“Bir hayvan sömürüldüğünde de bir işçi sömürüldüğünde de buradayız!”
Ege Üniversitesi Vegan Topluluğu EgeVegan, geçtiğimiz Aralık ayından beri vegan menü için mücadele ediyordu. 8 Nisan’da rektörlük önünde yaptıkları basın açıklamasıyla vegan menü haklarını aldıklarını ilan etti. Topluluk mücadelelerinin sadece vegan menü talebi ile sınırlı kalmayacağını ve tahakküm her alanda varlığını yitirene kadar devam edeceğini duyurdu. Üniversite tarafından taleplerinin aylarca kabul edilmediğini, bu süreçte manipüle edildiklerini ancak yine de dayanışmaları ve kararlılıkları ile haklarını elde ettiklerini söyleyen vegan öğrenciler aldıkları kazanımı değerlendirdi:
“Veganlığın politik bir alan olduğunu görmüş olmalılar ki, Türkiye'nin en çok bütçe alan üniversitelerinden biri olarak talebimizi kabul etmemek için çok ısrar ettiler. Evet, veganlık politiktir çünkü tıpkı 1 Mayıs alanında da gösterdiğimiz gibi mücadelemiz tüm türlerin özgürleşmesi mücadelesidir. Ege Üniversitesi kayyum rektör Necdet Budak'ın atandığından beri bir yandan öğrenci dostu gözükmeye çalışıp bir yandan da öğrenci dostu olmayan politikalar izliyor.”
Ege Üniversitesi topluluğu, “Bir hayvan sömürüldüğünde de bir işçi sömürüldüğünde de buradayız!” pankartları, gökkuşağı ve trans bayraklarıyla Gündoğdu Meydanı’ndaydı. İşçi Bayramı’nda alanlarda olma sebeplerini her türlü sömürüye karşı durmaları ile açıklayan öğrenciler kapitalizmin baskı araçlarının tek bir kesime yönelmediğinin farkında olduklarını ve veganlığın birçok mücadele alanı ile kesiştiğini belirterek şunları söyledi:
“Bütün türlerin sömürülmesine karşıyız. İnsan dışı hayvanların sömürülmesine karşı dururken işçilerin emeğinin, doğanın, LGBTİ+'ların, kadınların sömürülmesine karşı çıkmamak verdiğimiz mücadele ile zıtlaşır.
Aynı zamanda vegan çalışanlardan da bahsetmek gerekir: Veganlar dünyanın dışında kalan bireyler değil ve biz de herkes gibi emek sürecinin içindeyiz, çalışma koşullarından etkileniyoruz. İşyerlerimizin vegan besin vermemesinden, içinde var olduğumuz alanlardaki hayvan sömürüsüne kadar birçok şeyle de mücadele ediyoruz. Bu sebeple 1 Mayıs'ı tüm sömürü biçimlerine karşı bir arada olma, sokağa çıkıp tepkimizi gösterme alanı olarak görüyoruz.”
Topluluk, 2017 yılının sonundan beri toplantılar, vegan okumalar ve piknikler düzenleyerek faaliyetlerini sürdürüyor. Etkinliklerine vegan olan olmayan birçok öğrenci ve akademisyenin katıldığı topluluk geçtiğimiz Mart ayında gerçekleştirilen Küresel İklim Grevi’nde de Alsancak sokaklarındaydı. Vegan menü talepleri süresince Ege Üniversitesinde vegan sofralar kurup halaylar çeken ve bu yüzden kampüsteki özel güvenliklerin taciz ve baskısına maruz bırakılan öğrenciler dayanışmaya verdikleri önemin altını çizdi:
“Ayrımcılığa, sömürüye uğrayan her alanla dayanışıyoruz çünkü hepsi aynı sistem tarafından baskıya uğruyor ve sömürülüyor. Üniversitedeki felsefe topluluğu ve LGBTİQ+ topluluğu ile dayanışma içerisindeyiz. Ayrımcılığa uğradığımız alanlar farklı gibi gözükse bile bir araya geldiğimizde değiştirebileceğimiz çok şey olduğunun farkındayız.”
Topluluğun vegan menü talebinin kabul edilmesinin ardından vegan menünün fiyatının artacağına dair bir söylentinin yayılması üzerine öğrenciler üniversite yönetimiyle görüşerek bunun sadece bir söylentiden ibaret olduğu bilgisini aldı. Fiyat farkı ihtimalini kabul etmediklerini belirten vegan öğrenciler herkes için erişilebilir ve eşit ücretli yemek haklarından vazgeçmeyeceklerini bir kez daha belirttiler.
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.