“İlk senemde bana öğrencilerden çok daha fazla yardımcı olan kişiler TED çalışanlarıydı.”
Üniversite tercih dönemi, bu yıl (2023) 27 Temmuz ve 8 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. ÜniKuir olarak, geçen seneden beri Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisiyle bir yola çıktık ve üniversite tercihi yapacak LGBTİ+’lar için önemli olduğunu bildiğimiz bir soruyu yanıtlamaya çalışıyoruz: “Gideceğim üniversitedeki lubunyalar neler yaşıyor?”
Elbette bu seri, tek bir lubunyanın belirli bir dönem içindeki deneyimini kapsıyor. Üniversitenin farklı kampüslerinden, farklı bölümlerinden lubunyaların hatta aynı dersi alanlarının bile tecrübe ettiklerinin birbirinin aksi olabileceğini göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü hepimizin deneyimi biricik.
Pek çok üniversitedeki LGBTİ+ özneden deneyim aktarımları aldığımız bu serinin, birkaç ay sonra kampüslere güneş gibi doğacak lubunyalara fikir vermesini umut ediyoruz. Lubunya Tercih Yapıyor (LTY) serisinde, kampüs güvenliğinden barınma sorunlarına, ders içeriklerinden burs imkanlarına, üniversite personelinin tutumlarından şehirdeki koli fırsatlarına kadar pek çok şeyden konuşuyoruz.
Lubunya Tercih Yapıyor dosyası ikinci yılında: Serinin altmış sekizinci konuğu TED Üniversitesinden (TEDÜ) Demir.
LTY Serisi #67: Özyeğin Üniversitesinden Yıldız anlatıyor
TED Üniversitesi Psikoloji Bölümünde okuyan Demir’in TEDÜ’yü seçmesinin temelinde ailesiyle yaşamamak ve aynı zamanda iyi burs imkanları yatıyor. TEDÜ’de kapsamlı bursların mevcut söyleyen öğrenci, bu imkanlar olmasa üniversite eğitimi almasının mümkün olmayacağını belirtiyor.
Demir, üniversiteye başladığında onun ihtiyaçlarını karşılayabilen güçlü bir LGBTİ+ öğrenci dayanışmasıyla karşılaşmadığını ama akademik personelden çalışanlara kadar LGBTİ+’ları hedef alan bir ayrımcılığın olmadığını söylüyor. Aldığı eğitimden çok memnun olan Demir, yurtların imkanlarından bursların kapsamına kadar okula dair pek çok olumlu aktarım yapıyor.
Bir lubunya olarak TED Üniversitesinin kendisine güvenli alan tanıdığını ifade eden Demir, kampüste tek eksiğin cinsiyetsiz tuvalet olduğunu anlatıyor. Kimi zaman bazı önyargılı tutumlarla karşılaşsa dahi bu davranışlarda nefret tonunu hissetmediğini bildiren Demir, yeni dönemde kampüs içindeki LGBTİ+ örgütlülüğünü kuvvetlendirmeyi planladıklarını söylüyor. Tercih yapacak lubunyalara da kampüse geldiklerinde destek olmaya hazır olduğunu hatırlatıyor.
Senin tercih dönemin nasıl geçmişti?
Ben üniversite tercihi yaparken ailemle yaşamamak ve çalışıp para kazanma gereksinimim öncelik vermem gereken şeylerdi. Okurken çalışmanın benim için çok zor olacağını bildiğim için seçtiğim okulun mutlaka iyi bir burs olanağı olmalıydı. TED’in tam burslu kontenjanından girdim. Bu bana şu hakları verdi: Okul süresince yurtta ücretsiz konaklama, sabah akşam ücretsiz yurt yemeği. Yurt yemeği oldukça yeterli ve zengin bu arada. Tabii lisans eğitimine de para ödemiyorum burstan dolayı. Eğer bu imkanlar olmasa okumam mümkün olmazdı.
TED Üniversitesine yerleşmeden önce ne umuyordun? Neyle karşılaştın?
TEDÜ’e gelmeden önce resmi ve kapsayıcı bir kulübü olduğunu duymuştum: Logos. Logos aslında azınlık konumundaki herkesin haklarını gözetme ilkesini benimseyen bir öğrenci topluluğu. Bu kulübün resmi olması, okulda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sürdürülebilirlik hedefleri kapsamında gözetilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği merkezinin olması ve özellikle Psikoloji Bölümünde gender (toplumsal cinsiyet) alanında birçok çalışma yapılması benim bir trans olarak TEDÜ Psikoloji’yi seçerken karşılaşmayı umduğum şugar şeylerdi.
Okuldaki LGBTİ+ öğrenci dayanışması maalesef zayıf çıktı. Geçen sene, kampüste hissettiğim yalnızlık hissini bahsettiğim kapsayıcı öğrenci topluluğuyla paylaştığımda beklediğim dayanışmayı göremedim, sessizlikle karşılaştım. Bireysel olarak topluluğun yönetim kurulundaki arkadaşlarım destek olmaya çalıştılar ancak ben genel olarak yalnız hissettim çünkü okul dışında tanık olduğum LGBTİ+ dayanışmasını üniversitede bulamamak üzücüydü.
Bunun dışında umduğum her şeyi fazlasıyla buldum. Akademik personel ve eğitim açısından daha kapsayıcı bir eğitim olamazdı. Hocalarıma, idari personele bayılıyorum. Yurt personelini çok seviyorum. Cinsiyet uyum sürecinde biri olarak bana çok destekleyici davrandılar. Şaşırtıcıdır ki şunu üstüne basa basa söylemek istiyorum: İlk senemde bana öğrencilerden çok daha fazla yardımcı olan kişiler TEDÜ çalışanlarıydı. Kimse bana ters bir bakış bile atmadı.
Üniversitenin avantajları ne sence?
TED Üniversitesinin kampüsü oldukça küçük ancak mimarisi çok işlevsel ve küçük de olsa her ihtiyacınızı karşılıyor. Yeşil alan ihtiyacımızı Kurtuluş Parkı’nda gideriyoruz.
Memnun olmadığım şey kapsayıcı bir tuvalet bulunmaması. Cinsiyet uyum sürecinde ikili cinsiyet sistemine göre ayrılmış tuvaletleri kullanırken hayli zorlanıyorum ancak bunu bu sene Logos topluluğu ile okulun gündemine getirmeyi umuyoruz.
Aldığın eğitim hakkında ne söylersin?
Müfredattan çok memnunum. Toplumsal cinsiyet konusuna her derste odaklanılması benim için çok rahatlatıcı; ancak cisgender (cinsiyeti, atanmış cinsiyetiyle aynı olan) öğrenciler bazen bundan şikayet edebiliyor. Onlara da “Ay öğrenin ayol madiletmeyin kendinizi!” dermişim.
Nerede kalıyorsun, barınma ihtiyacını nasıl giderdin?
Okul yurdunda kalıyorum sene içinde aktif okula gittiğim süreçte. Bunu da gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki TEDÜ’in idari personelinin destekleyici olması dolayısıyla barınırken iyi hissediyorum. Bir ayrımcılık ya da şiddet görürsem beni anlayacaklarını ve koruyacaklarını biliyorum. Bu çok önemli. Zaten bir üniversitenin idari personelinden daha fazla ne beklenebilir ki?
Eğer çalışman gerektiyse, LGBTİ+ bir öğrenci olarak deneyimlerin iş deneyimlerine dair neler aktarırsın?
Okul öncesinde baristalık, köpek gezdirme gibi işlerde çalıştım ve bazen hala çalışıyorum. Mezun senemde üniversite sınavına hazırlanırken de çalışıyordum. Üniversite öncesinde benim iş bulmam pek zor olmadı denebilir çünkü Ankara’nın Tunalı çevresinde birçok üçüncü dalga kahve mekanının LGBTİ+ kapsayıcı olduğu söylenebilir. Kimliğim açısından bir sorun yaşamadım çünkü hep LGBTİ+ kapsayıcı alanlarda çalışma fırsatım oldu ancak bu tür yerler sayıca az tabii. Okurken sadece gönüllü bir şekilde bir dernekte çalıştım haftada birkaç gün.
Bunun dışında bu sene çalışarak kendime maddi destek sağlamaya ihtiyacım olacak. Bunun için TEDÜ’in kısmî çalışma bursuna başvuracağım. Okulda çalışıp deneyim ve para kazanmak güzel bir şans.
Bir LGBTİ+ olarak kampüste, derste, yemekhanede, kantinde, tuvalette neler yaşadın, neler deneyimledin?
Kampüste hiçbir sorun yaşamadım. Kimse sormuyor, dönüp bakmıyor bile. Tuvalette maalesef şaşıran bakışlarla karşılaşabiliyorum ve insanların ani tepkilerini görmek beni üzüyor ve tedirgin ediyor. Bu nedenle “tüm cinsiyetlerin tuvaleti” bir ihtiyaç. Bu sene okulun kapsayıcı kulübü Logos’un yönetim kuruluna girdim. Kulüpteki değerli arkadaşlarımla birçok şeyi başaracağız bu sene.
Deneyimlerin içinde kampüs, okul çevresi ve Ankara bir LGBTİ+ öğrenci için nasıl bir yer?
Öğrencilerden pek fobik davranış görmedim. Sadece nadiren, cis-heterolara soramayacağı özel soruları bana sormaya kalkanlar oluyor. Sert çıkınca anlıyorlar onlar da. Ankara’nın bazı semtleri LGBTİ+ için güvenli diye düşünüyorum ve okul bu semtlerden birkaçına oldukça yakın.
Akademisyenlerin LGBTİ+ öğrencilere ve LGBTİ+ gündemlere yaklaşımları nasıldı?
Hocadan hocaya değişir tabii ki ancak fobik olduğunu hissettiğim çok nadir hocalar oluyor. Onlar da Psikoloji Bölümünde olmaz zaten. Bölümden bir hoca, öğrenilmiş transfobikliğini yansıtan bir cümle söylemişti ve bir baktım sonraki ders bu konuya açıklık getirip düzeltti. Kendi araştırmış öğrenmiş ve söylemini düzeltti yani derste. Bu çok güzel.
Tüm hocalar atanmış ismi bilmelerine rağmen, çünkü sistemde yazıyor, kendi ismimle hitap ediyor. Bu konuda kimseden aksi bir şey duymadım hatta yoklama listesi gezerken diğer öğrenciler atanmış isimler görünmesin diye bana yardımcı olmak isteyen ve yoklamayı kendi almayı seçen bile oldu.
Diğer öğrencilerin tutumları nasıldı?
Genelde insanlar LGBTİ+ nedir bilmiyor. LGB kişiler de transları tanımıyor. Okulda açık trans beyanı olan öğrenci şu an sadece ben varım galiba. Bu nedenle genelde şunu gördüm: Cis-heterolar soru sorarken çok çekiniyor. Ben konu açmışsam “Peki şu nasıl oluyor?” gibi sorular sıralıyorlar. Bunların bazıları sınırı aşıyor ve ben onları durdurup nedenini anlatıyorum.
LGBTİ+ öğrenciler ise maalesef çok fazla varsayımlar üzerinden bana bir şeyler atadılar. Hatta durduk yere “Ne zaman fark ettin?” diye soran queer birini bile tanıdım. Bu soru çok seme.
Üniversitende LGBTİ+ öğrenci topluluğu yok demiştin, ama kapsayıcı olmaya çalışan topluluk var demiştin?
Logos bu kulüp. Daha önce dediğim gibi Logos, tüm azınlıkları kapsayan ve desteklemeyi amaçlayan bir kulüp. Logos her sene Yaşayan Kütüphane etkinliğini yapıyor ve birçok LGBTİ+ derneğinden kitaplar katılıyor. Ayrıca sene içinde Aslı Alpar ile çizim atölyesi yapmışlardı. Bu kulübün etkinliğinin kesinlikle artması gerektiğini düşünüyorum. En azından LGBTİ+ alanında düzenli buluşmalar yapılmalı ve öğrencilerin bağları güçlendirilmeli ki LGBTİ+’lar birbirine tutunacak kadar bağ kurabilsin.
Peki, üniversitenin diğer kulüpleri nasıl? LGBTİ+ öğrenciler için güvenliler mi sence?
Maalesef ben lubunyalarla ilgili etkinlik yapan başka bir topluluk görmedim. Cinsiyet eşitliğini de ikili cinsiyet sistemi üzerinden ele aldıklarını gözlemledim şimdiye kadar. Umarım bu tez zamanda değişir. Bazı topluluklar lubunyalar için güvenli. Bunlar Logos ya da dans ve müzikal gibi kulüpler olabilir. Bazıları ise değil. Bu topluluklar maalesef toksik erkeklik algısının daha bariz yer edindiği topluluklar oluyor. Zaten siz “Hayatımda yemek yediğim tabağı makineye yerleştirmedim, sosyal zekâm kaslarımdan ibaret ve duygularımı bastırmayı iyi bir şey sanıyorum çünkü ‘erkekliğimi kaybetmekten’ korkuyorum” kısmını gözünden tanırsınız. Oradan kaçın abla.
Kampüsten ve kampüs yaşamından epey bahsettik. Biraz da şehirden bahsedelim. Nasıl bir şehir sence Ankara?
Sevilecek semt var, sevilmeyecek semt var. Ankara gri şehir, memur şehri. Pek gezilecek yeri yok. Deniz yok bir kere. Millet kafeden çıkıp AVM’ye gidiyor maalesef. Bunun dışında olanakları olan ve İstanbul kadar kuduruk olmayan bir şehir. İçinde kaybolmazsınız. Bir yandan karşınızda güzel olanaklar ve güzel insanlar bulurken bir yandan akşam saatleri bozkır havasının melankolisinden keyif alabilirsiniz.
Edebiyatı bırakayım şimdilik. TEDÜ’nün yakınları Cebeci ve Kolej diye geçiyor. Buralar öğrenci mekanıdır: Merkezidir, ucuzdur, her aradığın vardır. Ancak son dönemde kiralar çok arttı ve bu bölge de bundan nasibini aldı. Aşkım, bir de koli güvenliği için kondom kullanmanızı tavsiye ediyorum.
Bir lubunya olarak sana bir kampüs yaratma imkanı verilse, nasıl bir yer yapardın orayı?
Eski ODTÜ yapardım ama TEDÜ’in vizyonuyla harmanlardım. ODTÜ kampüsü çok iyi biliyorsun. Eski ODTÜ kalitesi başkaydı. Zaten birçok hocamız da ODTÜ’den geliyor.
Ankara TED Üniversitesini tercih etmeyi düşünenlere söylemek istediğin bir şey var mı?
Okulda sorun yaşayan lubunyalar isterlerse beni bulabilir. Belki destek olabileceğim bir şey çıkar.
2022 yılı LTY listesi için tıkla!
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.