İlay, birinci yaşını dolduran Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi LGBTİQA+ Topluluğu KuirAYBÜ'nün onun için ne anlama geldiğini anlatıyor.
Üniversiteye ilk başladığımda okulumda LGBTİQA+’lara dair hiçbir şey yoktu neredeyse. Ne kulüp ne topluluk ne bir broşür ne de bir etkinlik. Tüm kampüslerde o kadar büyük bir görünmezlik hakimdi ki ilk senemde kampüste bir lubunyaya rastladığımda hep çok şaşırıyordum. Pandemi ile birlikte ilk senemin ortasında kampüsümden uzaklaşmak zorunda kaldım.
Kampüs dışında kuir feminist aktivizme devam etmeye çalışırken hep okulumda bir topluluk kurmayı hayal ettim. Bir gün aynı kampüste okuduğum ama hiç karşılaşmadığım bir lubunyadan okulumuzda kuir topluluk kurmak istediğine dair bir mesaj aldım. Topluluğumuzun temellerini iki kişi attık. Sonra hızla çoğaldık, Ankara’nın her yerindeki kampüslerden lubunyalar birer ikişer topluluğa katıldı. Topluluğumuzun ilk tanışma kahvaltısında yaklaşık 20 kişiydik. Şimdiyse 50 kişiden fazlayız.
İlk defa stickerlarımızı bastırıp kampüsümüze ve diğer sosyal alanlarımıza yapıştırmaya başladığımızda aldığımız geri dönüşler bizi inanılmaz mutlu ediyordu. İnsanların var olduğumuzu görmesi, bizden güç alması ve bize güç vermesi dayanışmamızın yalnızca ilk adımlarıydı. Topluluğumuzdan biri evsiz kaldığında evlerimizi açtık. Bir başka arkadaşımız kedisini kaybettiğinde onun yanındaydık. Aile içinde şiddete uğradığımızda, bir mekanda LGBTİQA+fobik bir muameleye karşılaştığımızda, öğretim görevlileri tarafından fobik söylemlere maruz bırakıldığımızda bizi desteklemek için yanımızda olan koca bir topluluğumuz vardı. Bu sene yeni bir kardeşimin daha olacağını öğrendiğimde bunu topluluğumuzla beraber kutladık. Mezun olan arkadaşlarımızı beraber uğurladık.
En önemlisi de alanlarda hep yan yanaydık. 25 Kasım’da, 8 Mart’ta, Esat-Eryaman davasında, Onur Yürüyüşü’nde hep bir aradaydık. Birbirimizden güç aldık, birbirimizi her konuda geliştirdik. Üniversitemizin tüzüğünde LGBTİ+’lara dair bir şey olmamasına, CTS biriminin yokluğuna, internet sitesinde ya da etkinliklerde lubunyalara dair hiçbir şeyin yer almamasına rağmen lubunyaların kampüste kendilerini güvende hissetmesi karşısında yaşadığım gururu ve mutluluğu kelimelerle anlatmam mümkün değil. Bu güven bizim 1 yıllık çalışmamızın, emeğimizin, mücadelemizin ve dayanışmamızın eseri.
Önümüzdeki senelerde çalışmalarımızın kapsamını geliştirerek topluluğumuzu daha etkin kılmaya çalışacağız. Daha çok kişiye ulaşmaya, daha çok hayata dokunmaya çalışacağız. Biz bu üniversiteden mezun olurken kampüslerde eğitimine devam eden lubunyalara büyütmeleri üzere vegan, kuir, feminist bir mücadele bırakacağız. Bu yola çıkarken de söylediğimiz gibi: Fobisiz, şiddetsiz, kayyumsuz, sömürüsüz; eşit, özgür ve demokratik bir üniversite hayalimiz var. Gerçekleşene kadar tüm kampüslerimizden mücadele etmeye devam edeceğiz.
TIKLA: KuirAYBÜ bir yaşını doldurdu!
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.