HaberTürk yazarının aktardığı kulis bilgisi, başörtüsüne anayasal güvence vaadiyle gelen tekliften geri dönüleceği yönünde.
Anayasa’nın 24. ve 41. maddelerine yönelik değişiklik teklifi, Kahramanmaraş merkezli depremlerden önce Meclis’in ve Türkiye’nin gündemini uzunca bir süre meşgul etmişti.
HaberTürk yazarı Bülent Aydemir, 27 Şubat tarihli köşe yazısında AKP’nin “yeni bir gerginliğe ve kutuplaşmaya yol açacak bu düzenlemede ısrarcı olmayacağını” ifade ediyor. Deprem sebebiyle Meclis’e verilen aradan önce Anayasa Komisyonu’nda görüşülen ve Genel Kurul’a gelmesi beklenen teklifin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla Genel Kurul’a getirilmeyeceği iddia ediliyor.
“Başörtüsüne karşı ayrımcılığın yasal güvence altına alınması” diye çıkılan yolda, teklifin içine LGBTİ+ nefreti boca edilmiş; Anayasa’nın 41. maddesine “evlilik birliğinin ancak kadın ve erkeğin evlenmesiyle” kurulacağına yönelik bir ifade eklenmesi teklif edilmişti.
Evlilik eşitliği engeli anayasal düzleme taşınmak istenirken, değişiklik için “Türk toplumunun temeli olan aile yapısını korumak ve aileye yönelik her türlü tehlike, tehdit, saldın, çürüme ve sapkınlığa karşı tedbir alma” gerekçe gösterildi.
Henüz Anayasa Komisyonu’nda değerlendirilmeden önce teklif, LGBTİ+’lara yönelik nefret üretmek için kullanılmaya başlandı. Örneğin Erdoğan, 21 Aralık tarihli AKP Grup Toplantısı’nda tekliften “aile yapımızı küresel sapkın akımların saldırılarından korumaya yönelik bir madde” olarak bahsetti; evlilik eşitliğinden ve LGBTİ+’ların taleplerinden suç üretti. AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, 13 Aralık’ta Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “kadını ana olmaktan, erkeği baba olmaktan uzaklaştıracak sapkınlıklar fıtrata, yaratılışa aykırı bir sapıklık olarak kabul edilmiş, bütün inançlar tarafından hem reddedilmiş hem de lanetlenmiştir” diyerek nefreti körükledi ve milletvekillerine seslenerek anayasa değişikliği teklifine “Evet” demenin tarihi bir sorumluluk olduğunu iddia etti.
Teklif, Anayasa Komisyonu’nda görüşülmeye başlandığında ise nefretin dozu en üst seviyeye çıktı.
19 Ocak’ta Anayasa Komisyonu’na gelen teklifin ilk görüşmesinde:
- Transların evlilik hakkının elinden alınması konuşuldu.
- MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, komisyonda kendisine verilen sözü LGBTİ+’ları "sapkın", "Batı’dan ithal", "Lut Kavmi’nin postmodern versiyonu" diyerek damgalamaya ayırdı.
- AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Avrupa’daki LGBTİ+ hareketi kazanımlarını tehdit olarak gördüğünü açıkladı.
- CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, evlilik eşitliği gündeminin Meclis’e gelmesini “Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek” olarak yorumladı.
- AKP Konya Milletvekili Ahmet Özdemir, tehlike olarak gördüğü LGBTİ+’lara karşı önlem alınması gerektiğini söyleyecek kadar ileri gitti.
- DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, evlilik eşitliğini konuşmanın toplumsal huzuru bozduğunu söyledi.
Anayasa Komisyonu’nda “Yok artık!” dedirten LGBTİ+ karşıtlıkları
Komisyonun 24 Ocak tarihli ikinci toplantısında da tablo değişmedi. LGBTİ+'ların yine, aile kurumuna zarar veren "sapkınlık" ve "uluslararası tehdit" olarak damgalanması devam etti. Komisyona davet edilen ürolog Zeki Bayraktar, nefretin dozuna "bilimselik" kattı ve salgın olarak tanımlayarak LGBTİ+ görünürlüğünü patolojize etti.
Komisyonda dikkat çeken tartışmalardan biri, evlilik eşitliğinin konuşulmasının Türkiye gündeminde asla yeri olmadığına dair varsayımlar oldu. Bu varsayımlara sahip vekiller arasında CHP'liler de vardı. Geçen hafta olduğu gibi CHP adına söz alan milletvekilleri, evliliğin sınırlarını çizerek "ailenin korunmasını" vaat eden 41. maddedeki değişikliğe karşı çıkarken nefret üretmeye devam etti.
Anayasa Komisyonu’nda yaşananlar “Yok artık!” dedirtmeye devam ediyor
Çerez Politikası
Size en iyi hizmeti sunabilmek ve reklam çalışmalarında kullanmak amacıyla sayfamızda çerezlerden faydalanıyoruz. Sayfamızı kullanmaya devam ederek çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz. Çerezler hakkında ayrıntılı bilgiye Çerez Politikamız'dan ulaşabilirsiniz.