"Gelirken bolca kışlık getirmeyi unutmayın!"
Üniversite tercih dönemi, bu yıl (2023) 27 Temmuz ve 8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. ÜniKuir olarak, geçen seneden beri Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisiyle bir yola çıktık ve üniversite tercihi yapacak LGBTİ+’lar için önemli olduğunu bildiğimiz bir soruyu yanıtlamaya çalışıyoruz: “Gideceğim üniversitedeki lubunyalar neler yaşıyor?”
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerinden, farklı bölümlerinden lubunyaların hatta aynı dersi alanlarının bile tecrübe ettiklerinin birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları aldığımız bu serinin, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalara fikir vermesini umut ediyoruz. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşuyoruz.
Lubunya Tercih Yapıyor dosyası ikinci yılında: Serinin altmışıncı konuğu Van Yüzüncü Yıl Üniversitenden Abdullah!
LTY Serisi #59: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Nikol Esteryan anlatıyor
Kampüste sosyalleşme imkanlarının yetersizliğinden söze başlayan Abdullah, bu eksikliğin kasıtlı ve rektörlüğün baskıcı politikalarının sonucu olduğunu dile getiriyor. Daha özerk daha özgür bir kampüs beklentisiyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine geldiğini belirten Abdullah, belirli etkinlikler dışında öğrencilerin alanlar yaratmasına izin vermeyen üniversite politikasına rağmen kısmen de olsa örgütlenme ve dayanışma imkanı yarattıklarını anlatıyor.
Yurtta kaldığını aktaran öğrenci, üniversite gibi devlet yurtlarının da muhafazakar ve tutucu olduğunu ifade ediyor. Ama lubunya olarak bu alanlarda var olmanın imkansız olmadığının altını çizmeden de etmiyor.
Akademisyenlerin LGBTİ+ öğrencilere ve gündemlere yaklaşımın fakülteden fakülteye, bölümden bölüme değiştiğini ifade eden Abdullah, lubunya dostu olmayan hocalara rağmen destekçi hocalar olduğunu da söylüyor. Ancak bunu her zaman “açıkça belirtmediklerini” hatırlatarak.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesini tercih etmeyi düşünen ya da zorunda kalan öğrencilere ise endişe etmemelerini tavsiye eden Abdullah, başlarda şaşkınlık yaşasalar da bunun olağan olduğunu ve lubunyanın her zaman olduğu gibi bir yolunu bularak güvenli ortam yarattığını dile getiriyor.
Senin tercih döneminden başlayalım istersen. Nasıl geçmişti o süreç, neye göre karar verdin?
Benim tercih dönemim oldukça sıkıntılıydı, istediklerim ve ailemin istekleri uyuşmuyordu. Bölüm odaklı tercih yapıp şehirlerde esnek davrandım. Orada da meslek odaklı çalışma alanlarını, iş imkanlarını ve çalışma saatlerini baz alarak karar verdim.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine gelmeden ne umuyordun? Beklentini karşıladı mı?
Üniversiteye gelmeden önce daha hareketli ve sosyal bir üniversite ortamı bekliyordum ama kampüs oldukça sakindi ve kampüsteki sosyalleşme alanları oldukça azdı. Kampüste bir örgütlülük beklentim vardı ancak bunun da olmadığını gördüm ve bu harekete geçmemi sağladı. Daha özerk, özgür bir kampüs olacağını düşünürken alanların çok kısıtlı olduğu ve baskının çok yoğun olduğu gerçeğiyle karşılaştım.
Sence nasıl bir kampüs ortamı var Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinin, artıları ve eksileriyle?
Sakin bir kampüs denebilir sanırım ancak bu sakinlik insanların yarattığı bir sakinlik değil aslında sosyalleşme alanlarının az olmasından. Kampüs oldukça büyük ve yeşil hatta sahil kenarına kurulu. Bu yüzden kampüs gerçekten güzel ama etkinlik yok, sosyalleşebilecek alanları belki kendinizin yaratması gerekiyor. Birkaç tane kafe mevcut sadece. Güzel havalardaysanız sahil kenarı sosyalleşmek için yine güzel olabilir.
Dürüst olmak gerekirsek öğrencilerin sosyalleşme konusunda yaşadığı eksiklerin büyük çoğunluğu rektörlükten kaynaklanıyor. Belirli etkinlikler dışında öğrencilerin kolektif yapılanmasına izin verecek hiçbir etkinliğe müsaade edilmiyor.
Aldığın eğitim hakkında neler söylersin?
Eğitimin iyi olduğunu söyleyebilirim. Benim bölümüme özel akademik kadronun da gayet iyi olduğunu söyleyebilirim. Akademisyenlerle bire bir iletişim kurabilirsiniz, hoca-öğrenci iletişiminin daha kolay olduğunu söyleyebilirim. Kütüphane henüz çok iyi durumda değil ancak kaynaklara erişim noktasında iyi denebilir. Öğrenci değişim programları aktif ve öğrenciler kullanıyor ancak ofisin çok da iyi çalıştığı söylenemez.
Nerede kalıyorsun, barınma ihtiyacını nasıl giderdin?
Yurtta kalıyorum, yurtta kalmak istersen yüksek ihtimalle yurt hakkın olacaktır. Yurt kapasiteleri büyük ve genelde başvuranlara öğrencilere çıkıyor. Yurttaki deneyimlerim pek iyi olmadı. Kalabalık olması şartları epey zorlaştırıyor ve bakanlığın yurtları olması sebebiyle iklim oldukça muhafazakar ve tutucu.
Ek olarak yurt yönetimleri bazen tutucu olabiliyor. Devlet yurtlarında açık kimlikle kalmak maalesef ki biraz zorlayıcı; ama imkânsız da değil. Açık kimlikle yurtta yaşayan birçok arkadaşım var. Merkezdeki özel yurtlar bir tık daha sakin ve öğrencilerin kişisel hayatlarına müdahaleden kaçınıyor.
Bir LGBTİ+ öğrenci olarak kampüs deneyimini paylaşabilir misin? Kampüse gelmeden önce bu meseleye dair nasıl bir beklenti vardı kafanda?
Hayalimde kampüs, herkesin kendisi olarak özgürce yaşayacağı ve kimsenin yargılayıcı olmayacağı bir ortamdı. Ve bu konuda bir hayli umutluydum. Zamanla bu kısmi olarak karşılandı. Örgütlenmenin sıfır olduğu bir yer ile karşılaşmıştım. Fakat az da olsa örgütlenmeye açık öğrenci potansiyeli vardı. Kısmen de olsa örgütlenmeyi başarabildik.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, neler deneyimledin?
Kampüs ortamında çok büyük zorluklar yaşamadım. Sosyalleşmenin azlığı nedeniyle genelde problemler belirli oluyor: Renkli giyinmem, kalıp yargılara uymamam bazı sorunlara yol açabiliyor. Bir lubunya için kampüs ortamı yargılayıcı olabiliyor.
Senin deneyimlerin içinde kampüsün, üniversitenin veya yaşadığın şehrin olumlu yönlerinin olduğu bir şeyler var mı?
Evet diğer kampüslere ya da şehirlere nazaran bulunduğum yer biraz daha pozitif yönde gelişiyor. Lubunya dostu birçok işletme mevcut. Öğrencilerin bir kısmı negatif söylemlerde ve davranışlarda bulunsa da birçok öğrenci fobik davranışlardan kaçınmayı tercih ediyor. Bir lubunyanın arkadaş ortamı oluşturması çok zor olmuyor. Pek LGBTİ+ etkinlik veya örgütlennmeye açık şeyler olmasa da üstü kapalı atölyeler ya da etkinlikler yapmak mümkün.
Akademisyenlerin LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları nasıl?
Açıkçası bu, fakülte ve bölümlere göre değişiyor. Ama çoğunluğunun lubunya dostu olmadığına şahit olduk. Destekte bulunan birçok hocamız da mevcut, bunu açıkça belirtmeseler de…
Diğer öğrencilerin tutumları nasıldı?
Kısmen tutucu olan öğrenciler olsa da olumlu bir yaklaşım olduğunu söyleyebilirim.
Okul personelleri ile iletişimin peki?
Çok da iyi olduğunu söyleyemem ama birkaç personelden olumlu davranışa şahit oldum.
Üniversite yönetiminin LGBTİ+’lara yönelik tutumları ve politikaları nasıl?
Herhangi bir örgütlenmeye izin vermiyorlar. Sert bir tutum sergilemeseler de LGBTİ+ söyleme pek göz açtırmıyorlar.
Üniversitende LGBTİ+ öğrenci topluluğu öyleyse?
Hayır yok. Sadece bu alanda birkaç öğrencinin bireysel olarak kendi imkanları ile yapmaya çalıştığı şeyler var.
Bilgin varsa, okuldaki LGBTİ+ öğrenci topluluğu olmayan diğer öğrenci topluluklarını nasıl değerlendirirsin? Bu topluluklar lubunyalar için güvenli mi sence?
Evet çoğunluğu güvenli bir ortam sağlama potansiyelinde.
Kampüsün neler sunduğundan bahsettik, biraz da şehirden bahsedelim. Nasıl bir şehir sence Van?
Şehir sınırda olduğu için çok fazla turiste ev sahipliği yapıyor. Bu faktör de eklendiğinde lubunyaların ev bulma imkanı biraz daha azalıyor; ama ev bulunabilir. Lubunya dostu olan ve güvenli ortamlar diyebileceğimiz kafe-bar ve işletmeler var. Flörtleşme ve ilişkilenme potansiyeli orta düzeyde bir şehir. Kolileşme konusunda pek güvenilir olmadığını belirtmek isterim. Zira Hornet-Tinder gibi aplikasyonlarla ulaşılabilirlik mümkün olsa da güvenilirlik minimal düzeyde.
Bir lubunya olarak sana kampüs yaratma imkanı verilse, nasıl bir yer yapardın orayı?
Başlangıç olarak herkesin ihtiyaçlarını gözeten ve sorun faktörlerinde yapıcı olmaya hazır bir yönetim oluşturmakla başlardım. Öğrencilerin sosyalleşebileceği daha fazla alan oluşturmaya özen gösterirdim. Konaklama imkanlarının LGBTİ+ bireylerin ihtiyaçlarına göre, açık bir kapasiteyle, sınıflandırmadan uzak bir şekilde kurulmasını sağlardım. Eğitimcilerin eşitlikçi bir tutum sağlamaları için insan hakları konusunda daha bilinçli olmalarını isterdim. Kişisel kullanım alanlarında, özellikle cinsiyet tuvalet, alternatifler sunmaya özen gösterirdim.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine tercih etmeyi düşünenlere söylemek istediğin bir şey var mı?
Korkmayın! Öncelik olarak bilmeniz gereken bu. Ve endişelenmeyin. Yaşanılır bir ortam oluşturmak isterseniz bunu bir şekilde başarabilirsiniz. İlk zamanlar biraz sudan çıkmış balık gibi olabilirsiniz. Ama bu gayet doğal. Bu şaşkınlığı yaşayın. İnsanları ve kampüsü gözlemleyin. Bu sayede biraz daha güvenli ortam yaratma fırsatınız olacaktır. Kampüste sosyalleşme imkanı az olsa bile şehir sosyalleşmenin yüksek olduğu bir yer. Sizleri siz olduğunuz için yargılamayacak insanlar çok. Lubunya dostu birçok işletme bulabilirsiniz. Gelirken bolca kışlık getirmeyi unutmayın (Gülüyor).
LTY 2022 yılı listesi için tıkla!
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.