Çok sevgili ekip arkadaşımız Şebin, LGBTİ+'ların, ÜniKuir'in ve kendisinin 2021'inden bahsediyor.
Fotoğraf: Boğaziçi Direnişi / Twitter
Mutlu yıllar lubunya!
2021’in en büyük çıkışını yaptın, tüm zorlukları göğüsledin, güllümü ve dayanışmayı elden bırakmadın. Sana destanlar yazılsa boşa değil, bu yılı sen güzel kıldın.
"Herhalde aşko, biliyosun"
2021 senesine Boğaziçi Üniversitesine atanan kayyum haberiyle girdik. Lubunyalar her zaman olduğu gibi bütün ferasetiyle ilk hedef olacaklarının bilinciyle seslerini ilk andan en yüksek çıkaranlar oldu. Gerçekten de Şubat ayında seneler boyu yüzlerce lubunyanın emeğiyle ilmek ilmek bugüne gelmiş olan BÜLGBTİA+’nın kapatıldığına şahit olduk. Ama ne kapatılma!!! Öyle sessiz sedasız olmadı, Cumhurbaşkanlığı yaptı bu kapanmanın duyurusunu. E herhalde lubunya, şanındandır… Lubunya tüzüklerle yönetmeliklerle mi var oldu, on yıllardır rektörlüklerin tanımasıyla mı örgütlendi ki bu kapatma işi oradaki lubunyaların sonu olsun. Aksine daha da büyüdü, daha da güçlendi, sesini daha da yüksek çıkardı BÜLGBTİ+. Herhalde aşko, biliyosun…
8 Ekim’i de gümbür gümbür yaşattı bu sene, 2019 yılı ODTÜ Onur Yürüyüşü hakkında açılan davada onur yürüyüşü düzenlemenin ve yürüyüşlere katılmanın bir suç olmadığını savunan sanıkların tamamı bu absürt suçlamadan beraat ettiler. Dava kampanyası süreci fazlasıyla gullümlüydü; uykusuz geceler, gergin güvenlik toplantıları, kampanya toplantıları, savunmaların hazırlanması, #hashtag çalışmaları derken yorgunluktan bitap düşmüştük ki hâkimin ağzından çıkan “beraatlerine” lafzı ile enerjimizi toplayıp o akşamı büyük bir Beraat Partisi’yle nihayetlendirdik. Salladık, salladık, yer yerinden oynadı.
Türkiye siyasi kültüründe öğrenci hareketlerinin önemli bir yeri var. E lubunyalar da üniversitelerde örgütleniyor, bu sayede Türkiye’nin en dinamik iki üç siyasi hareketinden birine daha da büyük bir enerji veriyor. Denebilir ki üniversitelerdeki LGBTİA+ aktivizmi Türkiye’deki LGBTİA+ aktivizminin en temel unsurlarından bir tanesi. ÜniKuir’in kuruluş motivasyonu da tam olarak bu zaten.
"Yarasın!"
Ama bu yıl, ahh 2021… Başlangıçta çok korkuttu. Pandemiyle beraber hayatımıza birden giriveren çevrimiçi eğitim ile -belki- dersler işlenebildi ama üniversitelerin en önemli cihetlerinden birinin giderek geri planda kalmasına neden oldu bu durum. Üniversiteler sadece teknik ve teorik eğitimlerin verildiği yerler değil, insanların içinde sosyalleşebilecekleri, akranlarından öğrenip onlara öğretebilecekleri bir yapı. Bu sosyalleşmeden uzaklaşma pek çok öğrenciyi etkiledi ama en büyük etkisini LGBTİA+ öğrencilere hissettirdi. Lubunyalardan uzak kalmanın getirdiği yalnızlaşma ve geleneksel ailenin çoğu durumda LGBTİ+’lara yaşattığı cehennem, hele hele üniversiteye yeni yerleşmiş ve daha önce hiç lubunya sosyalleşmesi içinde bulunma imkânı bulamamış lubunyalar için çok büyük bir sorun olarak varlığını korudu. Oldu ki evde sessiz sakin bir ortam bulmuş olalım, oldu ki kaliteli bir internet bağlantımız olsun, oldu ki evdeyken lubunyalarla sansürsüz konuşma imkânımız olsun, Zoom’dan gerçekten çok sıkıldık. Sıkıldık sıkılmasına ama pek çoğumuzun da lubunya sosyalleşmesine erişebildiği nadir kanallardandı Zoom... Hem sıkıldık hem de ne zaman biteceğini bilmediğimiz bir dönemi bizim için yaşanır kılmasına şaştık kaldık. Ne buluşmalar, ne toplantılar, ne güllümler, ne partiler yapıldı Zoom’da… Yarasın!
"Her-hal-deee!"
Yaz döneminde üniversitelerin yüz yüze eğitime başlayacağının sinyallerini erkenden verdi, gerçekten de üniversiteler açılmak üzereydi ama uzun süren çevrimiçi eğitim dönemi sadece bireysel olarak lubunyaları yalnızlaştırmakla kalmamış, üniversitelerdeki örgütlenmelere de büyük bir darbe vurmuştu. Yaz döneminde halen aktif olan 17 LGBTİ+ topluluğu vardı benim sayabildiğim, ÜniKuir olarak bu topluluklarla toplantılar almaya başladık. Çoğu topluluk dağılma noktasına gelmişti, halen daha faal olan topluluklarda çok az insan kalmış, çoğu aktivistte büyük bir motivasyon eksikliği söz konusuydu. Nasıl olmasın ki? Ne yapmalı, ne etmeli diye düşündüğümüz zamanlar geliyor aklıma. Olağanüstü bir şekilde bir öğrenci kampı düzenledik Eylül ayının başında, gerçekten olağanüstü bir hızda planlandı bu kamp. Çok güzel, çok eğlenceli bir kamp oldu. Lubunyalar bir arada olmayı, birbiriyle aradaki pikseller olmadan konuşmayı çok özlemişti. Topluluklarla toplantılar almaya devam ettik. ÜniKuir Derneği olarak bu sene LGBTİ+ öğrenci topluluklarıyla toplam 417 saat toplantı yaptık. Bugün itibariyle 30’un üstünde LGBTİ+ topluluğu var üniversitelerde örgütlü, her-hal-deeee!
"Bu yoktu içimizden geldi"
Birçok etkinlik gerçekleştirdik, bu etkinliklerin çoğu “bu yoktu içimizden geldi” cinsinden etkinliklerdi, lubunyalar ne istiyorsa ona çalışıp onu etkinlikleştirdik. Üniversiteli topluluklar da bu sene hiç durmadan etkinlikler yaptılar, öyle zamanlar oldu ki aynı şehirde 3-4 farklı yerde dolu dolu atölyeler düzenlendi. LGBTİ+’lar her yerde diyoruz demesine de, LGBTİ+ aktivizmi hep birkaç metropole hapsolup kalmış, neden böyle bu diye düşünürken aktivizmin birkaç şehre sığmadığını, yayıldıkça yayıldığını, kalıbına sığmadığını gördük. Türkiye’nin her yerinden lubunyalarla görüştük, görüşmelere de güvenli bir şekilde devam ediyoruz. Günün sonunda, gümbür gümbür geçen bir senenin sonuna geldik, 2022’yi daha da yüksek geçirmek için bütün hazırlıklar tamam.
Senelerdir aktivizmin içindeyim, bu yıl ÜniKuir bana belli başlı kalıplar olmadan aktivizmimi yürütebileceğim güvenli bir alan sağladı. Ama bunun haricinde bir de benim kişisel olarak yaşadığım bir 2021 var. Onlarca insanla tanıştım, eski aşklarımı andım, bazı bazı kalbim kırıldı, umutsuzluğa kapıldığım da oldu, ama her seferinde lubunyalardan güç aldım. Bu sene ömrümün en önemli senelerinden biri oldu, aileme açıldığım sene de buydu (bi’ ara bununla ilgili de yazacağım hayırlısıyla) mazinin bazı kırgınlıklarına sünger çektiğim sene de buydu. İnsan dışındaki hayvanların ürün olmadığını, yaşama hakkına sahip bireyler olduğunu fark ettim, bu sene vegan oldum. Ha bir de bu sene hayatımı anlamlı ve güzel kılan kişiyle, biricik çocuğum, güzeller güzeli bir kedi olan Feyruz’la tanıştığım, onunla yaşamaya başladığım sene oldu.
Bu yıl dileyen lubunyaya dilediği nasip olsun, 2022 hepimize bol bol gullüm, memlekete demokrasi, halklarımıza ekonomik kaygılardan uzak bir gelecek, lubunyaya esenlik, fobiklere özeleştirel dönüşüm, LGBTİ+ topluluklarına bol bol birliktelik, Türkiye’ye seçim sandığı, bana da aşk getirsin.
Mutlu yıllar lubunya,
İyi ki varsın.
---
ÜniKuir medya portalında yayınlanan köşe yazıları, yazarlarının sorumluluğundadır. Yazıların unikuir.org adresinde yayınlanmış olması, ÜniKuir’in metindeki görüşleri desteklediği anlamına gelmemektedir.
---
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.