“Bir LGBTİ+ olarak insanlara bir şeyler öğretmem bekleniyor. Google muamelesi görmek hoş değil. Ama okuldaki lubunya ortamını hiçbir şeye değişmem.”
ÜniKuir olarak, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalar için pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları almak için yola koyulduk. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşacağız.
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerin, farklı bölümlerinden hatta aynı dersi alan lubunyaların tecrübe ettiklerinin dahi birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Üniversiteli LGBTİ+ olmak hakkında daha çok deneyimi görünür kılmak ümidiyle oluşturduğumuz serinin altıncı konuğu Koç Üniversitesi'nden Teo.
LTY Serisi #5: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nden Sidar G. anlatıyor
Teo, Koç Üniversitesi’nde Medya ve Görsel Sanatlar bölümünde. Koç’a gelmeden önce burslu olduğu için akranları tarafından ayrımcılık yaşayacağı beklentilerinin boşa çıktığını söyleyen Teo, pandemiden aldığı darbeye rağmen kampüs ortamının hala çok renkli olduğunu aktarıyor. Ormanın ortasında bir kampüste okumanın ise ona çok ilginç bir İstanbul deneyimi sunduğunu söylüyor.
Üniversite deneyimini bubble’da (baloncuk – izole ortam manasında) yaşamaya benzeten Teo, güvenli alan olarak gördüğü kampüsünden şehir merkezine geçtiğinde kimi zaman şoka uğradığını ifade ediyor. Değişim programlarından ders içeriklerine, kampüste çalışarak gelir sağlamaktan burslara Koç Üniversitesi’ndeki işleyişi tek tek özetleyen Teo , yurtlardaki ikili cinsiyet sorununa ise geçmeden etmiyor: “Binadaki ortak mutfağa dahi girmek yasak, ‘karşı cins’ olanlara.”
Koç Üniversitesi’nin resmi LGBTİ+ kulübü Koç Kuir’e (KUir) mensup Teo, kampüste nispeten nadir ayrımcılık vakalarının yaşandığını, böyle bir durumda da hızlıca kurulan dayanışmayla aksiyon alındığını bildiriyor. Bir LGBTİ+ özne olarak sürekli doğruyu göstermesi beklenmesinin kimi zaman sıkıcı olabildiğini söyleyen Teo yine de okulundaki lubunya ortamı hiçbir şeye değişmeyeceğini anlatıyor. Teo, topluluğunun etkinliklerini saydıkça sayıyor; ama onun favorileri Eurovision gecesi ve Kuir festival etkinlikleri olmuş.
Lubunya Tercih Yapıyor serisinde söz şimdi Teo'nun...
Senin tercih döneminden başlayalım önce. Nasıl geçmişti, sen neye göre tercih yapmıştın onlardan bahseder misin?
Medya ve Görsel Sanatlar bölümünde okuyorum. Medya ile alakalı bir şeyler yapmak istediğim, ama biraz da kararsız olduğum için bu bölümü seçtim. Medyanın birçok alanından dersler alıyorsunuz, bu şekilde ne yapmak istediğimi daha net görürüm diye düşündüm. Aklımdaki diğer seçenek Galatasaray İletişim’di ama Koç'un imkanlarının daha geniş olduğunu duyduğum için burayı tercih ettim.
Üniversiteye gitmeden önceki beklentilerinin karşılığı oldu mu?
Özel üniversite olduğu için kafamda stereotipik bir yer canlanıyordu, özellikle burslu olduğum için diğer öğrencilerden ayrımcılık görme endişem vardı ama hiç böyle bir şey yaşamadım. Öğrenciler değil okul yaşattı bunu daha çok…
Genel olarak ne dersin Koç Üniversitesi için? Memnun olduğun, olmadığın şeyler neler?
Kampüs ortamı pandemi sonrası biraz darbe almış olmakla birlikte oldukça renkli. Kimsenin kimseye karıştığı bir yer değil Koç, umarım bu özelliğini hiç kaybetmez. Öğrenci sayısı diğer üniversitelere göre az olmasına rağmen her tipte insan bulmak mümkün kampüste. Aynı zamanda bir bubble gibi, bunun olumlu ve olumsuz yanları var. Kendimi en güvende hissettiğim yerlerden birisi. İstediğinizi giyebilirsiniz, sevgilinizle rahatça gezebilirsiniz, çantanızı ortalıkta saatlerce bırakabilirsiniz ve döndüğünüzde bıraktığınız gibi duruyor olur. Sonra bu bubble'dan çıkıp İstanbul'a inmek insanı küçük bir şoka sokuyor, çünkü o kalabalığa girdiğinde her şeyine dikkat etmek zorunda hissediyorsun. En azından benim deneyimim böyle.
Kampüste en sevdiğim şey bu renkli ve güvenli ortam, en sevmediğim şey ise pahalı yemekler sanırım. En ucuz seçenek olan yemekhane 20tl civarında, diğer seçeneklerin çoğu ise 40-50tlden başlıyor.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin? Üniversitenin kaynakları ya da Erasmus imkanları nasıl?
Erasmus, Global Exchange gibi değişim programları oldukça kapsamlı. Sadece Avrupa değil dünyanın birçok yerinde Koç'un partner okullarıyla değişim yapabiliyorsunuz.
Hocaların ulaşılabilirliği fakülteye göre değişmekle birlikte, genellikle iyi. Bütün hocaların haftalık belirlediği veya randevu alıp gidebileceğiniz ofis saatleri oluyor, soru sormak veya hocayla samimiyetinize göre sohbet etmek için bu saatlere gidebiliyorsunuz. Mailleriniz çoğu zaman yanıtlanıyor hocalar tarafından.
Müfredat hakkında konuşmak biraz zor, çünkü hocalar dersinin müfredatını istediği gibi belirliyor. Böyle olunca aynı kodlu dersi aynı dönemde alırken bile (hocalar farklı olduğu için) diğer sınıftaki arkadaşınla tamamen farklı şeyler öğrenebiliyorsun. Zorluk seviyesi de çok değişken. Ama bence büyük bir avantajı, hocalar genellikle anlattıkları konu hakkında derin bilgi sahibi ve ilgili oluyor.
Son olarak kütüphane: Tatil günleri dışında 7/24 açık. Arşivleri çok geniş. Ayrıca uluslararası akademik arşivlere de erişim sağlayabiliyorsunuz kütüphane üzerinden.
Barınma ile ilgili sorun yaşadın mı?
İlk 3 senemde yurt bursum olduğu için yurtta kaldım, daha sonra pandemi ile birlikte eve çıktım. Hep yakın arkadaşlarımla kaldığım için yurt da ev de benim için çok keyifli iki ayrı deneyimdi.
Yurtları fena değil bence ama diğer özel üniversitelerle karşılaştırınca çok iyi de değil. Ayrıca maalesef ki kadın - erkek şeklinde ayrı binalarda kalıyoruz, binadaki ortak mutfağa dahi girmek yasak, "karşı cins" olanlara… Etrafta başka yurt olmadığı için öğrencilerin çoğu Ana Kampüs veya Batı Kampüs (Ana Kampüse 10 dakika mesafede) yurtlarında veya Batı Kampüs çevresinde evlerde kalıyor. Burası biraz pahalı bir mahalle olmakla birlikte, Sarıyer Merkez, Hacıosman Metro civarında daha uygun fiyatlı evler bulmak mümkün.
Burslara erişim imkanın oldu mu?
Tercih döneminde KUDEB (Koç Üniversitesi Destek Bursu Programı) bursuna başvuru yapabiliyorsunuz, ben de bu burstan alıyorum. Başarı bursu gibi bir uygulama yok, yalnızca tam burslular için ihtiyaç bursları var. Cep harçlığı, yurt bursu ve kitap bursu olarak üçe ayrılıyor. İhtiyacınıza göre tam veya %50 gibi oranlarda burs verildiği söyleniyor okul tarafından.
Bu bursun maalesef zorlu bir başvuru süreci var, hayatınızda adını duymadığınız belgeler getirmeniz isteniyor maddi durumunuzu kanıtlamak için. Başvuru için yardıma ihtiyacı olan arkadaşlar sosyal medya üzerinden KU Tam Burslular Ağı’na (KUTBA) ulaşabilirler.
Burs alamayanlar veya ek gelir kazanmak isteyenler için okulda çalışma imkanları var. Saatlik 18TL ile ayda 20 saat olacak şekilde çalışabiliyorsunuz, kütüphanede de olabiliyor hocanın yanında da laboratuarda da; hangi birimi tercih ederseniz orada çalışıyorsunuz.
Lubunya öğrenci olarak kampüs deneyimini de konuşmak isteriz. Tercih döneminde beklentilerin nelerdi, beklentilerin karşılandı mı?
Tercih öncesi tereddütlerim vardı, kulüp stantları kurulduğu gün koşarak Koç Kuir’e (KUir) gitmiştim ve oda arkadaşlarım biseksüel olduğumu öğrenirse bir şey olur mu diye sormuştum. Okulda açıktım; ama yurttakilerin öğrenmesi ihtimali beni çok korkutuyordu. Sonradan hiçbir sıkıntı yaşamadım.
Maalesef kampüste veya yurtta olumsuz deneyimler yaşayan arkadaşlarımız olabiliyor; ama böyle olayların nispeten nadir olduğunu söyleyebilirim. Özellikle hocalardan yana fobik bir tavırla bugüne kadar hiç karşılaşmadım, duyduğum sadece 1-2 olay oldu. Böyle bir durum yaşandığında da zaten insanlar KUir’le iletişime geçiyor ve bir dayanışma ağı oluşturuluyor.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, neler deneyimledin?
İnsanların söylediklerini düzeltmem veya onlara bir şeyler öğretmem sıklıkla bekleniyor, biraz sıkıcı olabiliyor. Google muamelesi görmek hoş değil. Ama üniversitemdeki lubunya ortamını hiçbir şeye değişmem.
Senin deneyimlerin içinde kampüsün, okulun veya yaşadığın şehrin olumlu yönlerinin olduğu bir şeyler var mı?
Ben okula girdiğimden beri KUir kulübü çok aktif bir şekilde çalışıyor. Sadece KUir değil, diğer kulüpler de Onur Ayı’na doğru Kuir ile birlikte LGBT+ konusuna değinen etkinlikler düzenliyor.
Hocaların, okul personelinin LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları nasıldı?
Okul personelinin LGBT+ öğrencilere fobik bir tutumu yok; ama gelişmeye açık yönleri var. Örneğin deadname konusunda halen okuldaki trans öğrenciler olarak sorun yaşıyoruz. Hocalardan kimlik ismimi kullanmadığımı belirttiğimde Deadname (kullanılmayan atanan isim) kullanan kimseyle karşılaşmadım, ama idari personellerle mailleşmeler sırasında bazen ısrarla isminizi belirtmeniz gerekiyor yoksa sistemde çıkan kimlik ismi ile hitap ediyorlar. Ama KUir'in bu konuda çalışmaları devam ediyor ve yönetimin tutumu da destekleyici, yani umarım yakında bu Deadname sorunu tarihe karışacak okuldaki günlük hayatımızda.
Koç Kuir’den biraz daha bahseder misin?
KUir'de bolca gullümün yanında, kendimizi eğiteceğimiz ve deneyim paylaşımı yapacağımız etkinlikler, sohbetler düzenliyoruz. Okuma etkinliklerimiz, film izleme etkinliklerimiz oluyor. Ayrıca kariyer, sanat, aktivizm gibi temalar etrafında konuşmacı etkinlikleri düzenliyoruz, örneğin 2022 bahar döneminde Seyhan Arman, Edanur Tanış, Aslı Zengin ve LİSTAG ile söyleşilerimiz oldu.
Ama bu sene benim en sevdiğim etkinlikler Eurovision gecesi ve Kuir festivalimizdi! İkisinde de beklentimizin çok çok üstünde katılım vardı. Hem etkinlik sırasında hem organizasyon sırasında kulüp olarak çok keyif aldığımızı söyleyebilirim. Bu iki etkinliği de geleneğimiz haline getirip her yıl tekrarlamayı planlıyoruz, bekleriz!
Okuldaki LGBTİ+ öğrenci topluluğu olmayan diğer öğrenci topluluklarını nasıl değerlendirirsin? Bu topluluklar lubunyalar için güvenli mi sence?
Güvenli olmaması gibi bir durum birkaç kulüp dışında kesinlikle söz konusu değil. KUir dışında diğer kulüplerde de aktif çalışan hatta yönetim kurullarında, başkan pozisyonlarında olan bir sürü lubunya arkadaşım var. Eğer etrafında bağnaz insanları toplayan bir kulüp değilse zaten organik bir şekilde lubunyalar da kulüplerde bulunuyor.
Kampüsün neler sunduğundan bahsettik, biraz da şehirden bahsedelim. Nasıl bir şehir sence İstanbul?
Konumu ile aramızda hep bir sevgi/nefret ilişkisi oldu. Bir yandan İstanbul'un karmaşasından uzak olmak çok güzel, bir yandan da dışarı çıkacağımda her yere en az 1.5 saat yol gitmeye hiç alışamadım, alışamam. Yine de ormanın ortasında bir kampüste olmayı seviyorum. İnsana çok ilginç bir İstanbul deneyimi sunuyor, insanlar genelde şehirden kaçmak veya piknik yapmak için bu taraflara geliyor.
Maalesef pahalı bir şehir, yoruyor… Ama yapabileceğiniz şey sayısı/çeşidi çok fazla.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.