Lavender'den Sevgi, cinsiyetiyle ilgili yaşadığı kargaşanın nonbinary kelimesini görmesiyle nasıl değiştiğini anlatıyor.
Lise zamanlarımı ve o zaman düşündüğüm, kendime söylediğim şeyleri hatırlıyorum. Genelde tuvalette düşünen bir insandım. Çünkü tuvaletteyken bütün duygularımı açığa çıkarabilirdim ama çıktığım zaman artık kendimi korumam gereken bir dünya vardı ve burada her şeyi ne kadar çok bastırabilirsem o kadar iyiydi.
Yine böyle tuvalette geçirdiğim zamanlarda kendime şunu söylediğimi hatırlıyorum: "Ben kadınım ve kadın olmaktan mutluyum. Evet ben buyum ve mutluyum". Yani nereden bu konuya geliyordum bilmiyorum. Öncesinde bir şeyler düşünmüyordum ama kendimi hep bunu söylerken buluyordum. Bir gün yine tam bu cümleyi kurduktan sonra yüzümün değiştiğini hatırlıyorum ve şöyle olmuştum: "Gerçekten mi? Ben gerçekten böyle mi hissediyorum? Neden kendime sürekli bunu söylüyorum? Neden bunu söylemeye başladım ya da ihtiyaç duydum?".
Çok ani ve beklenmedik bir şekilde bunun farkındalığını yaşamıştım ve sonrasında bunu sorgulamaya başladım. Ama bu sorgulamalarım çok da bir yere varmıyordu. Benzer deneyimler geçiren bazı insanlardan da duyduğum gibi ben de bir trans erkek olduğumu düşündüm. Çünkü kadın değilsen o zaman erkeksin. Elimde başka ne var ki?
İki seçeneğim var, kadın değilsem erkeğim. Sonrasında kendimi erkek olarak düşünmeye başladım. Bazı şeyleri düşünmek hoşuma gidiyordu. Örneğin memelerimin olmadığını düşünmek bana konforlu hissettiriyordu. Ama mesela bir penisim olduğunu düşündüğüm zaman bu benim hoşuma gitmiyordu, benim bedenimde olmasını istemiyordum. Bu durum beni daha çok karmaşaya itekliyordu. O zaman neydim ben, neredeydim? Bu sorgulamalar içindeyken nonbinary kelimesine denk geldiğimi hatırlıyorum.
Telefonda geziyordum ve bu kelimeyi gördüğümde inanılmaz heyecanlanmıştım. İçime bir rahatlık gelmişti. Omzundan bazı yükler kalkmıştı. Kadın ya da erkek olmak zorunda olmadığım bir sığınaktı. O an yüzümde oluşan gülümsemeyi hala hatırlıyorum.
Bu şekilde unutamadığım bir diğer şey ise gördüğüm bir tweet. nonbinarylerin kimseye maskülenlik ya da feminenlik borcunun olmadığını söylüyordu. Biraz şaşırmıştım. Çünkü kadın değildim ve buraya sığınmıştım, feminenlikten uzak olmam gerekmiyor muydu o zaman? Bunu kendimde aşabilmem ve feminenliğim ile de barışmam biraz zaman aldı. Çünkü hep sadece bu olmam gerekiyordu ve kurtulduğum zaman ondan bir şey istemiyordum. Ama kendimi zihnimdeki kalıplardan da uzak ve isteklerime, hislerime karşı daha açık bir şekilde inşa etmeye başladığım zaman bütününü sevmediğim şeyin içinde sevdiğim parçalar olabileceğini fark ettim. Özgürleşen maskülen (o da ne demekse artık) tarafımı daha çok yaşamak istediğim için belki de diğer tarafa çok ses vermedim. Ama kendimi tek türlü ifade edemiyordum ve genderfluid kimliğimi de bu zamanda kucakladım. Makyaj yapmayı öğrendim, dolabıma etekler, kravatlar aldım falan filan. Hissettiğim yere akışmaya ve kendimi her halimle kabul etmeye çalışmaya başladım. Hayatım her zaman bu akışın içerisinde geçecek ve ne zaman neresinde duruyorsam orası en keyif aldığım yer olacak.
---
ÜniKuir medya portalında yayınlanan köşe yazıları, yazarlarının sorumluluğundadır. Yazıların unikuir.org adresinde yayınlanmış olması, ÜniKuir’in metindeki görüşleri desteklediği anlamına gelmemektedir.
---
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.