Ege Üniversiteli LGBTİ+’lar, polis saldırısına rağmen etkinliklerini iptal ettiren nefrete karşı İzmir Barosu önünde açıklama yaptı.
Üniversiteli LGBTİ+’ların kampüsteki Onur Ayı etkinlikleri, bu yıl da nefretin hedefi olmaya devam ediyor. Geçen sene 17 Haziran’da İstanbul Üniversitesi’nde yapılması planlanan onur pikniği önce sosyal medya üzerinden hedef gösterilmiş; hafta boyunca süren nefret söylemlerinin sonucunda bir grup saldırgan, İletişim Fakültesi önünde bir araya gelerek tekbir getirmiş, slogan atmış ve etrafa tehditler savurmuştu.
Benzer bir saldırının gerçekleşmesini engellemek için, Ege Üniversiteli LGBTİ+’lar bugün (2 Haziran) yapmayı planladıkları pikniği erteledi. Çünkü üniversiteli öğrencilerin etkinliği, iki gündür yoğun bir saldırı altında.
Önce sosyal medyada hedef gösterme, ardından kampüs önünde nefret açıklaması ve son olarak İzmir Emniyeti’nin etkinliğe izin vermeyeceğini bildirmesinin ardından, kampüs içinde ve çevresinde yaşanabilecek saldırılar sebebiyle etkinlik ertelendi.
Saat 13:00'te İzmir Barosu önünde basın açıklaması yapma kararı veren öğrencilere ve baro avukatlarına polis saldırdı. Açıklamaya geçilmeden polis anayasal hakkını kullanmak isteyen öğrencileri köşeye sıkıştırdı, biber gazı sıktı! Ancak tüm engellemelere rağmen Ege Üniversiteli LGBTİ+'lar, baro önünde basın açıklaması yapmayı başardı: "Alışın, barışın, gitmiyoruz!"
Fotoğraf: Direnişin Renkleri
2. Ege Onur Pikniği etkinliğinin duyurulmasının ardından, başta Türkiye Gençlik Birliği’ne (TGB) ve Yeniden Refah Partisi’ne mensup ulusalcı ve siyasal İslamcı gruplar, etkinliğin zorla engellenmesi yönünde çağrılar yaptı; Ege Üniversiteli öğrencileri hedef gösterdi. Öte yandan, etkinlik haberinin ÜniKuir’de yer alması sebebiyle öğrencilerin pikniği dernekle ilişkilendirildi. TGB Genel Sekreteri Samet Kunt, öğrencilerin evlerinden getirdikleri yiyeceklerle kampüste yapacakları pikniğin ÜniKuir tarafından “fonlandığını” söyledi ve Avrupa Birliği, ÜniKuir Derneği üzerinden üniversitelerde LGBT propagandası yapıyor” iddiasında bulundu.
Etkinliğe yönelik hedef göstermeler sosyal medyayla sınırlı kalmadı. Bir grup TGB’li, Ege Üniversitesi’nin önünde LGBTİ+’ları suçlulaştıran bir açıklama yaptı. Etkinliğin ÜniKuir tarafından düzenleneceğini iddia eden grup, etkinliğin “Batı’nın LGBT ve cinsiyetsizlik dayatmasının” yansıması olarak gördüklerini ve aile kurumunu hedef aldıklarını söyledikleri pikniğin “derhal” iptal edilmesini talep etti.
İzmir Barosu, Ege Üniversiteli öğrencileri hedef alan nefret söylemlerinin üzerine “Ege Üniversiteli LGBTİQ+’lar yalnız değildir!” bir açıklama yayınladı. Emniyet Müdürlüğü ile Ege Üniversitesi Rektörlüğü ile görüşmeler yapıldığını ve pikniğin güvenliğinin sağlanmasının talep edildiğini bildiren Baro, ayrıca 2 Haziran’da kampüs ve çevresinde yaşanabilecek hak ihlallerini önlemek için de kriz masası kurduğunu açıkladı.
Yürüyüşü düzenleyen Ege Üniversiteli öğrenciler, LGBTİ+’ları hedef alabilecek herhangi bir saldırı ihtimaline karşı etkinliği “bugünlük” gerçekleştiremeyeceklerini duyurdu. Nefret söylemlerine ve yaşanan hak ihlaline karşı saat 13:00'te İzmir Barosu önü Özgür Kürsü’de saat basın açıklaması çağrısı yapıldı.
Fotoğraf: Kampüs Cadıları
Saat 13:00'te İzmir Barosu önünde yapılması planlanan basın açıklamasına polis saldırdı. Öğrencilere ve baro avukatları köşeye sıkıştırıldı, biber gazı sıkıldı. Yaşananları canlı yayında aktaran bir öğrenci, "2-3 kişi olacaksınız geri kalanı kabul etmiyoruz dediler. Bizi Baro'nun içine itmeye çalıştılar. Darp ettiler, biber gazı sıktılar!" dedi.
Açıklamaya katılan bir avukat ise saldırıyı şöyle anlattı: "Basın açıklamasından bir cümle bile okutmadan, izin vermeyeceğiz diyip polis saldırıya başladı. Avukatlar olarak öğrencilerin önüne geçtik, kapının önüne doğru sıkıştırdılar. Darp edildik. Öğrencilere de telsizle uzanıp vurdular."
Saldırıya rağmen Ege Üniversiteli LGBTİ+'lar, baro önünde basın açıklamasını gerçekleştirdi. Ege Üniversiteli öğrenciler, nefrete maruz kalarak etkinliklerini iptal etmek zorunda kalsalar da mücadeleyi sürdülereceklerini açıkladı: "Biz LGBTİQ+'lar olarak işte, okulda, mecliste, kampüste, sokakta ve yaşamın her alanında vardık, varız, var olmaya devam edeceğiz! Nefrete inat yaşasın hayat!"
İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran, Ege Üniversiteli öğrencinin ardından söz aldı ve İzmir Barosu olarak anayasaya göre şiddet içermeyen her türlü düşünce ve ifadenin özgürce ifade edilebileceği altını çizdi. Öğrencilerin ve meslektaşlarının darp edildiğini bildiren Dalkıran ötekileştirilen herkesin yanında durmaya devam edeceklerini tekrarladı: "Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Biat etmeyeceğiz. Nefrete inat, yaşasın hayat demeye de devam edeceğiz!"
Basın açıklamasının tamamı:
"Biz her sene olduğu gibi bu sene de onur ayını neşe ve dayanışmayla karşıladık. Ege Üniversitesi ogrencisi LGBTİQ+'lar olarak 2. Ege Onur Piknigimizi gerceklestirmek istedik. Soframizi birbirimizle ve hocalarimizla paylasmak, oyunlar oynamak, sarkilar soylemek istedik. Bir suredir oldugu gibi secim surecinde de iktidar neredeyse tum politikasini LGBTİQ+lari dusmanlastirmak uzerine kurmustur. Secim sonuclari daha kesinlesmeden yapilan zafer konusmasinda ilk is biz LGBTİQ+'lari hedef göstermeye daha da yüksek bir perdeden devam etmek olmuştur.
Haziran ayıyla birlikte onur ayının başlaması sebebiyle, geçen sene de Ege Üniversitesi kampüsünde öğrenciler olarak yaptığımız onur pikniğinin aynısını bu sene de kampüsümüzde yapmak istedik.
Vatan Partisinin genclik yapilanmasi olan TGB, TÜGVA, Yeniden Refah Partisi, Buyuk Aile Platformu, birconfed genel baskani ve cihatci ve fasist ceteler tarafından sosyal medya üzerinden açık bir şekilde saldırıya uğrayacağımıza dair tehdit edildik. Bunun üzerine, bize ve pikniğimize gelebilecek herhangi bir zararı önlemeye yönelik tüm Ege Üniversitesi bileşenlerini sorumluluk almaya davet ettik. Bilimsel bir kurum olan ve Türkiye'nin en büyük üniversitelerınden birisi olan Ege Üniversitesi, hukukdışı olan bu hedef göstermelerle ilgili tek bir açıklama dahi yapmadı ve bizim güvenliğimizi sağlamak için hiçbir önlem almadı. Ardından Ege Üniversitesi rektörlüğünün pikniği yapmamıza izin vermeyeceğini öğrendik.
Biz piknikten önce kampüse girmeye çalışırken arkadaşlarımızı durdurup "Nereye geldin?" diyen emniyet, cihatçı faşistleri bize saldırması için kampüs içine soktu. Can güvenliğimizden endişelendiğimiz için pikniğimizi erteleyip İzmir Barosu önünden özgür kürsüde yapmak istediğimiz açıklama da emniyet tarafından engellenmeye çalışılmaktadır. İzmir emniyeti hala bizim özgürce toplanma hakkımızı ve basın açıklaması hakkımızı elimizden almakla bizi tehdit etmekte ve suç işlemektedir.
Daha geçtiğimiz günlerde milletvekillerinin 3 eşi olduğu ortaya çıkan Yeniden Refah Partisi, yöneticileri çocuk istismarı faili olan, çocuk istismarını aklayan TÜGVA ve korku ve nefret yayan söylemlerle iktidarın bekçiliğini yapan TGB, bizlere ahlak dersi veremez! Varoluşlarımıza ve hayatlarımıza sapkınlık, ABD propogandası diyerek kriminalize edemezler. Biz LGBTİQ+'lar olarak işte, okulda, mecliste, kampüste, sokakta ve yaşamın her alanında vardık, varız, var olmaya devam edeceğiz! Nefrete inat yaşasın hayat!
Ege Üniversitesi Öğrencisi LGBTİQ+lar
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.