Söylediklerinizi de Sustuklarınızı da Bir Kenara Not Ediyoruz

Söylediklerinizi de Sustuklarınızı da Bir Kenara Not Ediyoruz

• 26/12/2022
• Mahmut Şeren

Mahmut Şeren, bu ay "Mevzu Meclis'e" köşesinde konuşanlardan çok susanlara dikkat çekiyor.

Takip edenler fark etmiştir. ÜniKuir’in Meclis gündemini LGBTİ+ hakları bağlamında izlediği çalışmanın Kasım ayı özet bulguları biraz gecikti. Zira Meclis’in internet sitesinde Kasım ayının tüm verilerini girilmemişti. Ancak Medya ve İletişim Programımız bu duruma el attı ve bir tweetle Meclis’i harekete geçirdi :) Twitter adaleti diye bir şey hakikaten var sanırım, bir saat sonra tüm içerikler girilmişti :)

Kasım ayında Genel Kurul’da İYİ Parti’nin verdiği RTÜK kararlarının eşitlik ve tarafsızlık ilkelerine aykırı olduğu iddialarının incelenmesi amacıyla Meclis Araştırma Önergesi ve Plan Bütçe Komisyonu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü. Bütçe görüşmeleri kısmında AKP-MHP ittifakı milletvekilleri, RTÜK Başkanı’nı LGBTİ+ haklarına karşı sansür, sindirme ve baskı politikalarını yeni bir eşiğe taşıdığı için övmekten, desteklerini iletmekten, sahip çıkmaktan kendini alamadı. Bu sırada muhalefet milletvekilleri ne yaptı dersiniz? LGBTİ+’lara yönelik şiddeti örgütleyen nefret mitinglerinin, RTÜK tarafından LGBTİ+’ların vergileriyle kamu spotu olarak belirlenmesine tek kelime etmedi. 

"Bu ülkede suça ortak olmamanın bedeli vardır ama..."

Lubunyanın gündemindeki önemli başlıklardan biri ise 9. Boğaziçi Onur Yürüyüşü’nde gözaltına alınan yetmiş kişinin yetmişine de ceza davası açılmasıydı. Hani şu yürüyüş saatine 20 dakika kala rektörlük tarafından yasaklanan, polisin alana girdiği gibi hiçbir uyarı yapmaksızın “çembere” aldığı insanların hepsini gözaltına aldığı, kriz geçiren öğrenciye ilacını ulaştırmamıza bile izin verilmeyen yürüyüş.  Merak etmeyin(!) Meclis’te tabii ki bu da gündem olmadı. Tarihin mücadeleyi yazdığı kadar suskunluğu da yazdığını Meclis’teki pek çok milletvekili iyi bilir. Biliyoruz, sayısız örneği var; bu ülkede suça ortak olmamanın bedeli vardır. Ama sizler, 18 yaşındaki bir lubunyanın polis tarafından ailesine ifşa edilme pahasına onur yürüyüşleri yasaklarını tanımayıp sokağa çıkarak ödemeyi göze aldığı bedeli göze alamayacak mısınız? Eğer öyleyse Meclis’te işiniz ne? 

Lubunyalar, Kasım ayında Meclis’te birkaç kez 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle gündem oldu. Elbette 25 Kasım kapsamında yapılan konuşmalarda, yasama ve denetim faaliyetlerinde lubunyalar yer bulmalıdır. Ancak sorun şu ki Meclis’in gündemine 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü hiç giremedi. Bu durumu politik açıdan eleştiriyor olmanın yanı sıra oldukça yaralayıcı buluyorum. Vekillerimiz ne kadar farkında bilmiyorum ama katledilen transların isimlerini anmak, öyle atlanıp geçilebilecek basit bir şey değil. Alanda çalışan avukatlar olarak, bazen aramızda nefret suçlarında hayatını kaybedenleri kastederek “elini hiç sıkamadığımız, gözünün içine bir kez bakamadığımız müvekkillerimiz var bizim” diye konuşuruz. O müvekkillerimizin adını çoğu zaman ailesi, mahkemeler, polis, hatta mübaşir bile silmeye çalışır. Gerçek adını değil, kimlikte yazan adını ısrarla kullanırlar. Bize de yarı hukuki yarı insani gerekçesini hatırlatarak müvekkilimize lütfen gerçek ismiyle hitap edin diye talep etmek kalır. Çoğu zaman karşımızda bir duvarla karşılaşırız.

"Biliyoruz, "Biz de karşı çıktık" diyeceksiniz"

Yargının, medyanın ve atanmış ailenin ismini silme konusunda uzlaştığı, nefret suçuna maruz bırakılan transların isimlerini o kürsüde anmak vekillere zor mu geldi yoksa önemsiz mi? Çünkü bunlardan habersiz olunduğunu düşünmüyorum. “Söylediklerinizi beğenmezsek sizi gözaltına alırız” tehdidine rağmen 20 Kasım günü İzmir’de bir araya gelen onlarca lubunyanın ve daha nicelerinin sesi çoktan her yere ulaştı. Bundan sonrası, artık herkes için bir tercih. Biliyoruz yarın, bugün olanlar için haksızlıktı diyeceksiniz; biz de karşı çıktık diyeceksiniz. Ama bilin ki biz bugün söylediğinizi de sustuğunuzu da bir kenara not ediyoruz.

Bu ayın yazısını tamamlarken, meclis izleme çalışmasındaki gönüllü emekleri için Buğra Durmuş’a, Emirhan Şaşmaz’a ve Gökçe’ye teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.

Meclis’in Lubunyanın Gündeminden Haberi Yok