim. Özenmekle eşcinsel olunabileceğini söyleyen bir akademisyen de oldu tabii. Kötü niyetle değil ama kötüye çıkabilecek bir kapı açtığının farkında değildi. Başta söylediğim gibi buraların dönüştürülmesi biz LGBTİ+’lara düşüyor.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, neler deneyimledin?
Kayyum rektör okulda LGBTİ+fobiye kapıyı sonuna kadar açıyor. Nefret mitingleri boy gösterirken bir tanesi de İzmir’de gerçekleşmişti ve maalesef yemekhane girişine mitingin afişi yapıştırılmıştı. Kayyum rektör olunca böyle oluyor tabii, kendisi de o mitingin seyircilerinden biri olduğu için şaşırtmamıştı. Ama biz de o afişleri o yemekhanede bırakmamıştık.
Hocaların LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları nasıldı?
Okulun ilk günü, bir akademisyenimizin psikoloji bilimi hakkında şunu dediğini hatırlıyorum: “Bu bilim tamamen beyaz, cis-het erkeklerin elinde”. Aslında çok basit bir söylem olsa da beni mutlu etmişti. En azından çoğu akademisyenin genel hattıyla bu noktada durduğunu söyleyebilirim.
Diğer öğrencilerin tutumu hakkında ne söylersin?
Öğrencilerden LGBTİ+fobik söylem üreten görmedim. Ancak ülkü ocaklarının okulun önünde stant açtığı bir gün, ben afiş yapıştırdıktan hemen sonra gidip afişimizi yırtmışlardı. Yine tehlikeli bir şeyle karşılaşmadım ama İzmir’de bunlar da var maalesef.
Üniversitende LGBTİ+ topluluğu var mı peki?
Resmi olmayan bir topluluğumuz var Direnişin Renkleri. Şehir genelinde faaliyet yürüten bir topluluk ama İzmir Demokrasi Üniversitesi öğrencilerine özel atölyeler, buluşmalar gibi etkinliklerimiz oluyor. Geçtiğimiz Onur Ayında bir pikniğimiz oldu. Bu şekilde etkinliklerde buluşup dayanışıyoruz, üniversitelerde var olma mücadelemizi sürdürüyoruz.
Bilgin varsa eğer, LGBTİ+ öğrenci topluluğu olmayan diğer öğrenci topluluklarını nasıl değerlendirirsin? Bu topluluklar lubunyalar için güvenli mi?
Resmi toplulukları bilmiyorum ancak, yine benim de içerisinde bulunduğum ve vegan menü mücadelesi veren İDÜ Vegan Topluluğu lubunyalar için güvenli bir alan.
İzmir hakkında ne söylersin?
İzmir, LGBTİ+ların dayanışması konusunda iyi bir şehir olduğunu düşünüyorum. Her zaman herkes elini taşın altına sokuyor. Bunu devam ettirebilmek umuduyla.
Bir lubunya olarak sana bir kampüs yaratma imkanı verilse sana, nasıl bir yer yapardın orayı?
Dikey bir hiyerarşinin olmadığı, cinsiyetçi olmayan, LGBTİ+fobik olmayan, herkesin anadilinde eğitim gördüğü bir üniversite kurmak isterdim. Kampüsün her yerinin herkes için güvenilir ve ulaşılabilir olduğu bir yer tahayyül ediyorum. Bu kampüsü kurmak için mücadele ediyoruz ve bir gün bunun var olacağına eminim.
LTY 2022 yılı listesi için tıkla!
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.