Nefret mitingleri örgütleyerek AKP milletvekilliğini kapan oyuncu Yenişehirlioğlu, LGBTİ+ görünürlüğünün yasalarla engellenmesi gerektiğini savundu.
24 TV’nin Arafta Sorular programına katılan AKP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu, seçim öncesi dile getirdiği nefret söylemlerine yenilerini ekledi. 17 Eylül’de Saraçhane’de tekrarlanacak nefret mitingine çağrı yapan AKP Milletvekili, vatandaşların “tercihlerine” karışmadıklarını “LGBT propagandasını” engellemeye yönelik adım attıklarını iddia etti.
VİDEO
Yasama yılına verilen aranın ardından Ekim ayında Meclis’e dönecek milletvekillerinin en büyük gündemlerinden birinin anayasa değişikliği olduğunu söyleyen Yenişehirlioğlu, evlilik akdinin kadın ve erkek arasında yapıldığına yönelik maddenin anayasaya işlenerek “LGBT’ye karşı tavır alınacağını” açıkladı. Dünya genelinde LGBTİ+ görünürlüğünü, “çocukların hayatını elinden alan küresel organizasyon” olarak yaftalayan AKP Milletvekili, nesli yok etmeye yönelik olduğunu iddia ettiği faaliyetlerin ve temsillerin yasaklanması gerektiğini savundu.
Nefret mitingi örgütleyen Yenişehirlioğlu birinci sıradan milletvekili adayı
Programın sunucusu Esra Elönü’nün “LGBTİ+ konusunda toplum olarak gerekeni yapabiliyor muyuz, bizi ne gibi tehlikeler bekliyor?” sorusuna yanıt olarak Yenişehirlioğlu, LGBTİ+ görünürlüğünün LGBTİ+ karşıtları için baskı haline geldiğini iddia etti:
“Ben LGBT konusunun giderek ciddi bir mahalle baskısına görüştüğünü görenlerdenim. Hep mahalle baskısından bahsedilir ya, şu an küresel ölçekli ciddi bir entelijansiyanın korkunç bir gücü elinde bulunan bu yapılanmanın bütün dünyanın başına ciddi manada bela olduğunu düşünenlerdenim. Çocukları hedef aldıklarını görüyoruz, her geçen gün bir adım daha ileri gittiklerini, bunu normalmiş gibi gösterdiklerini, topluma bunu dayattıklarını, kimi zaman sanatçılar üzerinden kimi zaman büyük şirketler kimi zaman iş adımları üzerinden bu baskıyı oluşturduklarına şahit oluyoruz.”
LGBTİ+ görünürlüğünü “mahalle baskısı” olarak tanımlayan AKP Manisa Milletvekili, iddialarının bireylerin “tercihlerini” eleştirmek manasına gelmediğini, “propaganda yaparak LGBT olmayı özendirmeyi” konu ettiğini iddia etti:
“Bu meselenin normalleştiriliyor olmasını asla kabul edemeyiz. İnsanların özel yaşantıları vardır, evlerinde ne yaşadıklarını biz bilemeyiz. Onların ahlak bekçiliğini de yapıyor değiliz. Ama bunun topluma dayatılmasını, çocuklarımızın üzerinden oyun oynanmasını, daha nüfus cüzdanını bile çıkartma ya da bakkala gidip onlara satılması uygun olmayan ürünleri alma salahiyeti olmayan çocukların cinsel kimliklerine karar verdiklerini düşünerek buna müdahale edilmesi; bu noktada onlara tıbbi faydalar sağlanması, hormonlarının değiştirilmesi ve hepimizin verdiği vergilerle ameliyatlarının gerçekleştirilmesi; hayatlarının karartılıyor olması ve bütün yaşamlarının ellerinden alınıyor olmasının kabul etmemiz mümkün değil.
Programda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan hekimlerin hedef gösterildiği bilimsel çalışma böylece anılmış oldu ve araştırmada yer almamasına rağmen, trans “çocukların ameliyat edildiğine” yönelik yanlış bilgi tekrarlandı.
Özel hayata değil, “LGBT dayatmasına” karşı olduğunu tekrar eden LGBTİ+ karşıtı söylemleri tekrarlayan Yenişehirlioğlu, dünyada LGBTİ+ mücadelesinin daha görünür olduğu ivmelenmeleri “küresel organizasyon” çalışmaları olarak yaftaladı. Kendisini milletvekilliğine taşıyan nefret mitinglerinin arkasında duran Yenişehirlioğlu, Büyük Aile Buluşması verilen organizasyonların devam edeceğini ve bir sonraki buluşmanın 17 Eylül’de Fatih Saraçhane’de olacağını açıkladı: “‘LGBT Propagandası Yasaklanmalıdır!’ başlığı altında 200’den fazla STK’nın organize ettiği, bağımsız bir harekettir. Buraya vatandaşlarımızın ilgi göstermelerini istiyorum.”
“LGBT propagandasının yasaklanması” gerektiğini iddia eden AKP Milletvekili, LGBTİ+ karşıtı yasakların tüm dünyada örnekleri olduğunu söyleyerek hükümetin anayasa değişikliğindeki asıl niyetinin “LGBT’ye karşı tavır” ortaya koymak olduğunu açıkladı.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Meclis’in bu dönemde yapmaya gayret edeceği iş yeni bir sivil anayasa oluşturmak. Ondan önce, başlayıp da araya deprem gibi başka hususların girmesinden dolayı yarım kalmış ama Meclis, 1 Ekim’de açılır açılmaz gündeme gelecek iki husus var: Bunlardan biri başörtüsü, diğeri ailenin korunmasına yönelik yasal düzenleme. Yani, evlilik müessesesi dediğimiz şey bir kadın ve bir erkek arasında gerçekleşen bir olaydır. Bunun yasalaşması hadisesi, LGBT’ye karşı alınacak bir tavır.
Malumunuz, buna dair propagandaların da yasaklanması konusunda gayretli çalışmalar yapılması gerekir. Özendirilmemeli! Çünkü bunun normal olduğunu konuşmaya başladığımız andan itibaren kendi neslinizi kaybetmeye başlıyorsunuz. Erkeği erkekliğinden, bilinci oluşmadan, kimliğine dahi karar veremeyecek yaşta siz onu bir araç gibi kullanıp bir nesli yok etmeye yönelik bir propaganda aracı olarak kullanıyorsanız orada tehlike çanları başlıyor demektir. Bunun karşısında ciddi bir duruş sergilemememiz. Onların bize karşı yaptığı mahalle baskısını, yani bu küreselcilerin, kendi milli hassasiyetlerimiz ve ailenin önemine, neslin korunmasına dair bu gayretli çalışmayı yüksek sesle seslendirmemiz gerekiyor. Bu noktada ne kadar ses çıkartıyorsak, o kadar faydalıdır diye düşünüyorum.”
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.