ÜniKuir Derneği Eşit Haklara Erişim Program Koordinatörü E. Ege Tektaş'ın hazırladığı rapor yayında.
Trans+ öğrencilerin üniversitelerde maruz kaldığı transfobiyi ve ayrımcılığı izlemeyi, yaşadıkları sorunları gündeme getirmeyi, taleplerini ve ihtiyaçlarını duyurmayı, öznelerle ve karar alıcılarla birlikte çözümler ve onarıcı önlemler üretilmesini sağlamayı amaçlayan raporumuz erişime açıldı!
Çalışmanın analizi ışığında kampüs güvenliğine; trans+ öğrencilerin akranlarıyla, öğretim üyeleriyle, üniversite yönetimi ve personeliyle ilişkileri gibi farklı başlıklara ilişkin çeşitli sonuçlara erişildi. Bu sonuçlar daha önce yapılan araştırmalardan çıkarılan bulguları da destekler nitelikteydi.
ÜniKuir Eşit Haklara Erişim Program Koordinatörü E. Ege Tektaş'ın Avukat Mahmut Şeren'in danışman desteği ile hazırladığı raporun Türkçesine erişmek için buraya, İngilizcesi için buraya tıklayın (click here to access the report).
"Hiç ayrımcılık yaşamadım" diyen öğrenci yok
Rapor, ayrımcılığın trans+ öğrencilerin günlük yaşamında sürekli bir baskıya dönüştüğüne dair bulgular sunuyor. Araştırmaya katılan trans+ öğrencilerin hiçbirinin, üniversitelerde ne sıklıkla ayrımcılık yaşadıkları sorusuna “hiçbir zaman” ya da “çok seyrek" yanıtını vermediği görülüyor. Öğrencilerin %53.3’ü her zaman, %37.7’si sık sık trans+’ların üniversitelerde ayrımcılıkla karşılaştıklarını düşünüyor.
Öte yandan sırasıyla sınıflar, tuvaletler ve yurtlar trans+’ların kampüste ayrımcılıkla en sık karşılaştıkları 3 yer. Katılımcıların sadece %8.9’u kampüste tek başınayken "her zaman" güvende hissettiğini belirtirken; kampüste arkadaşlarıyla birlikteyken "her zaman" güvende hissedenlerin oranı %31.8.
Derslerde ayrımcı ifadelere ve nefret söylemine izin veriliyor
Araştırma sonuçları, trans+ öğrenciler ayrımcılıkla ve transfobiyle karşılaşma ihtimali yüzünden öğrenci topluluklarına ve spor kulüplerine katılmaya çekindiklerini ortaya çıkarmıştır. Katılımcıların %24.4’ü bu endişeyle bir öğrenci topluluğuna ve spor kulübüne katılmaktan "sık sık", %15.6’sı "her zaman" çekindiğini aktarıyor.
Öğretim elemanlarıyla ilişkilere bakıldığında, en büyük sorunlardan ilkinin öğretim elemanlarının derslerde yapılan ayrımcı ve nefret söylemi içeren yorumlara izin vermesi olduğu görülüyor. Katılımcıların 14’ü (%31.1) öğretim elemanlarının "sık sık" ayrımcı ifadelerin ve nefret söylemi içeren yorumların yapılmasına izin verdiğini belirtiyor. 10’u (%22.2) "hiçbir zaman" izin verilmediğini, 9’u (%20) ise "her zaman" ayrımcı ve nefret söylemi içeren yorumların yapılmasına izin verildiğini ifade ediyor.
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.