Kampüsten Uzakta #2 - İz anlatıyor
#1 “Bilgisayarlarımızın üstündeki stickerlara kadar her şeyi gizlemek zorunda kaldık”
Uzaktan eğitim kararının LGBTİ+’ları karşı karşıya bıraktıklarını araştırdığımız dosyanın ikinci konuğu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Peyzaj Mimarlığı öğrencisi İz. Sarıyer Belediyesi'nin yurdunda yaşayan İz çok kısa bir süre içinde yurdundan iki kere atıldığını aktararak başlıyor:
“İlki hepimizin bildiği açıklamayla, yurtların apar topar boşaltıldığı zamandı. Öncesinde ailemle çok büyük bir kavga ettiğim için eve dönüp dönemeyeceğimden emin değildim. Yurttan ayrıldığımda aileme haber verildiği için eve dönmeyip arkadaşlarımda kalsam bir daha eve hiç dönemeyeceğimden çok emindim.
Evde beklediğim derecede büyük bir sorun çıkmadı ve döndüm; ancak kazanmak için gerçekten çok çabaladığım özgürlüğüm eve dönmemle tamamen olmasa da kısıtlanmış oldu. Haftalar hatta aylar öncesinde yapmış olduğum planları iptal etmek durumunda kaldım İstanbul'dan ayrıldığım için. Biletini alıp gidemediğim ücretli etkinlikler, otobüs bilet fiyatları ve hepsini taşımaya çalışırken kırılan eşyalarımdan dolayı bir öğrenci için çok fazla diyebileceğim bir maddi hasarım oldu.”
Bölümümüz uygulamalı olduğu için eğitimin yüz yüze olacağının açıklanmasıyla İstanbul'a döndüm eşyalarımı yerleştirip yattım ve ertesi sabah tekrar uzaktan eğitime geçildiği, yurdu bir sonraki güne kadar boşaltmam gerektiği mesajına uyandım. Eşyalarımı tekrar toplayıp geldiğim gibi ertesi gün evime döndüm ki şehir içi yolu dahil ettiğimizde 6 saat ve 4 aktarma demek oluyor benim için, abartısız olarak ağırlığımca eşyayla çok kısa aralıklarla bu yolları gittim ve döndüm. Gerçekten çok yıpratıcı bir süreçti ben ve tanıdığım yurtta kalan bütün arkadaşlarım için.”
Uzaktan eğitimin özellikle okuduğu bölüm açısından çok yetersiz kaldığının altını çizen İz, ayrıca böylesi bir eğitimi takip etmenin zorluğunu hatırlatıyor:
“Neredeyse her dersimiz yarı uygulamalı ve direkt olarak eğitmen gözetiminde olması gerekiyor veya kampüs bahçesinden yararlanmamız gereken çok fazla alan var. Bireysel olarak baktığımdaysa dikkati çok kolay dağılan bir insan olarak farklı bir ortam içinde bulunmadan bir şeye kendimi vermem çok zor oluyor. Bu yüzden evde ders çalışmak da ders dinlemek de çok zor benim için.”
Üniversiteyi ve yaşadığı şehri terk edip aile evine dönmesinin LGBTİ+ bir özne olarak onun için yarattığı en büyük sorun ise kimliğini gizlemek zorunda, destek mekanizmalarından uzak kalmış olması:
“Neredeyse herkese açık olduğum bir yerden kendimi tekrar saklamam gereken bir yere gelmem oldu. Yıllarca kendine bile açılamamış biri olarak kendimi kabullenip birçok şeyi göze alarak uzun bir süreçle önce yakın çevreme sonrasında da gittiğim yeni şehirde çevremi oluşturan herkese açıldıktan sonra -tabii ki tamamen rahat olduğum bir durum değildi ve açık olmanın çıkardığı ama katlanabileceğim sorunlar oluyordu- güvenlik sebebiyle tekrardan kimliğimi kapalı yaşamak zorunda kalmak kendim tarafından aşağılanmış ve değersiz hissettiriyor.
İkinci bahsedebileceğim sorun ise topluluk ve birlik hissinden yoksun kalmak. Okulumuzun topluluğu hala aktif olsa da şu an bedenen içinde bulunabildiğim, ait hissedebildiğim bir yer yok. Ortak deneyimlerimiz olan benzer şeylere maruz kaldığımızda ya da paylaştığımda yargılamayacak bir çevreden çok uzağım ve bu durum çok yalnız hissettiriyor.”
“Kampüsten Uzakta” lubunyalar ne yaşıyor?
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.