Mevsim geçişinden olsa gerek biraz nezle bir halim var ama biliyorum ki mevsimlerin de iktidarların da değişimi sancısız olmaz.
Geçtiğimiz 22 yıldan daha umutlu, daha güçlü sabahlara günaydın dostlar! 15 Mayıs sabahından bu yana her sabah, hissettiğim bir umut hali var. AKP iktidarının gidişine Gezi’den bu yana ilk kez bu kadar yakınız. Birinci turun muğlak sonuçlarına rağmen geçmişe dönüp baktığımda seçim sürecinde yaşadıklarımız AKP’nin yıllardır sürdürdüğü örgütlü kötülüğün yanında hiçbir şey. Toplumsal muhalefetin karşısında artık ne yapacaklarını şaşırmalarını görmek beni daha da umutlandırıyor. Bunun bir süreç olduğunu da aklımdan çıkarmamaya çalışıyorum. Günlük siyasi gündeme karşı tetikte olurken o kadar da tetiklenmemek adına bazı olayları da görmezden gelmeye çalışıyorum. Çünkü umutları yitirmeye yer olmadığını biliyorum.
Havayı kokladığımda baharın neşesi ciğerlerimi dolduruyor. Mevsim geçişinden olsa gerek biraz da nezle bir halim var ama biliyorum ki mevsimlerin de iktidarların da değişimi sancısız olmaz. Bu sancıları çekerken bahara doğru yol aldığımızı da bildiğimden yarınlara olan inançla ayakta durmaya devam ediyorum. Bu sancılı dönemlerde süreç içinde motivasyonu kaybetmemek çok önemli. Doğru ilaçları kullanmak, yeri gelince zencefil-limon yapmak, daha sonra tekrar hastalanmamak için önlemler almayı önemsemek lazım. Çünkü ne kadar baharlar geliyor olsa da ben her mevsim geçişinde sık sık hastalanmaktan bıktım. Bol bol demokrasi çayı içip azınlıklar arasında empati bandajları kurmalıyım. Yaralarımı sararken adalet merhemini unutmayıp sivilcelerimle barışmayı da öğrenmeliyim. Tekrar tekrar nükseden ve bir türlü dinmeyen faşist ödemler için mutlaka yeşil çay içmeliyim gibi gözüküyor.
Ben iyileşmeye ve bütün sancılarıyla beraber bu iktidardan kurtulmaya hazırım. Bunun için umudumu beslemeye çalışıyorum çünkü biliyorum ki yıllardır örülen bir mücadelenin meyvelerini almaya çok yakınız. Bu meyveler hormonlu mu olur orasını bilmem ama bir ısırık alsam bir şeylere iyi geleceğini biliyorum zira vitaminin azından zarar gelmez. Hatta bu meyvelerin getireceği demokratik zemin aroması bizi güçlendiriyor olacak. HÜDAPAR ve Yeniden Refah gibi beyannamelerinde doğrudan LGBTİ+’ları hedef alan partilerin Meclis’te var olmasına karşı daha güçlü var olacağız. Çünkü Meclis’e LGBTİ+ fobi üreten 3-5 vekil girdiyse bunun tam karşısında LGBTİ+ Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan tam 11 farklı vekil girdi. AKP iktidarı o Meclis’te onlarca koltuk kaybederken bu koltuklar demokratik bir zemin için ortak bir mücadele veren muhalefetin partilerine geçti. O Meclis’te vekillerimizin bu kişilerin tam da karşısında bizler için, bizlerle mücadele edeceğini bilmenin gücü beni her sabah daha da umutlandırıyor. Geziden bu yana ilk kez bu kadar güçlü hissediyor ve bu topraklarda bir geleceğe inanıyorum dostum. Hepimizin bu grip halini üzerinden atmasına çok az kaldı.
Baktık ki grip tekrardan nüksetti ve seçimlerde beklentilerimiz gerçekleşmedi… Annenizin nane limonunu ve sokaktan gelen mücadelenizi unutmayın sevgili lubunya ve lubunya dostları. Meclis bu mücadelenin yeni bir yoldaşı. Meclis LGBTİ+'lar için olan siyaset zeminini oturturken annelerinizin nane limonunu yanı başınızda dursun. Haziran’ın son pazarında nane limonları içmek, bolca sevişmek ve özgürleşmek dileğiyle. Görüşürüz lubunya!!
---
ÜniKuir medya portalında yayınlanan köşe yazıları, yazarlarının sorumluluğundadır. Yazıların unikuir.org adresinde yayınlanmış olması, ÜniKuir’in metindeki görüşleri desteklediği anlamına gelmemektedir.
---
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.